CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir, 13 Kasım 2025 tarihli yazılı basın açıklamasıyla kamuoyuna seslenerek, yaşanan sel baskınlarının yalnızca “doğal afet” olarak değerlendirilemeyeceğini, sorunun temelinde uzun yıllara yayılan plansız kentleşme ve yetersiz mühendislik uygulamalarının yattığını vurguladı.

Battı-çıktılar göle döndü, trafik felç oldu

Yağışların en ağır etkisi, özellikle kuzey çevre yolu üzerindeki battı-çıktı olarak adlandırılan alt geçitlerde hissedildi. Bu bölgelerde oluşan yoğun göllenme nedeniyle trafik aksadı, çok sayıda araç yolda mahsur kaldı, bazı sürücüler maddi hasarla karşı karşıya kaldı.

Alanya Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri, sahada kriz yönetimi kapsamında çalışmalar yürütürken, olası can ve mal kayıplarının önüne geçildiği bildirildi. Ancak yaşananlar, mevcut altyapının bu ölçekteki yağışlara karşı yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

20 mahallede 238 sel ihbarı

CHP İlçe Başkanı Kandemir, açıklamasında dikkat çeken çarpıcı veriler paylaştı. Kent genelinde 20 mahalleden toplam 238 adet sel baskını ve yardım talebi alındığını belirten Kandemir, Alanya’nın coğrafi yapısının riski büyüttüğüne işaret etti.

Alanya’nın denizden karaya doğru yükselen eğimli arazi yapısına sahip olduğunu hatırlatan Kandemir, yalnızca şehir merkezine düşen yağmurun değil, Toroslar’dan inen suların da sel riskini katlayarak artırdığını ifade etti. Bu nedenle gerçek yağış yükünün resmi verilenden çok daha yüksek etkiler oluşturduğu vurgulandı.

Sokak Sokak Kriz İncelemesi: Başkan’dan Vatandaşa Güvence
Sokak Sokak Kriz İncelemesi: Başkan’dan Vatandaşa Güvence
İçeriği Görüntüle

“Yetki belediyede değil” çıkışı

Basın açıklamasının en dikkat çeken bölümlerinden biri ise çevre yolu ve kavşaklarla ilgili yapılan değerlendirmeler oldu. Kandemir, çevre yolu ve bu yol üzerindeki kavşakların Alanya Belediyesi’nin değil, merkezi hükümetin sorumluluk alanında olduğunu belirterek, bu noktalardaki mühendislik altyapısının yetersizliğine sert eleştiriler yöneltti.

Açıklamada, “Bu kavşaklar vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak düzeyde yetersizdir” ifadeleri yer alırken, yaşanan her olumsuzluğun yalnızca yerel yönetimlere yıkılamayacağı mesajı verildi.

Tepe Mahallesi ve “çamur seli” iddiası

Açıklamada yer alan en çarpıcı iddialardan biri de Tepe Mahallesi ile ilgili oldu. Kandemir, geçmiş dönem belediye yönetimi döneminde bu bölgeye kontrolsüz şekilde dökülen hafriyatın, yağışlarla birlikte şehir merkezine çamur ve atık malzeme olarak aktığını ileri sürdü.

Bu durumun yalnızca altyapı değil, çevre yönetimi açısından da ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekilerek, plansız uygulamaların bugün yaşanan mağduriyetlerin temel nedenlerinden biri olduğu savunuldu.

Betonlaşma seli büyüttü” vurgusu

CHP’li Kandemir’in açıklamasında, yıllardır süren kontrolsüz betonlaşma konusu da geniş yer buldu. Kentin doğal su tahliye yollarının yapılaşmayla kapatıldığı, toprağın suyu emme kapasitesinin yok edildiği ifade edilerek, bunun sonucunda yağmur sularının kaçacak yer bulamayıp evlere, işyerlerine ve yollara dolduğu belirtildi.

“Doğal yollarla tahliye imkânı kalmadı” vurgusu yapılan açıklamada, geçmiş dönemlerin “ticari rant” odaklı şehircilik anlayışı sert dille eleştirildi.

“Şehrin yeniden doğayla uyumlu planlanması şart”

Basın açıklamasının son bölümünde ise çözüm vurgusu yer aldı. Kandemir, Alanya’nın artık doğal afetlere dirençli bir şehir (dirençli kent) haline getirilmesi gerektiğini, bunun da ancak çağdaş şehircilik ilkeleriyle mümkün olacağını ifade etti.

Altyapı ve üstyapının doğayla uyumlu biçimde ele alınması gerektiğini vurgulayan Kandemir, Alanya Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu anlayış doğrultusunda çalışmalar yürüttüğünü kaydetti.

Siyasi polemik ve sert mesajlar

Açıklamada, iktidar kanadına yönelik eleştiriler de dikkat çekti. Kandemir, 23 yıldır ülkeyi yöneten siyasi anlayışı ve uzantılarını, yaşanan doğal afeti “siyasi malzeme” haline getirmekle itham etti.

“Bu bir siyaset konusu olmaktan çıkmış, adeta sağlık sisteminin konusu haline gelmiştir” ifadesinin kullanıldığı açıklama, “Bu güruhu ciddiyete davet ediyoruz” sözleriyle sona erdi.