banner113

CHP'li Demirci, il konusunu gündeme getirdi

banner106

CHP Alanya Belediye meclisi grup temsilcisi Erkan Demirci, meclis toplantısında Alanya'nın ilk konusunu gündeme getirdi

CHP'li Demirci, il konusunu gündeme getirdi
04 Şubat 2020 Salı 14:49

banner108
banner238
Demirci meclis toplantısında söz alarak şunları söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi grubu ve şahsım adıma hepinizi saygıyla selamlıyor, alacağımız kararların Alanya’mıza güzellikler katmasını diliyoruz. Sözlerine 24 Ocak cuma günü Elazığ ve Malatya illerinde yaşanan ve 41 vatandaşımızın hayatını kaybettiği 6.8 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başlıyorum. Tüm ulusumuzun başı sağ olsun. Deprem sonrasında millet olmanın bilinciyle Türk, Kürt, Alevi, Sünni demeden toplumun tüm katmanları olarak bir araya geldik ve herkes karınca kararınca deprem bölgesinde yaşayanlara yardım etmeye çalıştı. Diğer tüm belediyelerimiz gibi, Antalya Büyükşehir belediyemiz de deprem bölgesine araç ve personellerini göndererek kurtarma çalışmalarına aktif olarak yer almasının yanı sıra, yiyecek, içecek, giyecek vb yardımlarda bulundu. Hakeza Alanya Belediyemiz de depremin hemen ardından gerek kendi kaynaklarından, gerekse vatandaşlardan gelen yardımları deprem bölgesine iletti.

Bu dayanışmanın oradaki vatandaşlarımızın acısını bir nebze olsun hafiflettiğini umuyor, devletimizin depremden zarar gören tüm vatandaşlarımıza kol kanat germesini bekliyoruz. Deprem değil bina öldürür ilkesini unutmadan, imar barışı vb. isimler altında denetime tabii tutulmaksızın affedilen kaçak yapıların bir an önce denetime tabi tutulması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Doğal afetlerden bahsetmişken geçtiğimiz ay içerisinde ilçemizde yaşanan fırtınadan ve olumsuz hava koşullarından zarar gören tüm üreticilerimize de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Karabasan gibi ülkemizin üzerine çöken terör belası ne yazık ki can almaya devam ediyor. Geçen aydan bugüne kadar Kuzey Irak’taki operasyonda 2, Hakkari’de 2, Barış Pınarı Harekat Bölgesi’nde birisi binbaşı olmak üzere 3, daha dün İdlip’te 7’si asker biri sivil olmak üzere 8 gencimizi şehit verdik.

Tamamına yakını sınırlarımızın dışında gerçekleşen bu çatışmalarda verdiğimiz şehitler yetmezmiş gibi, üstüne densiz, ırkçı bir Yunan parlamenterin şanlı bayramız üzerinden yaptığı provokasyonla karşı karşıya kaldık. Bu ülke bunları unutmayacak. Bayrak üzerinden provokasyon yapan densizleri ve terörü bir kez daha lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümleri münasebetiyle yad ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni bizlere armağan eden Ulu Önder, Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı, yediden yetmiş yediye herkesin gönlünde taht kuran sevgili Barış Manço’yu, “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın. Düşüncelerinde bir ileri, bir geri adım atmayacaksın.

