banner113

CHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI ALİ HANCI: TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ!

banner106

Manşet Alanya'nın bu haftaki konuğu Cumhuriyet Halk Partisi'nden Antalya Milletvekili aday adayı olan İş İnsanı Ali Hancı. Hancı, gazeteci Hüseyin Kalaycı'nın sorularını cevapladı.

CHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI ALİ HANCI: TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ!
12 Mart 2023 Pazar 07:13

banner108
banner238

Hüseyin Kalaycı: Sayın Hancı sözlerinize başlamadan önce asrın felaketinde ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Ali Hancı: Bölgeye ve Türkiye'ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan Rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilerim. Maalesef doğal afetler ve depremler yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Ama depremin öncesinde ve sonrasında yapmamız gereken bir çok şey var. Ancak maalesef hükümet bu konuda hem deprem öncesinde hem depremin sonrasında sınıfta kaldı. Asıl depremin altında kalan bence hükümet. Çünkü bölgede ciddi bir yanlış yapılanma var. Binaların yeri, yüksekliği, dayanıklılığı kesinlikle olmaması gereken boyutlarda. Üstüne üstlük imar affı adı altında toplanan paralar, kolonları kesin, çürük binaları hepsini yasal hale getirerek aslında felaketinin zeminini hazırladılar. İkincisi de depremden sonra Kızılay bizim çocukluluğumuzda Türkiye'nin en güvenilir kurumuydu. Öğretmenlerimiz zarı zarflar getirirdi. Bu sarı zarfları eve götürürdük akşam ailemiz ne kadar para koyarsa onuda gider öğretmenlerimize verirdik. Kızılay eskiden çok güvenilirdi. Ama bugün maalesef insanlar Kızılay deyince yolunu çeviriyor. Çünkü Kızılay bir yardım kuruluşu değil, bir soygun kuruluşu haline geldi. Bir arpalık haline geldi. Oradan bir takım insanlar nemalanıyor. Bir takım insanların zengin olma kaynağı oldu. Bir takım kuruluşlara ciddi anlamda paralar aktarılıyor. Kızılay işlevinden hariç ne kadar iş varsa bütün bunları yapıyor. Depremzedelere ulaştırılması gereken çadırları parayla satan başka bir şey beklememiz imkansız. Dolayısıyla depremden sonra gerek müdahalede gerekse organizasyonda hem Kızılay, hem hükümet hem de AFAD enkazın altında kaldı. Enkazlar hala berbat durumda. Böyle kısa zamanda kalkacak gibi de değil, üstelik şuanda orada yeni tehlikeler başladı. Salgın hastalıklar başını çekiyor. Çok hızlı hareket edilmeli. Çok acil müdahaleler gereklidir.

Hüseyin Kalaycı: Sayın Hancı bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ali Hancı: Ben 1960 Rize doğumluyum. 1978 yılında Antalya'ya geldik. 78 yılından bu yana Antalya bölgesindeyiz. 1996 yılından günümüze kadar Alanya'da yaşamaktayım. Ticaretle uğraşmaktayım. Pastaneler zincirimiz var Hancı ailesi olarak. Alanya'da 7, Kumluca'da ise 1 şubemiz var. Bunun haricinde de inşaat işiyle uğraşıyorum. Alanya ve Gazipaşa'da. Bütün gençliğim dahil hayatımı sol partilere siyaset yaparak geçirdim. Sosyal demokrat bir düşüncede insanım. Ve bunun gereğini de yerine getirmeye çalışıyorum. Alanya'da çeşitli dönem ve çeşitli siyasi partilerde görev aldım. Demokratik Sol Partide ilçe sekreterliği, Yeni Türkiye Partisi rahmetli İsmail Cem'in partisinde Alanya kurucu ilçe başkanlığı görevinde bulundum. Cumhuriyet Halk Partisine yönetimlerde her kademesinde görev aldım. Son 4 yıldır da İlçe Sekreter olarak görev yapmaktayım. Bu 4 yıl süre zarfında 102 mahallede teşkilatlanmayı gerçekleştirdik. İki doğu da iki batıda, Mahmutlar, Kestel ile Konaklı ve Avsallar olmak üzere partimizin 4 tane ilçe binası var. Faal durumdalar. İlçe binamızı tepeden tırnağa iktidar partisine yakışır şekilde dostlarımız ve esnaflarımız ile yeniledik. Tüm bunları Genel Merkezden bir lira para almadan yaptık. Tabi ki partimizin en büyük ihtiyacı olan bir minübüsü de genel merkezimizden aldık. Partimiz şuanda iktidara hazır. Hizmet vermeye devam ediyoruz.

