banner127

Kırmızı pabuçlar (1)


Didem Gültepe

Didem Gültepe

Okunma 23 Ocak 2017, 10:09

Bu hayattan istediklerinize dikkat edin dua olur, dualarınıza dikkat edin kabul olur.
Pahalı kıyafetlerini, topuklu ayakkabılarını, mücevherlerini hatta alyansını bile iade etmişti.
Sadece tek bir bavulla çıktı binbir hayalle girdiği o evden. Her şeyi yarım kalmıştı. Buzdolabındaki yemekleri, pazar kahvaltıları, cicim ayları, makinedeki kirliler, yapılması gereken onca iş. Oysaki evlilikler ömür boyu sürmesi gereken beraberlikler değil miydi?
Alyanslar sonsuzluğu, sonsuz sevgiyi ifade etsin diye yuvarlak yapılmamışlar mıydı? Yüzük parmağına takılmasının sebebi kalbe giden damarların oradan geçtiğine inanışlar boşa mıydı? Neydi bizi bu hale getiren, kaybetmeyi kabullendiren, savaşmaktan korkutan. Aslında her şey çok güzel başlamıştı, tıpkı hayallerindeki gibi dantel ve taş işlemeli gelinliği, kır düğünü, yemyeşil arazi üzerinde beyaz ve kırmızı renklerinin hakim olduğu zevkli misafir masaları ve her biri özenerek hazırlanmış davetliler, mutlu aileler…
Onca emek, onca hayal bir çırpıda tek celsede çöp olmuştu. Böyle bitmişti Sevgi’nin hikayesi, en güzel hikayem dediği adama artık veda etmişti. Adı Sevgi’ydi ama adını çokta yaşayamadı. ”Sevmiyorum seni artık” dedi bir zamanlar kirpiklerinin sayısını bile bildiği adam. Tüm benlerini bile ezbere bilirdi de benliğini bilememişti. Kocası bir başkasına aşık olmuştu artık. İhanete uğramak ayrılıkların en aşağılayıcıydı. Gurur ve aşk cephede savaşan iki asker gibidir, hiç bitmez bu savaş.
Her şeyini kaybetmiş bir kadın gururundan ödün vermezdi, Sevgi de öyle yaptı, yormak yorulmak anlamsızdı, çok direndi kalmak için, iliklerine kadar hissetti ihaneti, vücudunun her noktası livme livme acıdı. Her şeyini bahşettiği kocası başka bir kadına dokunuyordu artık günaydınları o kadının kulağına değiyordu.
İhanete uğramış her kadın bunu tüm organlarında hissedebilirdi. Ya birgün pişman olursa diye düşündü boşanma kağıdını imzalarken.
Böyle bir şeyi beyninin kıvrımlarından geçirmiş olmayı bile yakıştıramadı kendine. Dönse ne fayda? Unutabilir miydi yalnız gecelerini, haykıra haykıra ağlayışlarını, kocasının yaşlar akan gözlerine aldırmadan umarsızca “başkasına aşık oldum” deyişini.
DEVAMI YARIN...!
banner128
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.