SİYASET

Sosyal Medyada Sert Çarpışma! Sözler Havada Uçuştu

Alanya Siyaseti Karıştı: Su Bastı, Tartışma Taştı. Gerginlik Tırmandı! Meclis Üyeleri Fena Kapıştı. Biri Yazdı, Diğeri Patladı! Alanya’da Siyaset Alev Aldı

Alanya’da altyapı tartışmaları sosyal medyada yeni bir boyut kazandı. CHP Alanya İlçe Sekreteri Mehmet Can Karagöz, yaptığı paylaşımda “drone siyasetçiliği” ifadelerini kullanarak, yüksekten çekilen fotoğraflarla algı yönetimi yapılmasını eleştirdi. Karagöz, altyapı gibi uzun vadeli ve teknik süreç gerektiren işlerin yüzeysel değerlendirilmesinin kente fayda sağlamayacağını vurguladı.

Karagöz, geçmişte yaşanan altyapı hatalarını örnek göstererek, battı-çıktı projesinde yaşanan göllenmeler ve tramvay hesabı yapılmadan inşa edilen kavşaklara dikkat çekti. “Birleş Alanya” anlayışına vurgu yapan Karagöz, kent sorunlarının ancak ortak akılla çözülebileceğini ifade etti.

Bu açıklamaya AK Parti Alanya Belediye Meclis Üyesi Alaaddin Işık sert sözlerle karşılık verdi. Işık, Karagöz’ü “süslü cümlelerle sorumluluktan kaçmakla” eleştirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin 7 yıldır yönetimde olduğunu hatırlatan Işık, kötü kokular, deniz kirliliği ve su baskınları üzerinden “Bu sorunları çözmek için kaç yıla daha ihtiyaç var?” sorusunu yöneltti.

Tartışmaya bir yanıt da CHP’li Meclis Üyesi Haydar Uyar’dan geldi. Uyar, battı-çıktı bölgesindeki giderlerin Karayolları tarafından yapıldığını ve bu altyapının olağanüstü yağışlara göre tasarlanmadığını belirtti. Metrekareye düşen 124 kilogram yağışın mevcut altyapı ile yönetilemeyeceğini savunan Uyar, “Bir sel felaketinde bu altyapı ile farklı bir sonuç almak mümkün değil” ifadelerini kullandı. Alanya’da altyapı üzerinden başlayan siyasi polemik, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Bu tartışma, Alanya’da yıllardır konuşulan ancak bir türlü çözüme kavuşmayan altyapı sorunlarının aslında siyasetin ana gündemlerinden biri olmaya devam ettiğini gösteriyor. Bir taraf “ortak akıl” ve “süreç” vurgusu yaparken, diğer taraf “7 yıl” hatırlatmasıyla somut sonuç talep ediyor.

Asıl dikkat çeken nokta ise kimsenin vatandaşın günlük hayatını doğrudan etkileyen görüntüleri inkâr etmemesi. Su baskınları var, koku var, yetersiz altyapı var. Tartışma, “var mı yok mu?” noktasından çoktan çıkmış; “kim ne kadar sorumlu?” noktasına gelmiş durumda.

Ortada bir gerçek var: Drone ile yukarıdan çekilen fotoğraflar kadar, diz hizasına gelen sular da gerçek. Vatandaş artık paylaşım değil, çözüm görmek istiyor.