Hüseyin Kalaycı: Şuanda CHP'den Milletvekili aday adayısınız. Sizce Alanya'nın sorunları nelerdir? Aday olup seçildiğiniz takdirde Alanya için projeleriniz nelerdir?

Ali Hancı: Alanya'nın birinci sorunu İl olmaktır. Alanya artık ilçe olarak yönetilemez hale geldi. Bunu şimdiye kadar bütün hükümetler geldi söz verdiler hatta en sonunda sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan belediye binası arkasında Alanyaspor o zaman ikinci ligdeydi. Alanyaspor’u süper lige çıkarın sizi İL yapacağım diye söz verdi. O da yerine getirmedi getiremez de. Alanya İL olacaksa Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarıyla olacaktır. Benim şahsi olarak bir düşüncem daha var. Eğer ekonomik sıkıntılar nedeniyle Alanya İL yapılamayacak ise bu durumda Alanya'ya bir özerklik tanınması gerekir. Sadece Alanya değil, Fethiye, Bodrum, Marmaris gibi büyük İl boyuta gelmiş ilçelerde güvenlik güçlerinin sayısını arttırırsınız. Mesela burada bir eksikliğimiz var Defterdarlığımız yok. Bir Defterdarlık açarsınız. Kaymakama iki yardımcı koyarsınız. Alt yapımız buna müsait. Ve Alanya'yı yerinden yönetirsiniz, Alanya'nın kaynaklarını burada bırakırsınız Alanya'yı çok rahat yönetebilirsiniz.

Hüseyin Kalaycı: Şu anda Alanya'nın sorunlarını Ankara'ya taşıyacak bir vekilimiz yok sayılır. Siz bu eksikliği kapatacağınıza inanıyormusunuz?

Ali Hancı: Tabi ki Alanya sorunları onunla bununla bitmiyor. İşte trafiği görüyorsunuz. Arabalarımızı park edecek yerimiz yok. Otopark sorunu kesinlikle çözülmesi lazım. Ulaşımın yeniden planlanması lazım. Bir şehirde iki tane havaalanı var. Tabi ki iki havaalanı birbirine bağlayan çağdaş bir demiryolu sistemi yok. Çok acil Antalya ve Gazipaşa havalimanlarını birbirine bağlayacak demiryoluna ihtiyaç var. Gerçek anlamda bir çevre yoluna ihtiyaç var. (Deniz yolu kullanılamaz mı. Şuanda Antalya-Kemer arasında var ) Deniz yoluda tabiki kullanılabilir. Bu da bir alternatif bu hiç gündeme gelmedi. Zaten ülke olarak denizlerle çevriliyiz. Maalesef denizlerden yeterince faydalanamıyoruz. Ama olmazsa olmaz hızlı tren ve ikinci çevre yolunun bir an evvel yapılarak vatandaşın hizmetine sunulması gerekir.

Tabiki Alanya'nın milletvekili aslında yok değil, hani bütün olarak baktığınızda Alanya'nın milletvekili var. Ama CHP'nin yok. Diğer partilerin milletvekilleri var demek ki Alanya'nın sorunlarını yeterince oraya aktaramıyorlar. Tabiki sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu ayrı tutuyorum. Ancak onun haricinde vekillerin Alanya'ya yeterince hizmet ettikleri maalesef yoktur. Ben eğer milletvekili olursam, bunu açıkça söylüyorum. Tabi bazı yerlerde bana kızacaklar ama ben yüzde 85 Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş'un Milletvekili olurum yüzde 15'te Antalya'nın diğer ilçe ve beldelerinin milletvekili olurum. Çünkü ben Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş'u temsilen Ankara'ya gideceğim. Ve buradanda Alanya sorunları çözemezsem eğer bir anlamı yok.

Hüseyin Kalaycı: Siz turizmci kimliğiniz yanı sıra Müteahhitlikte yapıyorsunuz. CHP'nin yabancı mülk satışını 5 seneliğine donduracağı kararı için düşüncesiniz nedir?

