Türkiye’yi sattılar
FETÖ’den tutuklanan eski AÜ Rektörü İsrafil Kurtcephe’nin foyası ortaya çıktı. Kurtcephe’nin İsrail’in isteği üzerine sebze tohumu üretimini durdurduğu iddia edildi
FETÖ soruşturmaları kapsamında Mayıs ayında gözaltına alınan ve Haziran ayında tutuklanan eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe ile ilgili iddianame Antalya Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanarak mahkemeye gönderildi. Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 98 sayfadan oluşan iddianame ile Kurtcephe, önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlanacak.
YAPILANMANIN ELEBAŞI
Antalya Cumhuriyet Savcısı Yaşar Şen tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün Kurtcephe eliyle üniversitedeki akademik yapılanması gözler önüne seriliyor. Kurtcephe'nin; örgütün Antalya İl İmamı firari Hasan Tarık Şen, yapılanmadan sorumlu firari Rektör Yardımcısı Ömer Geçici ve Üniversite İmamı Yardımcı Doç.Dr. Hakan Çetin ile birlikte çalışmayı yönettiklerinin yer aldığı iddianamedeki en çarpıcı konu ise Teknokent'te üretilen biber, domates ve salatalık tohumlarının İsrail'in baskısı sonucu üretiminin durdurulması oldu.
ESRARENGİZ ZİYARET
Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan dönemin Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Bülent Samancı'nın ifadeleri ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Samancı, "2010 yılında Teknokent'te faaliyet yürütmek için Akça Tohumculuk Arge Sanayi A.Ş'yi Metin Yerlikaya ile birlikte kurduk. ARGE faaliyetleri kapsamında özellikle yerli domates, biber, salatalık vb. ürünler üzerinde bilimsel çalışmalar yaptık. Emekli olmadan kısa bir süre önce de Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Göçmen'e yaşadığım sıkıntıları, çalışmalarımın engellendiğini, bu işten vazgeçmeyeceğimi belirterek, 'Haşhaşiler bu işi yaptılar' şeklinde bir ifade kullandım. Dekan panikledi. Aradan geçen bir süre sonra İsrail Büyükelçisi Akdeniz Üniversitesini ziyaret etti. Bu ziyaretten sonra yaptığım çalışmalar ilk etapta dolaylı olarak sonlandırıldı. Çalışmalarımı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmiş olsaydım tohumda İsrail'e bağımlı olmaktan kurtulacaktık. Çalışmalarımızın İsrail Büyükelçisi'nin ziyareti sonrasında bu şahsın talimatı ile ve irtibatlı olduğu kişiler aracılığı ile planlı ve sistemli şekilde engellendiğini herkes bilmektedir" dedi.
DEFALARCA ZİYARET
FETÖ elebaşısı ile görüşmelerde üniversitedeki bilimsel çalışmalar ile yapılanmaların ele alındığı Kurtcephe'nin verdiği kendi ifadelerinden anlaşıldı. Ziyaretin birinin ise rektörlük seçiminden sonra teşekkür amaçlı yapıldığı da belirtildi. İddianamede, İsrafil Kurtcephe'nin eşi Kadriye Kurtcephe'ye alınan 'Fusion' marka araç ile oğlu Turgut Kurtcephe'ye alınan araçların ACCA Derneği tarafından ödendiğinin tespit edildiğine yer verildi.
REKTÖRLER TARTIŞMIŞ
İddianamede yer alan bir ilginç konu başlığını ise FETÖ çatı davasından 27 yıl 9 ay ceza alan SDÜ eski Rektörü Hasan İbicioğlu ile AÜ eski Rektörü İsrafil Kurtcephe arasında yaşanan bir tartışma oluşturdu. Kurtcephe'nin verdiği ifadesinde, "Dönemin Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu beni tehdit etti. Kendisi karşıma geçerek 'Sen arkadaşlarımızı görevden alarak cami duvarına işediğinin farkında mısın, bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceksin. Sen bu cesareti nereden buluyorsun' şeklinde sözler söyledi. Yine bu şahıs bana hitaben 'Bu sözler benim sözlerim değil hareketimizin lideri Fetullah Gülen'in senin şahsında bütün bürokratlara mesajıdır. Yaptığının bedelini çok ağır ödeyeceksin. Bundan sonra başına ne gelirse bizden bil' dedi" sözleri yer aldı.
