6 Milyon Riskli Yapı
Açıklamada, Türkiye’de 6 milyon civarında yapının riskli olduğu ve bu sayının toplam yapı stokunun yaklaşık yüzde 60’ına denk geldiği ifade edildi. “Devlet, bu yapıların hangileri olduğunu bile bilmemektedir” denilen açıklamada, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın hedeflerine ulaşılamadığı, 2017’de tamamlanması gereken yapı stoku envanterinin hâlâ eksik olduğu belirtildi.
Kentsel Dönüşüm Yerinde Sayıyor
2012 yılında başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarında bugüne kadar yalnızca 238 bin yapının dönüştürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Riskli yapıların yalnızca yüzde 4’ü dönüştürülebildi. Çoğu riskli bölgede çivi bile çakılmazken, rant değeri yüksek bölgelerde yeni sayılabilecek binalar bile yıkılıp yeniden yapıldı” ifadelerine yer verildi.
Vergi Toplandı, Önlem Alınmadı
1999 depreminden sonra kalıcı hale getirilen Özel İletişim Vergisi’nden bugüne kadar 40,2 milyar dolar toplandığına değinilen açıklamada, “Toplanan bu kaynağın depreme hazırlıkta etkin kullanılmadığı, 6 Şubat 2023 depremlerinde bir kez daha ortaya çıktı” denildi.
“Rant Değil, İnsan Öncelenmeli”
İnşaat Mühendisleri Odası, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Deprem doğal bir olaydır; afete dönüşmesi insan eliyle olur. Bilim ve mühendislik rehberliğinde hareket edildiğinde can ve mal kaybı yaşanmaz. Bugün yapılması gereken bellidir: Rantı önceleyen değil, insanı önceleyen bir kentleşme anlayışı derhal hayata geçirilmelidir. Daha fazla geç kalmadan harekete geçilmelidir.”
