'AK Parti ve MHP randevu vermedi'
Alanya Posta TV'de yayınlanan Haberin Manşeti programınında Gaye Coşkun'un sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Alanya İlçe Başkanı Hüseyin Tuluk, birçok konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
'AHLAK,LİYAKAT VE GAYRET BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ KAVRAMLAR'
Siyasete nasıl girdiğini ve siyasete olan yaklaşımlara değinen Tuluk, “Herhangi bir siyaset kariyer amacıyla bu yola çıkmadım bana ihtiyaç olunduğunu gördüğüm zaman bu yola çıkmaya karar verdim. Neticesinde bu tek başıma aldığım bir karar değildi büyüklerimiz bunu önerdiler istişare ettik. Alanya’da çok dostumuz ve arkadaşlarımız vardı. Ve herkesin de tam desteğiyle bu yola çıktık. Bir teklif geliyor düşünüyoruz daha sonrasında karar veriyoruz diye bir süreçten bahsetmiyoruz neticesinde bazı kararlar için düşünmek gerekmez sonuçta insan içinde onu yaşar hisseder ve o an gelince onunla ilgili bir kanaat oluştuysa burada aksi bir cevap söz konusu olmaz. Benim içinde bu böyle. Özellikle son üç dört yılda yaşananlar Türkiye’de bunu zorunlu hale getiriyor. Birçok siyasi parti de gençlerin önü kapanıyor ama o kapatanlar da gençleri siyasette olmalı ama gelmiyorlar diye ifadelerde bulunuyorlar. Ama aslında bunun iki tarafı var bir tanesi liyakat diyoruz. Bizim üç tane ana yaklaşımımız var siyasette. Ahlak, liyakat ve gayret. Bu çok önemli kavramlar ve içi yoğun kavramlar. Artık gençlerin kendilerini geliştirmesinde çok netice vermeyeceği algısı var. O kadar çok kayırmacılık torpil yapma hem devlette hem özel sektörde Türkiye’nin her yerinde torpil o kadar aldı yürüdü ki. Artık o gençlerin kendini geliştirip, bilgi birikimlerini donanımlarını artırmaları yerine iyi bir tanıdığım olsun iyi bir tanıdık edineyim zaten oradan ben bir iş bulurum düşüncesi oluştu. Gençlerde aslında bu noktada haksız değil. Bizler bu yaklaşımları yıkmakla ve bu düşünceyi kırmakla mükellefiz” dedi.
'DENGELERİ TAMAMEN DEĞİŞTİRECEK YENİ NESİLDEN BAHSEDİYORUZ'
Z kuşağına ve yeni siyaset kuşağına değinen Tuluk, “Z Gökkuşağı dediğimiz zaman 2019’da son yerel seçim yapıldı akabinde de en erken seçim olan şartlarda 2023 gözüküyor. 2023 yılında Türkiye’de dört ila 5 milyon arası ilk defa oy kullanacak seçmenden bahsediliyor. Bu şu anda 45- 50 milyon arası seçmeni olan bir Türkiye’de yüzde 10’a tekabül eder. Dengeleri tamamen değiştirecek yeni nesilden bahsediyoruz burada. Z kuşağı tabii ki de etkileyecek çünkü zihinler çok açık yani esasında hem farklı bariyerler var. Hem de tüm gençlerin zihinleri açık ve her şeyi çok açık net bir şekilde görebiliyorlar. Ülkedeki değişimlerin dönüşümlerin farkındalar ve geçmişi okumayı biliyorlar. Bu çerçevede baktığımızda hakikaten ülkenin geleceğini inşa edecek yeni nesil gençler. Onlara çok önem vermemiz gerekiyor onlara politikada siyasette onların bu arenada çok daha fazla bulunmaları gerekiyor. Genelde baktığımızda siyasete yalan mesleği derler kötü insanların işi diye böyle bir algı var. Ben bu durumda siyaset yapamayacak kadar akıllı olanlar kendilerinden daha aptallar tarafından yönetilmeye mahkumdur diyorum bu düşüncenin önüne geçmek adına” ifadelerini kullandı.
