Türk toplumunun kavgalardan, öfke dilinden, hırs ve intikam için yapılan adi kumpaslardan, iftiralardan, nefret söylemlerinden, küfür ve hakaret içeren beyanlardan, aşağılamalardan kadın cinsiyeti ve cinselliği üzerinden yapılan ağır iftiralar ve ithamlardan, dedikodulardan, entrikalardan, ötekileştirmelerden, rekabet duygusunu düşmanlık ile karıştırarak yapılan davranışlardan bunaldığını söyleyebilirim.
Özellikle siyaset ile ilgilenen insanları bu kadar ahlak dışı eylem ve söylemler içine sokan nedir? Siyaset yapan veya politize olan bireylerin rakibini veya kendisi gibi düşünmeyenleri düşman gibi, öcü gibi tehlikeli görmesine sebep olan bu vahşi hırsın sebebi nedir?
Siyasi tarihimizde pek çok canlı örneklerine tanık olduğumuz gibi insanları belden aşağı ithamlarla yargılamak uzaklaştırmak, ötekileştirmek ve itibarsızlaştırmak için yapılan ahlaksız girişimler, siyasi şahsiyetler için hangi tür başarıların, hangi tür makamların veya hangi tür siyasi zaferlerin beklentisinin basamaklarıdır?
Toplumsal ahlaki kültürel değerleri ayaklar altına alıp örgütlü ve organize olarak karşıt düşüncedeki rakip için, bir gruba ahlaksızca sözlerle slogan attırmak, galiz küfürler ettirmek, rakibin haysiyet ve şerefini toplum içinde ayaklar altında çiğnetmeye çalışmak, hangi insani, hangi dini, hangi toplumsal değerin kıstasıdır?
Siyaset, siyasi beklenti, makam, mevki hırsı gücü elinde tutma dürtüsü müdür? Ben bu tür siyasi usül ve tarzı benimseyen siyasetçilerin aslında topluma yarar sağlamak için belli plan ve projeler üretmekten aciz olduklarını veya ürettikleri negatif ve yıkıcı değerlerin toplum için zararlarını, bu tür eylem ve söylemlerle meşguliyet yaratarak halktan saklamaya çalıştıklarını düşünmüşümdür....
Şurası da bir gerçektir ki asılsız isnatlarla insanlara çamur atanlar da tarihe, kitaplara yaratılmışların en aşağıları olarak geçecektir.
Hazreti Muhammed (SAV) derki "Ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim".
Bütün dinler kültürler ahlakın ve vicdanın öneminden bahsetmiştir. Türkün köklü töresi bu tip iftira karalama aşağılama yöntemleri asla kabul etmemişken, bizden sonraki nesillere
kasetlerle, komplolarla, şantajlarla bir yerlere yükselinilebileceğinin, makam mevki sahibi olunabileceğinin öğretisinin mirasını mı bırakacağız? Temiz Toplum, Temiz Siyaset dediğimiz şey bu mu?
Sayın Mehmet Şahin, Alanya siyasetinde güçlü bir isim. Önce bir baba, bir abi, bir amca, bir dayı, vatana, millete ve insanlığa, hizmetten başka gayesi ve beklentisi olmayan fedakar bir Alanyanın evladıdır. Mehmet Şahin'in gerek siyaset gerekse iş insanı olarak Alanya'da başarılı mücadelesi toplumda karşılık bulmuş ve iki dönemdir Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı seçiliyor.
Gelelim sosyal medyadan cinsel içerikli paylaşıma. Görüntüyü çevirip çevirip 10 kere izledim. Ve direk söydeğim şu oldu. Bu komplo. Şahin resmen belaltından vurulmuş. Ayıp, yazık ve günah. Kendisini aradım ve ofisinde olduğunu söyleyerek yanına gittim. Sohbet malum cinsel içerikli yayın. Ve bana asıl görüntüyü izletti. İnternette yayınlanan sesle ve konuşmalarla uzaktan yakından alakası yok. Ve kendisine şöyle bir öneride bulundum. Başkan, "Sen gerçek görüntüyü kendi hesabından yayınla ve milletin kafasındaki soru işaretlerini kaldır" dedim. Şahin bana dönerek "Bilader abdestimden şüphem yok" dedi. Sayın Başkan sen gel bu elindeki orjinali yayınla da millette gerçeği görsün. Buradan tekrar söylüyorum. Meslekte 26. yılımı doldurdum. Geçmişte Alanya'da yapılan belaltı siyaset hiç tutmamıştır. Bunun örneklerini buradan yazmamayım. Kaybedenler zaten bellidir.
Tekrar Şahine geçmiş olsun dileyerek tekrarlıyorum. TEMİZ TOPLUM, TEMİZ SİYASET....
