Otoyol Revize Edilmezse Alanya ve Bölgeyi Kaos Bekliyor

Alanya’da bugünlerde çok kritik bir konu konuşuluyor: Antalya–Alanya Otoyolu. Bölge halkı bu projeye karşı değil; tam tersine, herkes çağdaş ulaşım ağlarının şehrimize kazandırılmasını istiyor. Ama mesele başka: Bu otoyolun yerleşim yerlerinin ve tarım arazilerinin içinden geçirilmesi.

Bugün Avsallar ve Konaklı’da yapılan bilgilendirme toplantısında ortaya çıkan tablo vahimdir. Halkın, tarım üreticisinin, turizm yatırımcısının görüşü alınmadan, oldu bittiye getirilmiş bir proje ile karşı karşıyayız. Açık konuşalım: Bu güzergâh halkın değil, müteahhit firmaların çıkarına hizmet ediyor.

Tarım ve turizm darbe yiyecek

Alanya ve Gazipaşa’ya doğrudan ulaşmayan bu otoyol, tarımı da turizmi de kaosa sürükleyecek. Verimli araziler yok edilecek, turistik bölgeler beton ve trafik baskısı altında nefes alamaz hale gelecek. Bu şehir zaten yoğun betonlaşmanın bedelini ödüyor. Şimdi üzerine yanlış planlanmış bir otoyol darbesi eklenmek isteniyor.

Hastane örneği ortada

Daha önce de benzer bir uyarı yaptık. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi… Burası bir zamanlar fidanlık alanıydı. Yer altından su çıkacağını söyledik, “Buraya yapmayın, Cikcilli tepelerine yapın” dedik. Dönemin Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu bile aynı uyarıyı yaptı. Ama dinlenmedi. Bugün hastanenin altında kaç tane tahliye motoru çalışıyor? Her yağmurda su basıyor. İşte yanlış planlamanın sonucu!

Aynı hatayı otoyolda da yapmayın. Yarın “ah, vah” dememek için bugün sesimizi yükseltmek zorundayız.

Revize edilmek zorunda

Bu projenin ihalesi yapılmış olabilir. Ama yanlış hatada ısrar edilmez. Güzergâhın yeniden revize edilmesi şarttır. Otoyol, yerleşim alanlarından ve tarım arazilerinden uzak bir noktadan geçirilmelidir. Aksi halde bu proje Alanya’nın değil, rantın projesi olarak tarihe geçer.

Son söz

Alanya’nın geleceği birkaç imza ve ihale dosyasına bırakılacak kadar değersiz değildir. Şehrin esnafı, çiftçisi, turizmcisi bu yükün altında ezilmemeli. Bugün susarsak, yarın çok daha ağır bir bedel ödeyeceğiz.