Projenin her gün propaganda amaçlı gündeme getirildiğini ancak en kritik gerçeğin kamuoyundan gizlendiğini söyleyen Karagöz, yolun kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan ve “Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlığı” şerhi bulunan bir taşınmaz üzerine yapıldığını belirtti.
Karagöz, söz konusu taşınmazın bu nedenle kamulaştırılamadığını, malike henüz tek kuruş ödeme yapılmadığını vurgulayarak, “Vatandaşın mülkiyet hakkı yok sayılıyor. Devletin, hukukunu çiğnediği vatandaşa hizmet götürmesi mümkün değildir” dedi.
“SORULARIMIZIN CEVABI YOK”
Karagöz açıklamasında şu soruları yöneltti:
“1️⃣ Bir kamu hizmeti adına mülkiyet hakkının ve hukuk kurallarının bu şekilde yok sayılması olağan mıdır? Kamulaştırılamayan bir yere el atmanın yasal dayanağı nedir?
2️⃣ Kültür ve Tabiat Varlığı şerhi bulunan bu taşınmaz için gerekli inceleme yapılmış mıdır? Şerhin kaldırılması yönünde girişim oldu mu, yoksa kültürel varlıklar kaderine mi terk edildi?
3️⃣ Taşınmazın malikine hiçbir tebligat yapılmaksızın yürütülen bu işlemde vatandaşın zararı nasıl giderilecek? Bedel ne zaman ödenecek? Proje takvimine bu gecikme de dahil midir?”
Karagöz, “Bu yöntemle yapılan hiçbir işin adı hizmet olamaz. Kanunsuzluk üzerinden propaganda yapılamaz, yapılan yanlıştan gurur duyulamaz” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.
