İlçe Başkan yardımcısı Serdaroğlu'ndan kadınlar günü açıklaması!
Gelecek Partisi İlçe Başkan yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Yıldız Serdaroğlu'ndan 8 Mart dünya kadınlar günü açıklaması
İlçe Başkan Yardımcısı Serdaroğlu "Türkiye'de bugün kadınların fundamental sorunu "Kadına Şiddet" kısmıdır.
Kadına şiddetin engellenmesi ve önüne geçilmesi için hukuki müeyyidelerinin caydırıcı ve ağır olması gerekir. Aksi takdirde bu şiddet eylemleri tekerrür etmeye devam eder ki bu da sağlıklı düşünemeyen bir toplumu oluşturur. Bu toplumda kendini güvende hissetmeyen kadınların yaşama dair olan umutlarını ve hayallerini korkmadan yaşaması gerekirken yanlış yaklaşımlarla işleyen adalet ve hukuk mekanizması kadınlarının topluma olan güveni ile birlikte aidiyetini de azaltmaya başlatıyor.
Kadınları mutlu olan bir ülkenin gelişmiş düzeye eriştişini, okuma oranının arttığını, sosyolojik ve psikolojik buhran olmayan çağdaş dünya devleti olduğu aşikardır nitekim bunun en bariz örneği İskandinav ülkesi olan Finlandiya'dır. Eğer toplum kadını sadece bir üreme aracı olarak görürse ve kadını üretime, yaşama, sosyal ve siyasal hayata dahil etmezse pek tabiidir ki ekonomik olarak da gelişmişlik aşağı düzeylerde kalacaktır.
Siyaset arenasında kadın olmak çok müşkül bir şeydir aslında. Her türlü iftirayla karşı karşıya kalmanız kadın olmanız hasebiyle çok müsait bir durum gibi oluyor maalesef ki bu da ataerkil(pederşahi) egemenliğini toplumun tüm kılcal damarlarına ne denli etki ettiğinin göstergesidir. Önce bir bunun değilmesi lazım. Bunun yanı sıra kadın olarak siyasal yaşamda aktif olmanız için de "Pozitif Ayrımcılık" gibi bir söylem tarzı geliştiriyorlar. İşin derinine özüne inecek olursak bu iyi bir şey gibi görünse de aslında kadınlara en büyük hakaret budur. Ne demek pozitif ayrımcılık, böyle şey mi olur?
Kadınların siyasette aktif olması için kadınlara ayrımcılığı engellemeyi dahi ayrımcılık kisvesiyle lanse eden bir zihniyet kaçıncı yüzyıldan kalmadır diye de sormak gerekir? Sömürüye dayalı dünya sisteminde kadını aile yapısından iş dünyasına kadar pek çok kulvarda birer meta, materyal olarak gören köhne düşünce dünyasında yaşayan terk edilmesi ve kadınların da birer birey olduğunu, toplumda alınacak kararlara, yapılacak yatırımlara, gerçekleştirilecek çalışmalara katkı sağlayacağı görülmeli ve onların da sözünün dinlenmesi ve taleplerine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu vesileyle dünya kadınlar gününü de bir kadın olarak kutlarken kadınların sadece tek bir güne değil her güne yayılması ve bu çerçevede değer görüp değerlendirilmesi gerektiğini de ayrıca belirtmek istiyorum.
Kadına şiddetin engellenmesi ve önüne geçilmesi için hukuki müeyyidelerinin caydırıcı ve ağır olması gerekir. Aksi takdirde bu şiddet eylemleri tekerrür etmeye devam eder ki bu da sağlıklı düşünemeyen bir toplumu oluşturur. Bu toplumda kendini güvende hissetmeyen kadınların yaşama dair olan umutlarını ve hayallerini korkmadan yaşaması gerekirken yanlış yaklaşımlarla işleyen adalet ve hukuk mekanizması kadınlarının topluma olan güveni ile birlikte aidiyetini de azaltmaya başlatıyor.
Kadınları mutlu olan bir ülkenin gelişmiş düzeye eriştişini, okuma oranının arttığını, sosyolojik ve psikolojik buhran olmayan çağdaş dünya devleti olduğu aşikardır nitekim bunun en bariz örneği İskandinav ülkesi olan Finlandiya'dır. Eğer toplum kadını sadece bir üreme aracı olarak görürse ve kadını üretime, yaşama, sosyal ve siyasal hayata dahil etmezse pek tabiidir ki ekonomik olarak da gelişmişlik aşağı düzeylerde kalacaktır.
Siyaset arenasında kadın olmak çok müşkül bir şeydir aslında. Her türlü iftirayla karşı karşıya kalmanız kadın olmanız hasebiyle çok müsait bir durum gibi oluyor maalesef ki bu da ataerkil(pederşahi) egemenliğini toplumun tüm kılcal damarlarına ne denli etki ettiğinin göstergesidir. Önce bir bunun değilmesi lazım. Bunun yanı sıra kadın olarak siyasal yaşamda aktif olmanız için de "Pozitif Ayrımcılık" gibi bir söylem tarzı geliştiriyorlar. İşin derinine özüne inecek olursak bu iyi bir şey gibi görünse de aslında kadınlara en büyük hakaret budur. Ne demek pozitif ayrımcılık, böyle şey mi olur?
Kadınların siyasette aktif olması için kadınlara ayrımcılığı engellemeyi dahi ayrımcılık kisvesiyle lanse eden bir zihniyet kaçıncı yüzyıldan kalmadır diye de sormak gerekir? Sömürüye dayalı dünya sisteminde kadını aile yapısından iş dünyasına kadar pek çok kulvarda birer meta, materyal olarak gören köhne düşünce dünyasında yaşayan terk edilmesi ve kadınların da birer birey olduğunu, toplumda alınacak kararlara, yapılacak yatırımlara, gerçekleştirilecek çalışmalara katkı sağlayacağı görülmeli ve onların da sözünün dinlenmesi ve taleplerine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu vesileyle dünya kadınlar gününü de bir kadın olarak kutlarken kadınların sadece tek bir güne değil her güne yayılması ve bu çerçevede değer görüp değerlendirilmesi gerektiğini de ayrıca belirtmek istiyorum.
