ESNAF KREDİLERİNDEKİ FAİZ GÜNCELLEMESİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Esnaf kefalet kredilerindeki yüksek faiz güncellemesinin sebep olduğu endişelere değinen Milletvekili Aykut Kaya, “TESK verilerine göre ülkemizde yaklaşık 2,2 milyon esnaf bulunuyor ve bunların büyük bir kısmı esnaf kefalet kredisi kullanıyor. Hal böyleyken esnafın kullanmış olduğu kefalet kredisi faiz oranlarının geriye dönük olarak yüksek şekilde artırılması akla iki ihtimal getiriyor. Bu kararı alanlar ya esnafın içinde bulunduğu durumdan haberdar değiller ya da esnafın kepenk indirmesi pek de umurlarında değil” ifadelerini kullandı. 

“Esnafımız bu kredileri büyük ihtimalle çektiği anda harcadı. Onlara bir geri ödeme planı sunuldu ve buna göre kendilerini planladılar. Şimdi onlara deniyor ki sen krediyi çektiğindeki ödeme planını unut ve senin için hazırladığımız yeni ve oldukça yüksek geri ödeme miktarları içeren plana razı ol diyorlar. Tamam, bu kredileri çekerken imzaladıkları dokümanlarda kredi faizinin değişken olduğu ve ihtiyaç duyulduğu taktirde faizlerin artırılabileceği ibaresi geçiyor olabilir” diyen Milletvekili Kaya, “Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının, faizlerin bu kadar artmasının sorumlusu esnaflarımız mı? Enflasyonun ve piyasa faizlerinin bu düzeye çıkmasında esnaflarımızın ne kadar etkisi olmuş olabilir ki? Acaba kaç esnafımızın geliri enflasyon kadar artmıştır ya da satın alma gücü açısından gelir düzeyleri kendini koruyabilmiştir? Peki, geliri reel olarak eriyen esnafımıza kullandıkları kredilerin faizlerini geçmişe dönük yüksek düzeyde arttırmanın makul bir açıklamasını yapabilecek var mıdır?” sorularını yöneltti. 

Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan “Antalya-Alanya” uyarısı: 200 bin ne idüğü belirsiz Rus ve Ukraynalı şehri istila etti! Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan “Antalya-Alanya” uyarısı: 200 bin ne idüğü belirsiz Rus ve Ukraynalı şehri istila etti!

Finansmana erişimin esnafın yıllardır süregelen sıkıntılarından biri olduğuna dikkat çeken Kaya, “Hatta bunun dışında, temel girdi maliyetlerindeki yüksek artış; büyük market zincirleri ve online alışveriş platformları ile rekabet etmede yaşadıkları sıkıntılar; ağır vergi yükleri ve sosyal güvenlik primleri gibi birçok başka sorunla da baş etmeye çalışıyorlar. Ancak, onların sıkıntılarını azaltmak bir yana, her geçen yıl sorunlarına bir yenisinin eklendiği kötü bir döngü yaratıldı esnaflarımız için. Bu nedenle esnaf kefalet kredilerindeki faiz güncellemesinin gözden geçirilmesini ve artış yapılacaksa da esnafın karşılayabileceği düzeyde bir artışa gidilmesini öneriyorum.” İfadelerini kullandı. 

PLASMAN YETERSİZLİĞİ GİDERİLMELİ
Esnaf kefaletle ilgili ikinci bir meselenin plasman yetersizliği olduğunu vurgulayan Kaya, “Yeni ekonomi modelinin temel amaçlarından biri kısa vadede ekonomiyi soğutup, enflasyonu makul düzeylere çekmek. Ancak bu tür soğuma dönemlerinde özellikle esnafların ve yurtiçi pazara odaklanan firmaların finansal kırılganlığı daha yüksek oluyor. Bu kırılganlığı gözeterek esnafın krediye erişim olanağını artırmak üzere Halk Bankasına acilen plasman aktarılması önem arz ediyor.” dedi.

ESNAFIMIZ MUTLU BİR EMEKLİLİĞİ HAK EDİYOR
“Esnafın dile getirdiği üçüncü önemli bir sorun da emeklilik ile ilgili” diyen Milletvekili Kaya, “Bağkurlu esnafın emeklilik prim gün sayısının 9000 günden 7200 güne inmesi ve sosyal güvenlikte adaletin sağlanması konusunda hızlı aksiyon almamız gerekiyor.” diyerek çağrıda bulundu. “Düşünsenize, esnafımızın yanında çalışan kişi 7200 günde emekli olurken istihdam yaratan, vergisini ödeyen, risk alan esnafımız 9000 günde emekli olmaktadır. Bu adaletsizliği lütfen bir an önce ortadan kaldırın.” diyerek sözlerini sürdürdü.

FİNANSMANA ERİŞİM BÜYÜK BİR SORUN
“Elbette yüksek enflasyondan, artan faizlerden, ekonomide başlayan soğumadan etkilenen tek kesim esnaflarımız değil. Konkordato ilan eden büyük şirketlere dair haber sıklığı artmaya başladı” diyen Kaya, “Bunların temelinde talep sorunu kadar finansmana erişim sorunu da var. Şirketler kesiminin TL cinsinden krediye erişim sorununu çözmek için yabancı para cinsinden kredileri kullanmaya başladığı haberlerini de bu eksende değerlendirmeliyiz. Ne olmuştu? Makro ihtiyati bir tedbir olarak kredileri sıkmaya başlayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ticari krediler için yüzde 2,5 olan aylık büyüme sınırını yüzde 2'ye indirmişti. Mart başında yüzde 54 olan ticari kredi faizleri bir anda yüzde 66 bandına çıktı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının enflasyon tahminlerini ve piyasanın enflasyon beklentilerini düşündüğünüzde bu oldukça yüksek bir reel faiz anlamına geliyor.” değerlendirmesinde bulundu. 

Milletvekili Kaya “TL cinsinden ödemeleri olan ama bu oranlardan kredi kullanmak istemeyen şirketler de hem faizi daha düşük olduğu hem de kur artışına yönelik beklentileri azaldığından dolar, avro cinsinden kredi kullanmaya başladı. Şimdi, bunun ne zararı var diyebilirsiniz. Aslında bu işlem neticesinde şirketlerin bilançolarının kur kırılganlığı artıyor. Yani olur da TCMB kuru kontrol edemezse ya da herhangi bir dış şok nedeniyle kur patlarsa bizim bu yolu seçen şirketlerimiz de patlayacak. Bu nedenle kredi sıkılaşma tedbirlerilerinin gözden geçirilmesi ve belki de kontrollü şekilde kaldırılması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu. 
ENFLASYONLA EZİLEN VATANDAŞI BİR DE İŞSİZLİKLE SINAMAYIN
Enflasyonla mücadelenin ülkemizin birincil önceliği olduğu konusunda hemfikiriz diyen Kaya, "Ancak bunu yaparken reel sektör dinamiklerini, aldığımız kararların istihdam üzerindeki olası etkilerini de dikkate almalıyız. Zaten enflasyonla yıllardır ezilen vatandaşı bir de işsizlikle sınamamak lazım.” diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: Hüseyin Kalaycı