Her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın diyen yavru vatanımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, “Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız. Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak istemediler. Vurulduk ey halkım. Unutma bizi!” diyen devrim şehidimiz Uğur Mumcu’yu, Atatürk devrim ve ilkelerinin kararlı savunucusu Muammer Aksoy’u, gazeteci şehidimiz Abdi İpekçi’yi ve halkın gönlünde taht kuran şehidimiz Gaffar Okan’ı da rahmetle anıyoruz. Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü, yine 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü. Bu anlamlı günleri daha bilinçli beslenmek ve daha sağlıklı yaşamak suretiyle, hastalıklardan uzak durabileceğimiz inancıyla bir farkındalık ve duyarlılık yaratması temennisiyle buradan hatırlatıyor, tüm hastalara acil şifalar diliyoruz. 14 şubat sevgililer günü vesilesiyle sevgi ve hoşgörünün her zaman bizimle olmasını ve her yerde geçerli olmasını temenni ediyoruz. Yaklaşık 2 hafta sonra 18 şubat tarihinde Atatürk’ün Alanya’yı ziyaret edişinin 85’inci yıldönümünü kutlayacağız. O’nun gösterdiği yolda Türk turizminin yıldızı olan Alanya'mız için hep birlikte daha fazla çalışacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Dün başlayan 2019-2020 Eğitim öğretim sezonunun ikinci döneminde tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar diliyoruz. Alanya sporumuzu pazar günü aldığı güzel sonuçtan dolayı kutluyor, çarşamba günü 6alatasaray ile oynayacağımız Türkiye Kupası çeyrek final ilk maçında takımımıza başarılar diliyor, taraftarlarımızın Oba stadını doldurmasını bekliyoruz. Yaklaşık 15 gün önce 20 Ocak 2020’de kaybettiğimiz Türkiye’de erozyon denilince akla gelen ilk isim olan toprak dede lakaplı, çevre aktivisti, Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı’nın yani TEMA vakfının kurucusu ve onursal başkanı Hayrettin Karaca’ya Allah’tan rahmet dileyerek konuyu onun anısına son günlerde gündemi meşgul eden mahmuz konusuna getireceğim. Çoğu insanın yabancı olduğu mahmuz kelimesi son dönemde Alanya Keykubat sahillerinde denizin içine mahmuz yapılacağının açıklanmasıyla birlikte herkesçe bilinir hale geldi. Aslında mahmuz konusu yeni bir konu değildi. Alanya Belediyesi yönetimi geçtiğimiz dönemde mahmuz fikrini ortaya atmış ancak kamuoyunda tartışılmadan kapanıp gitmişti.

Ardından mahmuz projesi 2019 yerel seçimlerinde Cumhur ittifakının seçim kitapçığında boy gösterdiğinde 82 tane projeden birisi, hangisi yapıldı ki, bu proje yapılsın denilip yine yeterli oranda tartışılmadan, yerel seçimin sıcak gündemi içerisinde eriyip gitti. İşte bu mahmuz projesinin, geçtiğimiz günlerde neredeyse uygulamaya geçme safhasında olduğu ortaya çıkınca konu bir anda Alanya kamuoyunun gündemine geldi. Konuyu CHP grubu olarak üç farklı kategoride değerlendirdik. Bunlardan ilki proje hakkında kenti yönetenler olarak bizlerin, sivil toplum örgütlerinin, diğer kent dinamiklerinin ve hepsinden öte doğrudan etkilenecek olan Alanya Halkının bilgilendirilmesi sürecindeki yetersizliklerdi. Bilgilendirme eksikliğinin halen sürdüğünü üzülerek ifade etmek isterim. Değerlendirme yaptığımız ikinci kategori ise yapılmak istenen mahmuz yatırımına karar verilirken yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususu idi. Alanya’da kıyı erozyonu olduğunun bilimsel olarak tespitinin yapılması ve çözüm önerilerinin doğaya en az seviyede müdahale edilerek yapılması doğru olandı. Çünkü doğa kendisine dışarıdan yapılan müdahalelere misliyle yanıt veriyordu. Bu alanda üniversitelerin lisans ve yüksek lisans düzeyinde çevre mühendisliği, jeoloji mühendisliği, harita mühendisliği, İnşaat mühendisliği hidrolik kürsüleri, gemi inşaatı ve deniz bilimleri gibi kıyı yapı ve hareketleri ile ilgilenen kıyı mühendisliği bölümlerinden destek alındı mı? Bu konuda Türkiye’de İTÜ, YTÜ, İÜ, ODTÜ gibi uzmanlaşmış ve geniş akademik kadrolarıyla yıllardır bu konulara kafa yoran, araştırmalar yapan, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim veren tecrübeli üniversitelerimiz var. Bu üniversitelerden destek istendi mi? Uygulamanın dünyada pek çok örneği var. Bu uygulamaların yapıldığı dünyanın pek çok başka kentindeki kıyı şehirlerinin yöneticileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversiteleriyle yapılan uygulamanın sonucunda istenen başarının yakalanıp yakalanmadığı hakkında görüşmeler yapıldı mı? Bu konuda karar verilmeden önce bizce üniversitelerin ilgili kürsüleriyle birlikte, inşaat mühendisleri odası, TEMA Vakfı gibi sivil toplum örgütleri ve yerel dinamiklerin de katılımıyla bir çalıştay düzenlenmesi gerekirdi. Bu çalıştay sonucunda Alanya’da kıyı erozyonunun olduğu ve çözümün de mahmuz olduğu ortaya konulursa biz dahil hiç kimsenin söyleyecek bir şeyi kalmazdı.