'ÜLKEMİZİN KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR'
Neden gelecek Partisi’nde olduğuna değinen Tuluk, “Bizler gelinen noktada kutuplaştırıcı bir yapı ve maalesef baskılar altında yıllardır genel başkanımızın ortaya koyduğu fikirleri takip ettiğimiz için çoğu şeyi açıkça gördük. Başbakanlığı bırakmadan önce de başlayan baskılar, hakikatin yanında olduğu için ona karşı bir baskı devam etti. Akabinde de Genel Başkanlığı bıraktıktan sonra AK Partinin yaşanılır bozulma süreci yıpranması bu dönemin önüne geçebilmek için AK Partiyi kurumsallaştırmak için ortaya koyduğu fikirler ortaya koyduğu sözlü yazılı sayın Cumhurbaşkanına olan ifadeleri tüm çabalarına rağmen hep daha çok baskı görmesi ve daha çok dışlanmasıyla sürdü. Genel başkanımız Gelecek partisini kurana kadar 4 yıl boyunca her şeye katlanmıştı çok ciddi bir basın ambargosu ile karşı karşıya kaldı. Ana akımının tek bir yere toplamasından dolayı esasında kişilerin ifade özgürlüğünü basın özgürlüğünü gösteren ülkede maalesef rafa kaldırılmasından dolayı bu yaşanan baskılar ve bizim artık ülkenin geri dönülemez bir noktaya geldiğini bu anlamda ülkenin geleceğini inşa edecek Gelecek Partisi’nin inşasında başaktör oynaması gerektiğine inandığımız için biz gelecek Partisi’nde olduk. Biz merkezi insan olarak alıyoruz. Biz İnsanı rey olarak değil birey olarak görüyoruz. Çok sesli farklı ve farklı kültürel etnik dini yapıların bu ülkenin bir zenginliği olduğunu düşünen yaklaşımla hareket ediyoruz dolayısıyla ülkemizin buna ve kucaklaşmaya ihtiyacı var. Biz Partimiz kurulduğundan bugüne hem ulusal basınla hem Alanya için kesinlikle söyleyemem bugün buradayız. Her basın kuruluşuna rahatlıkla söyleyeceklerimizi ifade edebiliyoruz ama ulusal basın nezninde ciddi bir ambargo ile karşı karşıyayız. Hala ancak dijital ortamlarda anlatabilir durumdayız” diye konuştu.
'KONUŞSAYDI AK PARTİ VE ÜLKE BÖLÜNÜRDÜ'
Davutoğlu’nun AK Parti'de iken açıklamadığı şeyleri daha sonrasında açıklamasına değinen Tuluk, “Baktığımız zaman bugün konuşuyor niye o zaman konuşmadı demek gayet akılcı gözüküyor ama o dönemde hatırlarsınız 7 Haziran seçimlerinde akabinde bir süreç yaşadık 1 Kasım’a kadar. Ve bu dönemde maalesef Güney Anadolu’da sıkıntılı durumlar ve ciddi bir terörle mücadele durumu söz konusuydu. Akabinde 1 Kasım seçimleri oldu ve AK Parti tekrardan genel başkanımızın mücadelesi ve halkın teveccühüyle tekrar yüzde 50 oyla tek başına iktidar oldu. Bunun akabinde de halkın teveccühünü almış ve ciddi destek bulmuş Genel başkanımız parlamentoya destek yerine çok ciddi AK Parti içindeki farklı kliplerden baskı geldi. Bu baskı genel başkanımız sadece orada vasıfsız ya da denileni yapan bir başkan olmayı kabul etmediği için geldi. Dolayısıyla hakikatten sapan doğruların artık yıprandığı durumlarda genel başkanımız çıktı ve partinin o doğrulara tekrar dönmesi için birçok yasa tasarısı hazırlattı ve bunları da yasalaştırmak için çabalar harcadı. Bu çabalar kimilerini rahatsız etti ve akabinde ortaya çıkan baskılar AK Parti MYK toplantılarında kendisine verilen yetkilerin sıfırlanması sonucunda parti ve millete zarar vereceğini düşündüğü için istifasını gerçekleştirdi. Konuşsaydı sıkıntılı dönemde AK Parti ve ülke bölünürdü. Ahmet Davutoğlu bölücü derlerdi. Genel başkanımız asla kendisini değil devleti düşünerek hareket etti” dedi.