Ali Hancı: Tabi ki şöyle bir şey. Deprem bölgesinde özellikle Hatay'da ciddi tehlikeler var. Hatayı başka türlü alamayacakları anlattıklarında işte böyle yabancı nüfusunu arttırarak Türk nüfusunun üstüne  götürerek orada mülkiyet alarak Hatayı ileride bir referanduma götürürmüyüz, referandumda Türkiye'den Hatay'ı kopartabilirmiyiz temelleri var. Dolayısıyla buna karşı algı gösterilmiş bir reflekstir. Hatayımız bizim için vazgeçilmezdir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Hatayımız çok önemli bir şehirdir dediği gibi bizim içinde çok kıymetli. Hatayla ilgili söylenmiş bir sözdür. Ama Yabancıya mülk edinme yasasıyla ilgili yapılması gereken tabi ki var. Düzenleme getirilmeli, Türk vatandaşlığı ucuz olmamalı. Türk vatandaşı olmak için en az 1 milyon dolar mülk edinmeden, artı Türkçeyi öğrenmeden artı belirli bir zamanda Türkiye'de ikamet etmeden ve Türk vatandaşlığına geçmek kolay olmadan bir düzenleme getirilmesi gerekir. Bunların gözden geçirilmesi gerekir. Toprak satışına sınırlandırılması lazım. Emlak çok ciddi anlamda döviz açığı kapatan bir sektördür. İnşaat sadece kendisiyle değil, peşinden sürüklediği bir meslek gurubuyla da aynı anda hareket eden bir sektör. Dolayısıyla da bunu CHP gerçek anlamda zaten Genel Başkan yardımcılarımızla konuştum, yapılması gereken düzenlemeleri bir an evvel hayata geçmesi gerekir.

Hüseyin Kalaycı: Alanya her geçen gün yaşanmaz bir hala geliyor. Özellikle çok yoğun göç alıyor. Özellikle trafik konusu. Alanya'daki kira artışlarından dolayı vatandaşın beli bükülmüş durumda? Neler söylemek istersiniz?

Ali Hancı: Öncelikle kira artışı neden olur! Demek ki konut açığı var. Ve konut yapmamız lazım. İkincisi  trafik gerçekten keşmekeş oldu. Alanya'dan bir yerden bir yere gidecekseniz önceden yani yarım saat 45 dakika önceden hareket etmeniz gerekiyor artık. Eskiden 5 dakikaya gittiğimiz yere yarım saatte gidiyoruz. Dolasıyla Rusya-Ukrayna savaşından sonra çok büyük göç aldık. Ve gelen insanların bir çoğu da tamamen araçlarıyla Alanyamıza geldi. Artık kışın eskiden trafik az olurdu şimdi kışında trafik yazdan geri kalır bir yanı kalmadı. Üstelik bir de buna yazın turizmciler tatilciler eklenince tam bir çıkmazın içinde oluyoruz. Çarşıya git gidebilirsen. Zaten çarşıya girdinizde 1 saatte çıkamıyorsunuz. Tabi ki bunun Alanya'nın bir mastır imar planına ihtiyaç var. Alanya'da şehrin ilk yapılan binalar ömürlerini tamamladı. Alanya bir değişime girmek zorunda. Alanya'yı ciddi olarak haritayı yerleştireceksiniz, sıfırdan çizeceksiniz, denize paralel giden ve daha sonra da dağdan denize doğru direk inen bulvarlar açacaksınız. Şehir nefes alacak. Ve bu planı masada tutacaksınız. Bundan sonra Alanya'da yerleşim yeri bu plana göre yapılacak. Bina ömrünü tamamlamış ve yenileyeceksiniz ona göre çekme mesafesini yapacaksınız. Yolları ve kaldırımları genişleteceksiniz. Bu değişim hemen yarın farketmeyebilirsiniz ama 20 sonra farkına varırsınız. İşte gerçek anlamda Alanya yeniden imar edilmiş, caddeleriyle bulvarlarıyla nefes alan bir şehir haline gelmiş ve herkesin parmakla gösterdiği eski kaymakamlarımızın söylediği gibi Alanya bir Miami olabilir. Öncelikle bunun için mastır imar planı yapacaksınız. Ve kararlı bir şekilde uygulayacaksınız.

