Depremin ardından emekli akademisyen Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı dosya/medya destekli açıklamayla depremin jeolojik arka planını değerlendirdi.
AFAD verilerine göre deprem yaklaşık 86 kilometre derinlikte gerçekleşti. Bu derinliğin, Anadolu kabuğunun oldukça altında olduğuna işaret eden Bektaş, depremin Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası’nın altına daldığı Helen–Kıbrıs yayı sistemi ile doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.
“Bu Deprem Yüzey Fayı Değil, Dalma-Batma Kaynaklı”
Prof. Dr. Bektaş, Antalya–Alanya hattında bilinen yüzey faylarının, Afrika levhasının kuzeye doğru dalan bölümünün üstünde yer aldığını belirterek, bu tür derin depremlerin klasik kırılma mekanizmalarından farklı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Aynı açıklamada Hatay’da meydana gelen 4,2 büyüklüğündeki depreme de değinen Bektaş, bu sarsıntının 2023’te yaşanan 6,4’lük depremin gecikmiş bir artçısı olarak okunabileceğini kaydetti.
Kıbrıs Yayı Geriliyor mu?
Bektaş’ın değerlendirmesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise Kıbrıs yayı oldu. Dalma-batma zonunun doğuda İskenderun Havzası’na, batıda ise Antalya Havzası’na uzandığını hatırlatan Bektaş, 2025 yılı içinde Hatay–Kıbrıs–Antalya hattında meydana gelen orta büyüklükteki depremlerin, bu yayın gerilim altında olabileceğine işaret ettiğini belirtti.
Uzmanlara göre bu tür depremler, kısa vadede büyük bir deprem anlamına gelmese de, Doğu Akdeniz’deki levha hareketlerinin yakından izlenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