'HİÇBİR SİYASİ OLUŞUMA VE DÜŞÜNCEYE EKLENMEK İÇİN KURULAN BİR PARTİ DEĞİLİZ'
Türkiye’de tek başına ve ittifaklı iktidar olunmaya değinen Tuluk, “Gelecek Partisi olarak siyasette düşüncemiz tek başına iktidar olmaktır bunu açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekiyor genel başkanımızın da ifadesi bu şekilde. Bugün her parti ittifaklı hareket etmek zorunda şu anki Türkiye’nin getirildiği siyasi konjektör bu. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte ve yönetim sistemiyle birlikte bu hale geldi lakin bizim şöyle bir iddiamız var. Hiçbir siyasi oluşuma hiçbir siyasi ittifaka ya da hiçbir siyasi düşünceye eklenmek için kurulmuş parti değiliz. Aksine kendi ilkelerimiz olan ve bu ilkeleri de sadece söylem üzerinde değil davranış düzeyinde uygulayan ve bunu politikalaştıran bir partiyiz” diye konuştu.
'SEZARIN HAKKINI SEZARA VERMEK GEREK'
Siyasette alternatif ve siyasal aktör oluşturmaya değinen Tuluk, “Bir doğru vardır oda şudur ki, iktidara yakın olan iktidarın her söylediğini doğru kabul ediyor. Yakın olmayanlar iktidarın her söylediğini yanlış kabul ediyor. Bu hayatın doğal akışına aykırı bir şey. AK Parti ve iktidar kanadının muhakkak doğru hamleleri olacaktır doğru söylemleri olacaktır. İçinde bulunduğumuz koronavirüs de Sağlık Bakanlığı ve çalışanlarının bu süreçte gayet güzel bir şekilde üstesinden geldiğini ve bununla alakalı da tebrikler aldığını biliyoruz, biz de bu konuda tebrik ediyoruz. Sezarın hakkını sezara vermemiz gerekiyor. Biz doğruya doğru der yanlışa yanlış deriz. Bu durumda yapılan yanlış olan şey farklı düşünceleri baskılamak ve görmezden gelmekti. Fakat bizim etik ve anlayışımızda bu yok. Bizim temel yaklaşımımız demokratikleşme ve özgürlükçülük. Gelecek Partisi 82 milyonu kucaklıyor. Bizde Alanya olarak 328 bini temsil etmek istiyoruz” dedi.
'KUTUPLAŞTIRICI TAVRIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN BU HESAP AÇILDI'
Gelecek Partisi'nin Kürtçe hesap açmasına değinen Tuluk, “Kürt vatandaşlarımızın temsilcisini HDP olarak görenler böyle bir yaklaşımda bulunabilirler tabi ki. Ama kesinlikle ve kesinlikle Türkiye’deki Kürt vatandaşların temsilcisi HDP değildir. HDP terörle arasındaki ilişkisini koparamamış hatta terör öncesinde de PKK ile ilişkisi çok iç içe devam eden Türkiye’deki bir siyasi partidir. Bizimde bu noktada aslında onlara karşı onların bu kutuplaştırıcı tavrı terörize eden ve illagaleteriyi pohpohlaştıran düşüncenin karşında olarak biz bu hesabı açtık. Hesap şunu ifade edecek bizim temel yaklaşımımızı kamu düzeninin, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve sınırlarımızın kesinlikle bölünemez olduğunu ve politikamızın bu esaslar üzerine kurulu olduğunu” ifadelerini kullandı.
'GÜNÜMÜZÜN SİYASETÇİLERİNİ NEZAKATE DAVET EDİYORUM'
Siyasi nezakete değinen Tuluk, “Siyasi nezaket bizlere çok şey ifade ediyor. Unuttuğumuz için aslında çok şey ifade ediyor. Önceki yıllarda büyük parti liderlerinin siyasi nezaketinde anımsıyorum. Ve bugün siyasi nezaketini kaybedenleri saygıyla andıkları eski liderine dönüp bakmalarını tavsiye ediyorum . Onlardan biraz ders almaları tavsiye ediyorum" dedi.
