Alanyaspor’un adının bir bahis soruşturmasında geçmesi, bu şehrin her bireyi gibi beni de derinden üzdü.
Çünkü Alanyaspor sadece bir futbol kulübü değildir; bu şehrin gururu, birlik sembolü, toplumsal kimliğimizin en güçlü taşıyıcısıdır.
Alanyaspor, Alanya’nın emeğini, alın terini, karakterini temsil eder.
Ben Hasan Çavuşoğlu’nu yakından tanıyan bir insanım.
Sadece bir gazeteci olarak değil, futbolun içinden gelen biri olarak söylüyorum:
Hasan Çavuşoğlu’yla yıllar önce aynı sahayı paylaştık. Futbolculuk döneminden bu yana 35 yılı aşkın bir süredir tanırım.
Karakterini, duruşunu, futbol anlayışını çok iyi bilirim.
O, ne şikeyi ne de bahisi hayatının hiçbir döneminde ne aklından geçirmiş ne de etrafında görmek istemiş bir insandır.
Hasan Çavuşoğlu net biridir — yanlışa göz yummaz, doğruda dimdik durur.
Ancak şunu da kabul etmeliyiz:
Beş parmağın beşi bir değil.
Belki bazı genç futbolcular hata yapmış olabilir.
İnsanlık hali… Ama bu hatalar, Alanyaspor’un tertemiz adının önüne geçmemeli.
O nedenle naçizane fikrim; bu soruşturma netleşene kadar adı geçen futbolcuların kadro dışı bırakılması, hem kulübün hem de camianın onuru açısından doğru bir adım olacaktır.
Alanyaspor bu şehrin markasıdır.
Turizmiyle, spordaki başarısıyla, örnek yönetimiyle Alanya’yı Türkiye’ye tanıtan en önemli değerimizdir.
Bu yüzden bu arma her türlü tartışmanın, her türlü gölgenin üstündedir.
Eminim ki Hasan Çavuşoğlu yine doğruyu yapacak, gerekeni yapacak, Alanyaspor’un adını tertemiz tutacaktır.
Çünkü biz biliyoruz:
Alanyaspor, bu şehrin yüz akıdır.
Bu şehir futbolu onurla oynar, bahisle değil.