TEDAVİLERİ AKSATTILAR
İddianamede yer alan bir başka konu ise FETÖ'ye bağlı olarak Afrika ülkelerinde faaliyet gösteren ACCA isimli dernek aracılığı ile faaliyetlerin yürütülmesi, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kurulan SIEMED firması ile örgüte finansal destek sağlanması oldu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde kanser tedavisinde kullanılan, çok pahalı ve sofistike cihazların bakım ve onarımını SIEMED isimli firmanın üstlendiği, bu firmanın sözleşmeye uymayıp kanser hastalarının tedavisini aksattığı, daha sonra kurulan ve FETÖ bağlantılı Kayı İnşaat'ın ACCA Derneği üzerinden ihalelerde örgüte finans sağladığı da iddianamede yer aldı.
2 BİNE YAKIN KADROLAŞMA
Kurtcephe döneminde üniversitede işe başlayan bin 925 akademik personelden 122'sinin FETÖ soruşturması kapsamında haklarında işlem yapıldığına yer verilen iddianamede 27 kişinin de Bylock kullanıcısı çıktığı, işe alınan 894 idari personelden 8'i hakkında da FETÖ'den işlem yapıldığına dikkat çekildi.
SAVCIYI İMAMA ŞİKAYET
Eski Rektör Kurtcephe'nin sorgulamalarda verdiği ifadeler içerisinde dönemin Antalya Cumhuriyet Savcısı olan ve halen FETÖ'den tutuklu bulunan Osman Şanal ile sorun yaşadığı, bunu çözmesi için örgütün firari Antalya İl İmamı Hasan Tarık Şen'den yardım istediği yer aldı. Kurtcephe'nin, Şen ile birlikte ABD'ye FETÖ elebaşını ziyarete giderken uçakta, 'Savcı Osman Şanal benimle çok uğraşıyor. Üniversite ile ilgili çok sayıda soruşturma açıyor. Bu konu ile ilgilenebilir misiniz" dedim. O da 'İlgileneceğim' şeklinde cevap verdi' demesi örgütün üniversite olan ilişkisini ortaya koydu. (sabah akdeniz)
YAPILANMANIN ELEBAŞI
Antalya Cumhuriyet Savcısı Yaşar Şen tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün Kurtcephe eliyle üniversitedeki akademik yapılanması gözler önüne seriliyor. Kurtcephe'nin; örgütün Antalya İl İmamı firari Hasan Tarık Şen, yapılanmadan sorumlu firari Rektör Yardımcısı Ömer Geçici ve Üniversite İmamı Yardımcı Doç.Dr. Hakan Çetin ile birlikte çalışmayı yönettiklerinin yer aldığı iddianamedeki en çarpıcı konu ise Teknokent'te üretilen biber, domates ve salatalık tohumlarının İsrail'in baskısı sonucu üretiminin durdurulması oldu.
ESRARENGİZ ZİYARET
Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan dönemin Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Bülent Samancı'nın ifadeleri ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Samancı, "2010 yılında Teknokent'te faaliyet yürütmek için Akça Tohumculuk Arge Sanayi A.Ş'yi Metin Yerlikaya ile birlikte kurduk. ARGE faaliyetleri kapsamında özellikle yerli domates, biber, salatalık vb. ürünler üzerinde bilimsel çalışmalar yaptık. Emekli olmadan kısa bir süre önce de Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Göçmen'e yaşadığım sıkıntıları, çalışmalarımın engellendiğini, bu işten vazgeçmeyeceğimi belirterek, 'Haşhaşiler bu işi yaptılar' şeklinde bir ifade kullandım. Dekan panikledi. Aradan geçen bir süre sonra İsrail Büyükelçisi Akdeniz Üniversitesini ziyaret etti. Bu ziyaretten sonra yaptığım çalışmalar ilk etapta dolaylı olarak sonlandırıldı. Çalışmalarımı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmiş olsaydım tohumda İsrail'e bağımlı olmaktan kurtulacaktık. Çalışmalarımızın İsrail Büyükelçisi'nin ziyareti sonrasında bu şahsın talimatı ile ve irtibatlı olduğu kişiler aracılığı ile planlı ve sistemli şekilde engellendiğini herkes bilmektedir" dedi.