'RANDEVU TALEP ETTİK CEVAP ALAMADIK'
Alanya'da AK Parti ve MHP'den randevu talep ettiklerini ancak dönüş alamadıklarını ifade eden Tuluk, "Şu anda bizim siyasi nezakete çok ihtiyacımız var biz dolayısıyla yeni kurulan bir parti olduğumuz için Alanya’da da yeni teşkilatlanmış olan bir parti olduğumuz için mevcut partileri ziyaret etmek bizim mesuliyetimizdeydi. Ve biz de bununla ilgili tüm siyasi partilerden randevu talebinde bulunduk. Bunuda nezaket çerçevesinde belli sıralama ile yaptık. Bizi kabul eden oldu etmeyen oldu. Çok uzun süre geçmesine rağmen AK Parti ve MHP’den hala olumlu veya olumsuz bir cevap alamadık. Dolayısıyla hala cevap alamayışımızı kabul edilemediğimize bağlayabiliriz. Tabi bunuda siyaseten sıkıştırılmaya sayabiliriz biliyorum ki hepimiz Alanya’lıyız ve Alanya için herkes bir şey yapmak ister bunda bir sıkıntı yok.
'GENEL MERKEZLERİNİN POLİTİKASINA UYUYOR'
Onların da kendi genel merkezlerinin belirlemiş olduğu bir politika var ve buna uyuyorlar. Genel merkezinde yeni kurulan partileri yokluğa mahkum etme politikaları var. Ve dolayısıyla o politika çerçevesinde yerelde bunu uygulamak zorundalar. Bizim kabul edilmememiz yerellerin değil genel merkezlerdekilerin hatası. Siyaset her kesimle iletişimde olmak demektir. Biz sandığı bekliyoruz. Vatandaşımız gerekli cevabı o zaman verecektir diyorum” dedi.
'İLK İŞİMİZ BU OLACAK'
Alanya’nın il olma konusuna değinen Tuluk, “Alanya’nın il olma konusunda ise sayın genel başkanımız da birlikte çalışmalarımız sürüyor. Kendisi Konyalı olsa da ikinci şehri Alanya ve Alanya’ya çok önem veriyor. Bununla ilgili de raporlarımızı genel merkezimize gönderdik. Alanya’nın yerel ve Büyükşehir olarak yaşadığı handikapın önüne geçilmesi için il olması gerektiği düşüncesindeyiz. Ve iktidara geldiğimizde yapacağımız ilk şeylerden biri bu olacak” diye konuştu.
Siyasete nasıl girdiğini ve siyasete olan yaklaşımlara değinen Tuluk, “Herhangi bir siyaset kariyer amacıyla bu yola çıkmadım bana ihtiyaç olunduğunu gördüğüm zaman bu yola çıkmaya karar verdim. Neticesinde bu tek başıma aldığım bir karar değildi büyüklerimiz bunu önerdiler istişare ettik. Alanya’da çok dostumuz ve arkadaşlarımız vardı. Ve herkesin de tam desteğiyle bu yola çıktık. Bir teklif geliyor düşünüyoruz daha sonrasında karar veriyoruz diye bir süreçten bahsetmiyoruz neticesinde bazı kararlar için düşünmek gerekmez sonuçta insan içinde onu yaşar hisseder ve o an gelince onunla ilgili bir kanaat oluştuysa burada aksi bir cevap söz konusu olmaz. Benim içinde bu böyle. Özellikle son üç dört yılda yaşananlar Türkiye’de bunu zorunlu hale getiriyor. Birçok siyasi parti de gençlerin önü kapanıyor ama o kapatanlar da gençleri siyasette olmalı ama gelmiyorlar diye ifadelerde bulunuyorlar. Ama aslında bunun iki tarafı var bir tanesi liyakat diyoruz. Bizim üç tane ana yaklaşımımız var siyasette. Ahlak, liyakat ve gayret. Bu çok önemli kavramlar ve içi yoğun kavramlar. Artık gençlerin kendilerini geliştirmesinde çok netice vermeyeceği algısı var. O kadar çok kayırmacılık torpil yapma hem devlette hem özel sektörde Türkiye’nin her yerinde torpil o kadar aldı yürüdü ki. Artık o gençlerin kendini geliştirip, bilgi birikimlerini donanımlarını artırmaları yerine iyi bir tanıdığım olsun iyi bir tanıdık edineyim zaten oradan ben bir iş bulurum düşüncesi oluştu. Gençlerde aslında bu noktada haksız değil. Bizler bu yaklaşımları yıkmakla ve bu düşünceyi kırmakla mükellefiz” dedi.
