Geçtiğimiz hafta sonu, Gevne Yaylası’nın serinliğinde, mis gibi tertemiz yayla havasını içimize çekerek iki gün geçirdik. Bu yıl 13.’sü düzenlenen Gevne Yayla Festivali, bana göre sadece bir şenlik değil; emek, özveri, dayanışma ve Yörük kültürünün yaşatıldığı, halkın gönlünü hoş eden çok özel bir organizasyondu.
Daha yaylaya vardığımız ilk andan itibaren gördüğümüz sıcak karşılamalar, otağlar, yöresel dokunuşlar ve her ayrıntıda hissedilen özen, şunu düşündürdü: Burada büyük bir emek var.
Bu festivalin kusursuz bir şekilde gerçekleşmesinde en büyük pay, organizasyonu üstlenen isimlerindi. İshaklı Mahalle Muhtarı Rasim Okyanus, 12. Festival Beyi Hilmi Sevilgen ve organizasyon ekibi günlerdir uykusuz kalarak, büyük bir özveriyle çalıştılar. Her ayrıntıyla tek tek ilgilenip, gelen herkese ikramlarıyla ve yakın ilgileriyle ev sahipliği yaptılar. Festivalde güçlü bir protokol katılımı vardı.
Festivalin konserlerinde ulusal sanatçıların seçimi bile çok ince düşünülmüştü. Cumartesi Havva Öğüt, Pazar günü ise Türk halk müziğinin duayeni Güler Duman sahne aldı.
Böylesine büyük bir organizasyonda sponsorların desteği de çok önemliydi. Festivalde hiçbir sponsor unutulmadı; hepsi tek tek sahneye davet edilerek teşekkür edildi, hediyeleri takdim edildi. Gerçekten bu tür etkinlikler, sadece gönüllü özveri değil, aynı zamanda maddi imkanların da seferber edilmesini gerektiriyor.
2 gün boyunca oradaydım, bu festival bana bir kez daha şunu gösterdi: Bu tür etkinlikler sadece eğlence değil, birlik ve beraberliği pekiştiren, halkla protokolün aynı sofrada, aynı sahnede buluşabildiği çok değerli buluşmalar.
İnsanların gündelik telaşların, ulusal ya da küresel sorunların arasında nefes alabildiği, moral bulabildiği anlar… İşte bu yüzden bu etkinlikler çok kıymetli. Ama şunu da unutmamak lazım; bu tür festivaller kolay hazırlanmıyor. Her bir ayrıntının tek tek düşünülmesi, yiyecek-içecekten etkinliklere kadar bütün organizasyonun yürütülmesi inanılmaz bir mesai gerektiriyor.
Gevne Yayla Festivali, işte bu özverinin bir eseri olarak tarihe geçti. Ve bu yüzden, böylesi organizasyonların desteklenmesi, sahiplenilmesi çok önemli. Çünkü bu etkinlikler, sadece yaylada geçen iki gün değil; toplum olarak birbirimize dokunabildiğimiz, kaynaştığımız, moral ve umut bulduğumuz özel zamanlar…