Halen Alanya Belediyemizden Alanya halkı adına beklentimiz budur. Değerlendirme yaptığımız üçüncü ve son kategori ise fiili uygulamalar ve kendi gözlemsel deneyimlerimiz oldu. Kamuoyunun da bildiği üzere Dim Barajı yapıldıktan sonra Dim Çayı’nın taşıdığı, kum, kaya vs. kesildi ve bu durum Alanya sahillerindeki kumsalları olumsuz etkiledi. Benzer şekilde belediye önünde yapılan mendirek doğudan batıya kum hareketinin kesilmesine ve mendireğin önünde adeta balçıktan bir kumsal oluşumuna yol açtı. Batıda yapılan yat limanı Kalearkası Plajını olumsuz olarak etkiledi, kayalıkların oluşmasına yol açtı. Kıyılardaki yalı taşlarının kırılarak plajlar açılması neticesinde deniz karaya yaklaştı ve kumsal genişliklerimiz azaldı. Bunların hepsini hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Otellerin önlerinde yapılan kum tutucu yapılar belki o otelin çevresindeki kumsal sorununu çözdü ama birkaç km doğu ya da batısındaki kumsallara olan ya da olacak olan etkisi henüz hiç kimse tarafından bilmiyor.

Hükümet tarafından TBMM’ne sunulan ve halen komisyon gündeminde bulunan imar kanunu değişikliği önerisinde kumsallarda bırakın mahmuz yapmayı, 100 m²’lik ahşap iskelelerin bile yasaklanması öneriliyor. Alanya’da yaşadıklarımızdan yola çıkarak yapılmak istenilen T mahmuzların gelecekte nasıl sonuçlar doğuracağını da kestirmek zor olmayacaktır. Mahmuzların yapıldığı noktalarda kum tutulacak, kum hareketi engellenecek bu şekilde giden kum geri gelemeyeceğinden mahmuz etki alanı dışında kalan ilçenin doğu ve batı sahillerinin bu mahmuzlardan olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Mahmuzların yaratacağı görsel kirlilikte ayrıca düşünülecek kadar önemli bir husustur. Hızlı kentleşme sonucunda yoğun bir betonlaşma problemiyle karşı karşıya olan Alanya’mızda kaleden ya da Beştaş sırtlarından baktığımızda içimizi açan masmavi deniz manzarası “T” formunda beton mahmuzlarla kesilecek, atalarımızdan bizlere miras kalan tersane, Kızılkule, ve Unesco Dünya Kültür Mirası listesine sokmaya çalıştığımız Alanya Kalesi’nin görselliği durumdan olumsuz etkilenecektir.

Bu tip yatırımlar bütüncül düşünülmesi gereken ve devlet tarafından projelendirilmesi gereken yatırımlardır. Kıyı erozyonu sadece Alanya’nın sorunu değildir. Yapılması gereken proje Türkiye sahillerinin bütününde devlet tarafından yapılmalıdır. Sonuç olarak Alanya’da edindiğimiz tecrübelerden yola çıkarak mahmuz yatırımının üniversitelerin ilgili kürsülerinden destek alınarak, bilimsel temelli ve ortak akılla yapılması gerektiğini düşündüğümüzü grubum adına ifade etmek isterim. Sözlerime son verirken geçtiğimiz pazar günü yapılan CHP Alanya Gençlik Kolları Başkanlığı seçimini kazanan Birkan Ceylan kardeşime başarılar diliyor, sizden de geçtiğimiz günlerde Alanya adına katıldığınız Emitt fuarındaki faaliyetleriniz, Alanya standına olan ilgi ve önümüzdeki turizm sezonu hakkındaki izlenimlerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ediyoruz.

banner109
banner111
banner112
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.