'DENGELERİ TAMAMEN DEĞİŞTİRECEK YENİ NESİLDEN BAHSEDİYORUZ'
Z kuşağına ve yeni siyaset kuşağına değinen Tuluk, “Z Gökkuşağı dediğimiz zaman 2019’da son yerel seçim yapıldı akabinde de en erken seçim olan şartlarda 2023 gözüküyor. 2023 yılında Türkiye’de dört ila 5 milyon arası ilk defa oy kullanacak seçmenden bahsediliyor. Bu şu anda 45- 50 milyon arası seçmeni olan bir Türkiye’de yüzde 10’a tekabül eder. Dengeleri tamamen değiştirecek yeni nesilden bahsediyoruz burada. Z kuşağı tabii ki de etkileyecek çünkü zihinler çok açık yani esasında hem farklı bariyerler var. Hem de tüm gençlerin zihinleri açık ve her şeyi çok açık net bir şekilde görebiliyorlar. Ülkedeki değişimlerin dönüşümlerin farkındalar ve geçmişi okumayı biliyorlar. Bu çerçevede baktığımızda hakikaten ülkenin geleceğini inşa edecek yeni nesil gençler. Onlara çok önem vermemiz gerekiyor onlara politikada siyasette onların bu arenada çok daha fazla bulunmaları gerekiyor. Genelde baktığımızda siyasete yalan mesleği derler kötü insanların işi diye böyle bir algı var. Ben bu durumda siyaset yapamayacak kadar akıllı olanlar kendilerinden daha aptallar tarafından yönetilmeye mahkumdur diyorum bu düşüncenin önüne geçmek adına” ifadelerini kullandı.
'ÜLKEMİZİN KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR'
Neden gelecek Partisi’nde olduğuna değinen Tuluk, “Bizler gelinen noktada kutuplaştırıcı bir yapı ve maalesef baskılar altında yıllardır genel başkanımızın ortaya koyduğu fikirleri takip ettiğimiz için çoğu şeyi açıkça gördük. Başbakanlığı bırakmadan önce de başlayan baskılar, hakikatin yanında olduğu için ona karşı bir baskı devam etti. Akabinde de Genel Başkanlığı bıraktıktan sonra AK Partinin yaşanılır bozulma süreci yıpranması bu dönemin önüne geçebilmek için AK Partiyi kurumsallaştırmak için ortaya koyduğu fikirler ortaya koyduğu sözlü yazılı sayın Cumhurbaşkanına olan ifadeleri tüm çabalarına rağmen hep daha çok baskı görmesi ve daha çok dışlanmasıyla sürdü. Genel başkanımız Gelecek partisini kurana kadar 4 yıl boyunca her şeye katlanmıştı çok ciddi bir basın ambargosu ile karşı karşıya kaldı. Ana akımının tek bir yere toplamasından dolayı esasında kişilerin ifade özgürlüğünü basın özgürlüğünü gösteren ülkede maalesef rafa kaldırılmasından dolayı bu yaşanan baskılar ve bizim artık ülkenin geri dönülemez bir noktaya geldiğini bu anlamda ülkenin geleceğini inşa edecek Gelecek Partisi’nin inşasında başaktör oynaması gerektiğine inandığımız için biz gelecek Partisi’nde olduk. Biz merkezi insan olarak alıyoruz. Biz İnsanı rey olarak değil birey olarak görüyoruz. Çok sesli farklı ve farklı kültürel etnik dini yapıların bu ülkenin bir zenginliği olduğunu düşünen yaklaşımla hareket ediyoruz dolayısıyla ülkemizin buna ve kucaklaşmaya ihtiyacı var. Biz Partimiz kurulduğundan bugüne hem ulusal basınla hem Alanya için kesinlikle söyleyemem bugün buradayız. Her basın kuruluşuna rahatlıkla söyleyeceklerimizi ifade edebiliyoruz ama ulusal basın nezninde ciddi bir ambargo ile karşı karşıyayız. Hala ancak dijital ortamlarda anlatabilir durumdayız” diye konuştu.
