banner127

Kaçarken kendimden (3)


Didem Gültepe

Didem Gültepe

Okunma 13 Ocak 2017, 17:50

Bazen insan uykudayken ruhun bedenden ayrıldığını okumuştum. Şimdi tam olarak bunu yaşıyorum fakat bu defa gözlerim bir daha açılmayacak, sonsuz bir uykuya daldım. Sohbetimden mahrum bıraktığım birkaç vefalı komşum ışıklarımın birkaç gündür yanmadığını fark etmiş polise haber vermişler.
Cansız bedenim tıpkı annemin ki gibi buz gibi olmuş yatağımda bulundu. Evim polislerle doldu. Ölümümü şüpheli buldukları için savcıyı bekliyorlar. 
Vefalı komşularım- ki bunu hiç ummazdım- son görevlerini yerine getirmek adına ağlıyorlar. Halbuki en çok yapmak istediğim şey ölümüme kimsenin üzülmemesini sağlamaktı.
Boşa değildi her şeyi bırakıp buraya yerleşmem. Polislerden biri amirine seslendi “burada bir defter buldum günlük galiba.”Evet kahverengi kaplı günlüğüm. Rutin bir doktor kontrolünde öğrendim sadece altı ay ömrüm kaldığını. Doktorum bunu söylerken çok rahattı. Kim bilir kaç hastası ext oldu. Tabiki onun için normal bir şeydi bu. Tümör beynimin çok büyük bir bölümünü kaplamıştı ve artık ameliyat çare değildi. Yapmam gereken tek şey öleceğim günü beklemekti. Ben de bunu yaptım. 
Ömrümün son günlerini en huzurlu şekilde geçirmeye çalıştım. Tek tesellim babamla tanışacak olmaktı ve annemi görecektim. En azından hayal ediyordum. İnsanın öleceği günü bilmesi çok garip bir duyguymuş. Bütün hayat telaşı, para ve kariyer hırsı hiçbir şey ifade etmiyor.
Bunlar için yaşayan insanlara acır oldum ve kaçmaya karar verdim. Onlara fark ettirmeden herkesle vedalaştım, kırdığım kalpleri onarmaya çalıştım, kendimce günah çıkardım. Yeniden doğmuşum gibi iç huzurla koyuldum yola. Aslında yaşamak istediğim daha çok şey vardı. Baba olmak mesela neyse bu konuyu kapatmıştım.  Ve artık cansız bedenimi taşıyorlar. 33 yaşında gencecik ve kimsesiz bedenimi. 
Bir kez daha anladımki  “Ölümden öteye köy yokmuş.”
banner128
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.