Arıkan, Alanya’nın “cennet gibi bir turizm kenti” olduğunu vurgulayarak, yaşanan olayların ilçenin imajına büyük zarar verdiğini söyledi. “Turizm şehri cennet Alanya’mızın tabiri caiz ise Teksas olmaması için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız” diyen Arıkan, her gün medyaya yansıyan şiddet haberlerinin hem vatandaşların moralini bozduğunu hem de şehrin turizm geleceğini tehdit ettiğini dile getirdi.
“Alanya mafyalığıyla değil, turizmiyle anılmalı”
Arıkan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Her güne başladığımızda artık silahlı saldırı, darp, gasp gibi haber manşetleri görmekten içimiz sıkıldı. Alanya’mız mafyalığı ile değil, turizmi ile meşhur bir şehirdir. Turizm hoşgörü gerektirir, sevgi ve saygı gerektirir. Sorunlar diyalog ile çözülür, çözülmeyen kısımlar için hukuk hakemlik yapar.”
“Bütün dünya bu haberleri izliyor”
Alper Arıkan, sadece yerel halkın değil, dünyanın dört bir yanındaki turist adaylarının da bu gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti.
“Sanmayın ki bu haberleri sadece biz okuyoruz. Bütün dünya takip ediyor ve tatile geleceği yeri araştırıyor. Nasıl ki kartellerin gayrimeşru faaliyet gösterdiği ülkelerde tatil yapmak istemiyorsak, Alanya’nın imajı için de bu olaylara ısrarla dikkat etmeli ve her seferinde dikkatleri bu konuya çekmeliyiz.”
“Silah sıkan bir daha sivilce bile sıkamamalı”
Açıklamasında suç örgütlerine ve yasa dışı silah kullanımına sert sözlerle tepki gösteren Arıkan, caydırıcılığın artırılması gerektiğini söyledi:
“Kısacası Alanya’da silah sıkan bir daha sivilce bile sıkamamalı! Alanya huzurun şehri olmalı, korkunun değil. Bizler siyasiler, yerel yöneticiler, güvenlik güçleri ve tüm vatandaşlar olarak bu konuda ortak tavır almalıyız.”
Alanya’nın geleceği için çağrı
Zafer Partisi İlçe Başkanı Arıkan, basın açıklamasının sonunda tüm kesimlere birlik çağrısı yaptı:
“Alanya, Akdeniz’in incisi, turizmin göz bebeği bir kenttir. Bizler bu şehirde sadece bugünün değil, geleceğin de sorumluluğunu taşıyoruz. Alanya’yı karanlık olayların değil, güneşin ve denizin şehri olarak geleceğe taşımak zorundayız.”