'KONUŞSAYDI AK PARTİ VE ÜLKE BÖLÜNÜRDÜ'
Davutoğlu’nun AK Parti'de iken açıklamadığı şeyleri daha sonrasında açıklamasına değinen Tuluk, “Baktığımız zaman bugün konuşuyor niye o zaman konuşmadı demek gayet akılcı gözüküyor ama o dönemde hatırlarsınız 7 Haziran seçimlerinde akabinde bir süreç yaşadık 1 Kasım’a kadar. Ve bu dönemde maalesef Güney Anadolu’da sıkıntılı durumlar ve ciddi bir terörle mücadele durumu söz konusuydu. Akabinde 1 Kasım seçimleri oldu ve AK Parti tekrardan genel başkanımızın mücadelesi ve halkın teveccühüyle tekrar yüzde 50 oyla tek başına iktidar oldu. Bunun akabinde de halkın teveccühünü almış ve ciddi destek bulmuş Genel başkanımız parlamentoya destek yerine çok ciddi AK Parti içindeki farklı kliplerden baskı geldi. Bu baskı genel başkanımız sadece orada vasıfsız ya da denileni yapan bir başkan olmayı kabul etmediği için geldi. Dolayısıyla hakikatten sapan doğruların artık yıprandığı durumlarda genel başkanımız çıktı ve partinin o doğrulara tekrar dönmesi için birçok yasa tasarısı hazırlattı ve bunları da yasalaştırmak için çabalar harcadı. Bu çabalar kimilerini rahatsız etti ve akabinde ortaya çıkan baskılar AK Parti MYK toplantılarında kendisine verilen yetkilerin sıfırlanması sonucunda parti ve millete zarar vereceğini düşündüğü için istifasını gerçekleştirdi. Konuşsaydı sıkıntılı dönemde AK Parti ve ülke bölünürdü. Ahmet Davutoğlu bölücü derlerdi. Genel başkanımız asla kendisini değil devleti düşünerek hareket etti” dedi.
'HİÇBİR SİYASİ OLUŞUMA VE DÜŞÜNCEYE EKLENMEK İÇİN KURULAN BİR PARTİ DEĞİLİZ'
Türkiye’de tek başına ve ittifaklı iktidar olunmaya değinen Tuluk, “Gelecek Partisi olarak siyasette düşüncemiz tek başına iktidar olmaktır bunu açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekiyor genel başkanımızın da ifadesi bu şekilde. Bugün her parti ittifaklı hareket etmek zorunda şu anki Türkiye’nin getirildiği siyasi konjektör bu. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte ve yönetim sistemiyle birlikte bu hale geldi lakin bizim şöyle bir iddiamız var. Hiçbir siyasi oluşuma hiçbir siyasi ittifaka ya da hiçbir siyasi düşünceye eklenmek için kurulmuş parti değiliz. Aksine kendi ilkelerimiz olan ve bu ilkeleri de sadece söylem üzerinde değil davranış düzeyinde uygulayan ve bunu politikalaştıran bir partiyiz” diye konuştu.
'SEZARIN HAKKINI SEZARA VERMEK GEREK'
Siyasette alternatif ve siyasal aktör oluşturmaya değinen Tuluk, “Bir doğru vardır oda şudur ki, iktidara yakın olan iktidarın her söylediğini doğru kabul ediyor. Yakın olmayanlar iktidarın her söylediğini yanlış kabul ediyor. Bu hayatın doğal akışına aykırı bir şey. AK Parti ve iktidar kanadının muhakkak doğru hamleleri olacaktır doğru söylemleri olacaktır. İçinde bulunduğumuz koronavirüs de Sağlık Bakanlığı ve çalışanlarının bu süreçte gayet güzel bir şekilde üstesinden geldiğini ve bununla alakalı da tebrikler aldığını biliyoruz, biz de bu konuda tebrik ediyoruz. Sezarın hakkını sezara vermemiz gerekiyor. Biz doğruya doğru der yanlışa yanlış deriz. Bu durumda yapılan yanlış olan şey farklı düşünceleri baskılamak ve görmezden gelmekti. Fakat bizim etik ve anlayışımızda bu yok. Bizim temel yaklaşımımız demokratikleşme ve özgürlükçülük. Gelecek Partisi 82 milyonu kucaklıyor. Bizde Alanya olarak 328 bini temsil etmek istiyoruz” dedi.
