Selfie Değil Su Gerekirdi
Yangın rüzgârın etkisiyle hızla yayılırken, yüzlerce kişinin olay yerine sadece izlemek ve çekim yapmak için geldiğini belirten Çelik, “O meraklı kalabalığın her biri yanına 5 litrelik bir su alsaydı, birçok noktada alevler daha doğmadan söndürülürdü” dedi.
“Bayanlar Baştacı”
Yangına gönüllü olarak koşan vatandaşlara teşekkür eden Çelik şu sözlerle sahadaki birlik duygusunu anlattı:
“Sadece erkekler değil, kadınlar da büyük fedakârlıkla çalıştı. Motoruyla geçimini sağlayan gençler, su ve yiyecek dağıtanlar, hortum taşıyanlar… Hepsi sahadaydı. Hepsine minnettarız.”
En Büyük Yangın: Yetki Karmaşası
Çelik’e göre asıl problem “bürokratik yangın”. Köylerin mahalleye dönüşmesiyle birlikte orman ile yerleşim bölgesi arasında yetki karmaşası oluştu. “Yangında koordinasyonun kimde olduğu belirsiz” diyen Çelik, şu soruları gündeme taşıdı:
- Koordinasyon Tarım ve Orman Bakanlığı mı yoksa Büyükşehir İtfaiyesi’nde mi?
- Güvenlik, lojistik, ekipman takviyesi kimde?
- Madem onlarca iş makinesi var, neden sahaya inmedi?
- En basit tedbir olan maske ve yangın tüpü dağıtımını bile kimse organize etmedi.
“İHA, telsiz, şerit, plan: hepsi kâğıt üzerinde”
Yangın hattının ilerleyişini ölçmek için İHA kullanılmadığını belirten Çelik, “Vadilerde kalan bölgelere kimse bakmadı. Defalarca söyledik, kimse duymadı” dedi.
Ayrıca mahalle muhtarlıklarında telsiz sistemi kurulması, orman sınırları ile özel mülkiyet hattı arasında temiz geçiş şeridi bırakılması ve derelerin ıslah edilmesinin zorunluluk olduğunu söyledi.
“Aynı Yangında İki Ayrı Teşkilat”
Olay yerinde hem Orman hem de Büyükşehir ekiplerinin aynı anda müdahale etmeye çalıştığını, ancak ortak komuta olmadığı için zaman kaybı yaşandığını belirten Çelik, şu çağrıda bulundu:
“Bu ülkede Afet İşleri Bakanlığı kurulmalı. Yetki, koordinasyon, eğitim ve ön hazırlık tek elde toplanmalı. Yoksa her yangında aynı sahne yaşanacak.”




