Silah öldürür muhtar bilmiyor mu?

Şube Başkanı Halime Şenli, konuyla ilgili sert eleştirilerde bulunarak, bireysel silahlanmaya da son verilmesi gerektiğine değindi. Şenli aynı zamanda, muhtarın serbest kalmasının doğru olmadığını, tutuklu yargılanması gerektiğine dikkat çekti. 
'SİLAH ÖLDÜRÜR MUHTAR BİLMİYOR MU?'
Şenli, "Yine bir kadın öldü, yine en yakını eşi tarafından silahla vuruldu, iddialara göre yanlışlıkla vuruldu. Her açıdan tereddütle yaklaştığımız bu olayda sorgulanması gereken çok şey var.Neden bir muhtarın silahı olur, üstelik haberlere göre beylik tabancası, bizim bildiğimiz Muhtarlar silahlı güç değil, güvenlik gücü değil. Beylik silahı, emniyet güçlerinin polisin, jandarmanın olur birde askerlerin. Hadi muhtarın silahı olması bir derece anlaşılabilir olsa da neden evinde, evin salonunda eşinin çocuklarının yanında bakım, temizlik yapar, silah öldürür muhtar bunu bilmiyor mu. Neden silahını kimsenin olmadığı, yanlışlıkla dahi olsa kimsenin zarar görmeyeceği bir yerde yapmaz.  Siz hiç bugüne kadar bir kadının silahını temizlerken, bakım yaparken, eşini çocuğunu öldürdüğünü duydunuzmu? Veya asker uğurlamasında, maç kutlamasında, düğünde bir kadının silahından yanlışlıkla bir başka kadının, erkeğin veya çocuğun öldüğünü duydunuz mu ? Hayır duymadınız duyamazsınız, çünkü kadınlar bilir ki; Silah öldürür, Kadınlar her zaman yaşamdan yanadır, ölümden değil, barıştan yanadır, savaştan değil" dedi. 

'BİREYSEL SİLAHLANMAYA SON VERİLMELİ'
Toplumda bireysel silahlanmanın artmasıyla birlikte ölümlerin de artacağına değinen Şenli, "Yetkilileride  bireysel silahlanmaya son verilmesi konusunda uyarıyoruz, toplumda silahlanma arttıkça insanlarda  öldürülmeye devam edecektir. Karısını yanlışlıkla öldürdüğü iddia edilen muhtarın serbest bırakılmasını , doğru bulmuyoruz, adam öldürme kasıt olmasada, hatayla olsa dahi suçtur, ki bizce Muhtar eşini istemeden vurmuş dahi olsa, silahın öldürdüğünü bilen muhtarın silahını başkalarının yanında bakım yapması büyük kusurdur, hatadır, kabul edilemez. Burada  kasıt yoksa dahi olası kasıt vardır ve tutuklu yargılanma esas olmalıdır. Üstelik dosyada henüz kanıtlar toplanmamıştır, adli tıp raporu çıkmamıştır, bu aşamada şüphelinin serbest bırakılmaması gerekir.  Ceza yasalarının amacı failin işlediği suçun cezasını çekmesi olduğu kadar, caydırıcı olmaları ve kamu vicdanının yaralanmamasıdır. Bu serbest bırakma kararı biz kadınların vicdanında haklı görülmemiştir.  Biz kadınlar sürecin takipçisi olacak, faillerin gereken cezaları alması için mücadeleye devam edeceğiz. Günün sonunda toplumsal mücadelenin kazandıracağını biliyoruz. Toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması adına bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çekiyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır! Diyoruz, demeye davam edeceğiz" diye konuştu. -Haber Merkezi