'KUTUPLAŞTIRICI TAVRIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN BU HESAP AÇILDI'
Gelecek Partisi'nin Kürtçe hesap açmasına değinen Tuluk, “Kürt vatandaşlarımızın temsilcisini HDP olarak görenler böyle bir yaklaşımda bulunabilirler tabi ki. Ama kesinlikle ve kesinlikle Türkiye’deki Kürt vatandaşların temsilcisi HDP değildir. HDP terörle arasındaki ilişkisini koparamamış hatta terör öncesinde de PKK ile ilişkisi çok iç içe devam eden Türkiye’deki bir siyasi partidir. Bizimde bu noktada aslında onlara karşı onların bu kutuplaştırıcı tavrı terörize eden ve illagaleteriyi pohpohlaştıran düşüncenin karşında olarak biz bu hesabı açtık. Hesap şunu ifade edecek bizim temel yaklaşımımızı kamu düzeninin, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve sınırlarımızın kesinlikle bölünemez olduğunu ve politikamızın bu esaslar üzerine kurulu olduğunu” ifadelerini kullandı.
'GÜNÜMÜZÜN SİYASETÇİLERİNİ NEZAKATE DAVET EDİYORUM'
Siyasi nezakete değinen Tuluk, “Siyasi nezaket bizlere çok şey ifade ediyor. Unuttuğumuz için aslında çok şey ifade ediyor. Önceki yıllarda büyük parti liderlerinin siyasi nezaketinde anımsıyorum. Ve bugün siyasi nezaketini kaybedenleri saygıyla andıkları eski liderine dönüp bakmalarını tavsiye ediyorum . Onlardan biraz ders almaları tavsiye ediyorum" dedi.
'RANDEVU TALEP ETTİK CEVAP ALAMADIK'
Alanya'da AK Parti ve MHP'den randevu talep ettiklerini ancak dönüş alamadıklarını ifade eden Tuluk, "Şu anda bizim siyasi nezakete çok ihtiyacımız var biz dolayısıyla yeni kurulan bir parti olduğumuz için Alanya’da da yeni teşkilatlanmış olan bir parti olduğumuz için mevcut partileri ziyaret etmek bizim mesuliyetimizdeydi. Ve biz de bununla ilgili tüm siyasi partilerden randevu talebinde bulunduk. Bunuda nezaket çerçevesinde belli sıralama ile yaptık. Bizi kabul eden oldu etmeyen oldu. Çok uzun süre geçmesine rağmen AK Parti ve MHP’den hala olumlu veya olumsuz bir cevap alamadık. Dolayısıyla hala cevap alamayışımızı kabul edilemediğimize bağlayabiliriz. Tabi bunuda siyaseten sıkıştırılmaya sayabiliriz biliyorum ki hepimiz Alanya’lıyız ve Alanya için herkes bir şey yapmak ister bunda bir sıkıntı yok.
'GENEL MERKEZLERİNİN POLİTİKASINA UYUYOR'
Onların da kendi genel merkezlerinin belirlemiş olduğu bir politika var ve buna uyuyorlar. Genel merkezinde yeni kurulan partileri yokluğa mahkum etme politikaları var. Ve dolayısıyla o politika çerçevesinde yerelde bunu uygulamak zorundalar. Bizim kabul edilmememiz yerellerin değil genel merkezlerdekilerin hatası. Siyaset her kesimle iletişimde olmak demektir. Biz sandığı bekliyoruz. Vatandaşımız gerekli cevabı o zaman verecektir diyorum” dedi.
'İLK İŞİMİZ BU OLACAK'
Alanya’nın il olma konusuna değinen Tuluk, “Alanya’nın il olma konusunda ise sayın genel başkanımız da birlikte çalışmalarımız sürüyor. Kendisi Konyalı olsa da ikinci şehri Alanya ve Alanya’ya çok önem veriyor. Bununla ilgili de raporlarımızı genel merkezimize gönderdik. Alanya’nın yerel ve Büyükşehir olarak yaşadığı handikapın önüne geçilmesi için il olması gerektiği düşüncesindeyiz. Ve iktidara geldiğimizde yapacağımız ilk şeylerden biri bu olacak” diye konuştu.