DEFALARCA ZİYARET
FETÖ elebaşısı ile görüşmelerde üniversitedeki bilimsel çalışmalar ile yapılanmaların ele alındığı Kurtcephe'nin verdiği kendi ifadelerinden anlaşıldı. Ziyaretin birinin ise rektörlük seçiminden sonra teşekkür amaçlı yapıldığı da belirtildi. İddianamede, İsrafil Kurtcephe'nin eşi Kadriye Kurtcephe'ye alınan 'Fusion' marka araç ile oğlu Turgut Kurtcephe'ye alınan araçların ACCA Derneği tarafından ödendiğinin tespit edildiğine yer verildi.
REKTÖRLER TARTIŞMIŞ
İddianamede yer alan bir ilginç konu başlığını ise FETÖ çatı davasından 27 yıl 9 ay ceza alan SDÜ eski Rektörü Hasan İbicioğlu ile AÜ eski Rektörü İsrafil Kurtcephe arasında yaşanan bir tartışma oluşturdu. Kurtcephe'nin verdiği ifadesinde, "Dönemin Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu beni tehdit etti. Kendisi karşıma geçerek 'Sen arkadaşlarımızı görevden alarak cami duvarına işediğinin farkında mısın, bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceksin. Sen bu cesareti nereden buluyorsun' şeklinde sözler söyledi. Yine bu şahıs bana hitaben 'Bu sözler benim sözlerim değil hareketimizin lideri Fetullah Gülen'in senin şahsında bütün bürokratlara mesajıdır. Yaptığının bedelini çok ağır ödeyeceksin. Bundan sonra başına ne gelirse bizden bil' dedi" sözleri yer aldı.
TEDAVİLERİ AKSATTILAR
İddianamede yer alan bir başka konu ise FETÖ'ye bağlı olarak Afrika ülkelerinde faaliyet gösteren ACCA isimli dernek aracılığı ile faaliyetlerin yürütülmesi, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kurulan SIEMED firması ile örgüte finansal destek sağlanması oldu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde kanser tedavisinde kullanılan, çok pahalı ve sofistike cihazların bakım ve onarımını SIEMED isimli firmanın üstlendiği, bu firmanın sözleşmeye uymayıp kanser hastalarının tedavisini aksattığı, daha sonra kurulan ve FETÖ bağlantılı Kayı İnşaat'ın ACCA Derneği üzerinden ihalelerde örgüte finans sağladığı da iddianamede yer aldı.
2 BİNE YAKIN KADROLAŞMA
Kurtcephe döneminde üniversitede işe başlayan bin 925 akademik personelden 122'sinin FETÖ soruşturması kapsamında haklarında işlem yapıldığına yer verilen iddianamede 27 kişinin de Bylock kullanıcısı çıktığı, işe alınan 894 idari personelden 8'i hakkında da FETÖ'den işlem yapıldığına dikkat çekildi.
SAVCIYI İMAMA ŞİKAYET
Eski Rektör Kurtcephe'nin sorgulamalarda verdiği ifadeler içerisinde dönemin Antalya Cumhuriyet Savcısı olan ve halen FETÖ'den tutuklu bulunan Osman Şanal ile sorun yaşadığı, bunu çözmesi için örgütün firari Antalya İl İmamı Hasan Tarık Şen'den yardım istediği yer aldı. Kurtcephe'nin, Şen ile birlikte ABD'ye FETÖ elebaşını ziyarete giderken uçakta, 'Savcı Osman Şanal benimle çok uğraşıyor. Üniversite ile ilgili çok sayıda soruşturma açıyor. Bu konu ile ilgilenebilir misiniz" dedim. O da 'İlgileneceğim' şeklinde cevap verdi' demesi örgütün üniversite olan ilişkisini ortaya koydu. (sabah akdeniz)
