JEOFİZİK Mühendisleri Odası’nın Alanyalı Antalya Başkanı Erman Kaptanoğlu 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde açıklama yaptı. Kaptanoğlu yaptığı açıklamada, “Oldukça geniş bir coğrafyayı etkileyen depremlerde resmi açıklamalara göre 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiği, 107 bin 204 kişinin ise yaralı olduğu belirtilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıklamalarına göre Hatay’da 13 bin 883, Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te ise 3 bin 805 olmak üzere bölgede 36 bin 932 bina deprem anında yıkılmıştır. Toplam 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin bina ise aldıkları hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir” dedi.

ALANYA DA FAHİŞ FİYATTA SATIŞ YAPAN İŞYERİ HEM MÜHÜRLENDİ, HEM DE BÜYÜK PARA CEZASI VERİLDİ ALANYA DA FAHİŞ FİYATTA SATIŞ YAPAN İŞYERİ HEM MÜHÜRLENDİ, HEM DE BÜYÜK PARA CEZASI VERİLDİ

İŞTE ALANYA’NIN RİSK ORANI

Alanya’daki en büyük ivme PGA 475 değerleri ise 0.190 g ile 0.230 g arasında değişmektedir. Yani bu verilere baktığımızda depremin şiddetini arttıran ivme değeri ‘düşük-orta derece’ risklidir diyebiliriz. Kabaca ivme değeri ne kadar yüksek ise depremin şiddeti o kadar yüksek olmaktadır. İvme değerleri faya yakınlık ve yerel zemin sınıfı ile yakından ilgilidir. Mesela sahil bandına ve dere, ırmak, akarsu gibi suya yakın alüvyon yerlerde sarsıntılar daha çok hissedilir. Bunun sebebi ise alüvyon zeminlerde deprem dalgasının genliğinin büyük olmasıdır. Yani alüvyon zeminlerin depremi büyütme etkisi, kaya zeminlere göre yaklaşık 3-5 kat daha fazladır. Farz-ı misal konuşuyorum, Kıbrıs Fay’ında oluşabilecek 6,5 büyüklüğündeki bir deprem Alanya’nın alüvyon birimleri üzerinde 5,5 büyüklüğünde, kaya birimleri üzerinde ise 4,5 büyüklüğünde hissedilir gibi birö rnekleme yapabiliriz. Alanya Belediyesi’nin öncülüğünde yürütülen Cumhuriyet Mahallesi’nin riskli alan ilan edilmesi çok doğru ve yerinde bir uygulamadır. Bu bölge gerek yapıların eski olması gerekse de zemin bakımından çok riskli bir bölgedir. Bu ve bunun gibi alanların riskli bölge ilan edilip, bilimin ışığında yeni gelişen yönetmelikler ve inşaat teknikleri ile yeni yapılaşmaya gitmek hem afete maruz kalmamak için hem de Alanya’nın görselliği açısından önem arz etmektedir. Alanya’yı etkileyebilecek fay sistemleri, Yunanistan’dan başlayıp, Girit Adası’nın güneyinden yay yaparak, Fethiye Körfezinden Türkiye içlerine yönelen Helen Yayı ve Doğu Anadolu Bölgesinden başlayıp, Kıbrıs’ın güneyinden yay yaparak, yine Fethiye Körfezi içlerine doğru dalım yapan Kıbrıs Yayı’dır. Helen Yayı (Girit Yayı), Afrika Levhası’nın Ege denizi altına daldığı alanda oluşan aktif deprem ve volkan üreten bir tektonik alandır. Helen Yayı boyunca Afrika Plakası, Anadolu Plakası’nın altına dalmakta olup, her yıl Anadolu Plakasını yaklaşık 23 mm batıya doğru döndürmektedir.

‘Alanya bir deprem bölgesi değildir’ söyleminden vazgeçip, ‘Deprem hayatımızın bir parçasıdır’ anlayışına geçmemiz gerektiği aşikardır. Çevremizdeki fay sistemlerinin durumu, son dönemlerde sık sık yaşadığımız depremler, bizdeki bu deprem bilincini arttırmalıdır. Sonuç olarak Atatürk gibi düşünmeli, yönetmeli ve yönetilmeliyiz.”