Çamur Tutmaz, İz Bırakmaz: Servet Ünlü Üzerine

Çamur Tutmaz, İz Bırakmaz: Servet Ünlü Üzerine

Bazı isimler vardır… Çamur tutmaz, iz bırakmaz. Çünkü o isim, kendisini reklama değil emeğe, makama değil hizmete yazar. Servet Ünlü de tam böyle bir isimdir.

Ben Servet Ünlü’yü mesleğe başladığım 1994 yılından beri şahsen tanırım. Rahmetli Müstakbel Dim’in başkanlık yaptığı dönemlerden, Hüseyin Kasapoğlu, Kerim Taç, Kerim Aydoğan gibi isimlerle çalıştığı yıllardan bilirim. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk kurucu genel sekreteri odur. Tam 21 yıl o odanın mutfağında Alanya’nın ticaretine, iş dünyasına yön vermiş bir akıldır.

O koltukta tam dört başkan geçti, kendisi hep durdu. Çünkü makamlar gelir geçer, güven kalır. O para içinde oturdu ama paranın kirine bulaşmadı. Bunu ben biliyorum, Alanya biliyor, bu şehrin iş insanları çok iyi bilir.

Bugün sosyal medyada bir iki klavye kahramanı, masa başı dedikodusu ile iftira atmaya kalkıyor. Diyorlar ki: “Danışmanlık yapıyor, çıkar sağlıyor…” Beyler, hanımlar! Eğer öyle olsaydı, Alanya Ticaret Odası’nın kasasından yıllarca milyonlarca lira geçmişken, bir kuruşunu cebine koyardı. Koymadı! Çünkü çamur Servet Ünlü’ye yapışmaz.

Bakın bilmeyenler bilsin: Bu adam Alanya için yalnızca elini değil gövdesini taşın altına koydu. Alanyaspor yönetiminde görev aldı, kulübün borcu için kendi evine icra kâğıdı geldi. Kimse bilmez, o da anlatmaz zaten. Çünkü reklam sevmez. Hatta eminim bu yazıyı okuyunca da bana sitem eder: “Hüseyin, ne gerek vardı?” der. Ama gerek var! Yeniler bilsin, unutanlar hatırlasın.

Servet Ünlü bugün Alanya Belediye Başkan Yardımcısı. Başkan Osman Tarık Özçelik belki de ekibine kattığı en isabetli, en temiz isimlerden birini aldı yanına. Çünkü bu şehir artık koltuk adamı değil, sokak adamı istiyor. Makam odasında değil, sokakta vatandaşla yüz yüze dertleşen, çözüm üreten adam istiyor. Servet Ünlü de tam olarak budur.

Meslektaşım Gaye Coşkun’un programında bir bir anlattı… Eksperlik iddialarına, danışmanlık iftiralarına tek tek yanıt verdi. Açıkça dedi ki: “Benim evim kiradır, şirketim yok, ofisim yok. Varsın dedikodu olsun, ben işimi yaparım.”

Bunu her bürokrat, her yönetici diyemez. Çünkü çoğunun dert ettiği, günü kurtarmaktır. Oysa Ünlü’nün derdi Alanya’dır. 15 üniversite bitirmiş, bu şehrin hafızasına kodlanmış bir beyindir. Dert insanıdır.

O yüzden diyorum ki: Çamur tutmaz, iz bırakmaz… Bazı isimler vardır, yokluğunda kıymeti anlaşılır. Ama biz geç kalmadan bilelim. Servet Ünlü bu şehrin değeridir. Ve bu şehir değerini korudukça büyür.

Belki şimdi diyecek ki: “Hüseyin, ne gerek vardı?”
Vardı be abi… Çünkü gerçek, bazen yüksek sesle söylenmeli.
Yeniler duysun, unutanlar utansın.