Alaiye Beyliği, bugünkü Alanya civarında kurulmuş bir Türk Beyliğidir. Kökleri Afşar boyundan gelmektedir. 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad tarafından fethedilen Alaiye, 1293 yılında Karamanoğlu Mecdüddin Mahmut Bey tarafından ele geçirilmiştir. Bu yüzden beyliğin kuruluş tarihi 1293 olarak kabul edilir. Bu tarihten sonra şehir ve yöresine Karamanoğullarına bağlı beyler hakim olmuş, bunlar da Memluk Devleti’nin hâkimiyeti altında hüküm sürmüşlerdir.


Beyliğin kurucularının Selçuklu sultanının kızının oğullarından geldiği şeklindeki rivayet ise henüz ispat edilememiştir. Şehrin XIV. yüzyılın ikinci yarısında da Karamanoğulları’nın idaresinde olduğu bilinmektedir. Nitekim Şehâbeddin Ömer, Alaiye’nin Karamanoğulları’na ait şehirlerden olduğunu ve Karamanoğulları tarafından tayin edilmiş Yusuf adında bir beyin idaresinde bulunduğunu kaydederken, İbn Battuta, tahminen 1333’te, Alaiye’de Karamanoğlu Yusuf adında bir beyin hüküm sürdüğünü ve şehirde Türkmenlerin yaşadığını belirtmiştir.

ALANYA'DA EN RENKLİ FESTİVAL ALANYA'DA EN RENKLİ FESTİVAL

1361 yılında Kıbrıs Kralı Pierre Antalya’yı alınca Alaiye ile birlikte Manavgat ve Teke beyleri de ona bağlandı. Ancak bir süre sonra Türk beyleri Kıbrıs kralına itaatten vazgeçtiler. Türk Beyleri Antalya’yı geri almak için şehri kuşattılarsa da başarısız oldular. Bunun üzerine 1366 yılında Kıbrıs Kralı Alaiye’yi almak istedi. Ancak Karamanoğullarının yardımıyla geri çekilmek zorunda kaldı.


Alaiye, 1427 yılında Karamanoğlu Savcı Bey tarafından 5000 altın karşılığında Memluk Sultanı Baybars’a satıldı. Böyle Alaiye Beyliği, Memluk Devleti hakimiyetinde, Karamanoğlu Mahmut Bey’in torunlarından beylerin idaresine geçti. Bu beylerden Lutfi Bey, Memluk Sultanının Rodos üzerine gönderdiği donanmaya iki kadırga ile katılmıştır. Ancak harekatın başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Alaiye Beyliği’nin Osmanlı Devleti’ne Katılması
1450 yılına gelindiğinde Karamanoğullarının saldırısına uğrayan Lutfi Bey, Kıbrıs Kralı II. Jean ile dostluk ve ticaret anlaşması yapmış, diğer yandan da Osmanlı Devleti ile yakınlaşmaya çalışmıştır. Kıbrıs Kralı ile kurulan bu iyi ilişkilere rağmen Kıbrıs halkının Alaiye halkına olan kışkırtmaları üzerine Lutfi Bey bazı Türk beyleriyle ittifak yaparak 1453 yılında Kıbrıs’a sefer yapmaya karar verdi. Ancak Kıbrıs Kralının Rodos’tan yardım istemesi ve durumu Memluk Sultanına şikayet etmesi üzerine bu girişiminden vazgeçti. Lutfi Bey 1461 yılında ölünce yerine Kılıçarslan geçti.

Kılıçarslan zamanında Alaiye Beyliği, Fatih Sultan Mehmet‘in emriyle Karaman’a gönderilen Gedik Ahmet Paşa tarafından kuşatıldı ve Alaiye Beyliği 1471 yılında Osmanlı Devleti’ne katılmış oldu. İstanbul’a getirilen Kılıçarslan’a Gümülcine sancağı dirlik olarak verildi. Ancak Kılıçarslan burayı beğenmeyerek önce Mısır’a kaçtı oradan da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın yanına gitmek üzereyken yolda vefat etti.


Alâiye daha önceki devirlerde olduğu gibi beylik döneminde de canlı bir ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur. Nitekim Mısır, Kıbrıs, Suriye, Rodos ve Cenevizli tüccarların Antalya’dan sonra uğradıkları en büyük pazar yeri durumunda idi. İbn Battûta’ya göre buradan Mısır’a gönderilen kereste, ihracat içinde önemli bir yer tutuyordu. Şehirde ayrıca gemi inşa tezgâhları da bulunuyordu.