Hüseyin Kalaycı/Özel Haber/Alanya
2 Ekim 2025’te yapılan toplantıda alınan karara göre, aylık aidat 150 Euro olarak belirlendi. Türk maliklerin “aidatlar Türk Lirası üzerinden ödensin” teklifi reddedildi.
Yeni yönetim, “TL ödemeleri kabul etmiyoruz” diyerek ödemeleri yalnızca Euro olarak alacağını ilan etti.
Yönetim artık tamamen Rusların elinde
Toplantıya 32 kat maliki katıldı; bunların büyük çoğunluğunu Rus vatandaşları oluşturdu. Yapılan oylamada beş kişilik yönetim kuruluna seçilen isimlerin tamamı Rus oldu: Alexey Rasskazov, Natalia Garshina, Lukianenko Evgeniia, Anna Vasileva ve Stanislav Vasilev. Site başkanlığına getirilen Alexey Rasskazov, site adına tüm kurumlarda tek imzayla işlem yapma yetkisi aldı. Bu kararla birlikte site, fiilen yabancı maliklerin kontrolüne geçti.
Türk maliklerden hukuk hazırlığı
Toplantıda alınan kararların ardından, bazı Türk maliklerin Kat Mülkiyeti Kanunu’na aykırılık gerekçesiyle dava açmaya hazırlandıkları öğrenildi. Avukatlara göre, Türkiye’de yer alan bir sitede aidatların yalnızca dövizle belirlenmesi yasal olarak bağlayıcı değil. Türk maliklerin TL karşılığı ödeme hakkı bulunuyor. Bu nedenle, “TL ödemeyi kabul etmiyoruz” kararı mahkeme tarafından iptal edilebilir.
“Kendi ülkemizde ikinci plana itildik”
Toplantıda zaman zaman gergin anlar yaşandığı, yerli maliklerin “Bu site Türkiye’de ama kararları artık biz veremiyoruz” diyerek tepki gösterdiği bildirildi. Bir malik, “Kendi ülkemizde Euro ile aidat ödemeye zorlanıyoruz. TL kabul etmiyorlar, yönetim tamamen yabancıların elinde” sözleriyle durumu özetledi. Alanya’da son yıllarda benzer olayların arttığı, özellikle sahil kesimindeki sitelerde yönetimlerin giderek yabancı maliklerin eline geçtiği dikkat çekiyor. Bu son olay, Alanya’da yabancı egemenliği tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Editoryal Yorum — Hüseyin Kalaycı / Alanya Yorumu
Alanya’da yaşanan bu olay artık basit bir site içi anlaşmazlığın ötesine geçti. Sunset Beach VIP 2 sitesinde yönetimin tamamının Ruslardan oluşması ve aidatın 150 Euro olarak belirlenip, Türk Lirası kabul edilmemesi, yalnızca ekonomik değil, egemenlik açısından da tartışılması gereken bir tablo ortaya koyuyor.
Bu şehirde artık “yerli malik” olmak azınlıkta kalmak anlamına geliyor. Her yeni sitede yönetim dengesinin yabancılar lehine kayması, beraberinde “kuralı kim koyuyor?” sorusunu gündeme getiriyor.
Alanya elbette yabancı yatırımcıya açık bir turizm kenti olabilir; ancak Türk Lirası’nın reddedildiği, kararların yabancı para birimiyle alındığı bir alan haline gelmemeli.
Bu sadece bir site meselesi değil; yerel otoritenin sessizliğiyle büyüyen bir egemenlik boşluğu sorunudur.