NE KADAR ERKEN, O KADAR İYİ
Erken başlanan terapilerde daha hızlı yol alındığını vurgulayan Altan, bu terapilerde yaş sınırı olmadığını belirtti. Ek bir engel tanısı bulunan çocuklarda, yani ikincil dil bozukluğu vakalarında 1,5 - 2 yaşından itibaren terapilere başlamanın önemine değinen Altan, "Artikülasyon bozukluklarında 4 yaşından itibaren dil terapisi başlamalıdır. Kekemelikte de 4 yaşından sonra başlanacak terapiler uygundur. Öncelikle çocuğun belli bir bilişsel seviyeye gelmesi gerekir ki kekemelikteki yöntemleri anlayabilsin. Tabi bu noktada aileye danışmanlık vermek de çok önemlidir" diye konuştu.
Yarık damak dudak sorunu bulunan çocuklarda terapinin daha farklı olduğunu söyleyen Altan, şöyle devam etti: "Bu bireylerde terapiler, çocuk anne karnındayken başlar. Bu durumda öncelikle anneyi bilgilendirmek gerekir. Çocuğu nasıl emzirecek, ek mamaya nasıl geçilecek, beslenme nasıl yapılacak gibi birçok bilgi anneye verilmelidir. Süreç yakından takip edilmelidir. Artikülasyon bozukluklarında en geç 4 yaşta terapilere başlamak çok önemlidir. Çocuğun bütün hayatını olumsuz etkileyebilecek sorunlar oluşabilir."