Hüseyin Kalaycı: Turizme bakışınız nedir?

Ali Hancı: Turizm bizim olmazsa olmazımız ve vazgeçilmesimiz. Tabi turizmde ciddi anlamda teşvikler var ama maalesef doğru planlanmıyor. Alanya'daki tesislerinde artık yenilenme zamanı geldi. Otellerimiz eski kaldı. Şimdi bizimle rekabet eden bölgelerde Side, Belek, Kundu, Kemere gidin, devasa tesisler var. Antalya havaalanı çok faal. Bizim havaalanını büyütmemiz lazım. Turizm yapılan bir şehirde küçücük bir havaalanı Alanya'ya yakışır bir havaalanı değil, kapasitenin en az 3 veya 4 katına çıkması gerekir. Turizme şaşı bakmamak lazım. Turizmin başladığı şehir olan Alanya'yı yeniden imar etmemiz ve buna da havaalanından başlamamış gerekir.

Hüseyin Kalaycı: Tarıma bakışınız nedir?

Ali Hancı: Biz küçükken Türkiye'nin kendi kendine yeten ve büyüyen bir gerçek ile büyüdük. Yerli malı haftası yapardık. Baktığımız zaman Türkiye haritasına, ülkemizde yetişmeyen meyve sebze tahıl gibi hiç bir şey yok yetişmeyen her şey mevcut. Ama biz artık öyle bir duruma geldik ki, hükümet çiftçiye sen tarlanı ek, gerekirse ben ucuz mazot veririm, ucuz yem veririm diyeceği yerde sen tarlanı ekme ben sana para veririm diyor. Dolayısıyla üreticiye üretimden uzaklaştırıyor. Ondan sonra gidip savaş halindeki Ukrayna'dan buğday dilenecek hale getiriyor. Bu bölgenin üç tane ciddi anlamda lokomotif girdisi var. Turizm, tarım ve İnşaat. Bunlar üçünden ayrı birbirinden olamaz, tarım olmazsa turizm, turizm olmazsa tarım olmaz. Dağdaki Mehmet amcada ürettiği domatesini, salatalığını getirip burada otellere satıyor. Ciddi anlamda bahçesi serası olan vatandaşlarımız da ürünü satıyor. Dolayısıyla birbirinden kopuk meslekler değil, tarımında ciddi anlamda desteklenmesi gerekir.  Değimiz gibi biz farklı olarak yata sıfır vergiyle mazot vereceksiniz, üreticiye, çiftçiye yüzde 18 KDV ile mazot vereceksiniz böyle bir dünya yok. Biz kırmızı mazot dediğimiz sıfır KDV'li mazot vereceğiz çiftçiye. Çiftçimize ciddi oranda kaynaklar yaratacağız. Hem gübre hem de kredi kaynakları olacak. Çiftçi olmazsa üretim olmazsa ülkenin kalkınmasına imkan yok. Biz maalesef son 20 yılda üretimde uzaklaştırıldık. AVM toplumuna döndürüldük. Bununda sonu geldi AVM çöplüğü oldu. Bu insanları üretimden uzaklaştırdığınız anda Türkiye'nin geleceğini ateşin içine atmışsınızdır.

Hüseyin Kalaycı: Emlak sektörüne bakışınız nedir?

Ali Hancı: Emlak sektörü elden geçirilmesi lazım. Avrupa mesela bir şey alacaksınız mutlaka emlakçıya gitmeniz lazım. Yani kardeşinizden bile alacaksanız emlakçı üzerinden almanız gerekir. Tabi ki orada emlakçılar belgeli ve resmi. Komisyon oranı belli, adamın ne iş yaptığı belli, adam bunun eğitimini almış emlakçılar böyle. Ama bizde maalesef böyle değil. Sokaktaki vatandaşta emlakçı, taksicide emlakçı, eczacıda emlakçı, garson, komi de emlakçı. Önünüze gelen herkes emlakçı. Yani emlakçının tanımını değiştirmemiz lazım. Ve emlakçılığa ciddi bir boyut kazandırıp saygın bir hale getirmemiz lazım. Yabancı Avrupalı nasıl orada emlakçıya gidip mülk ediniyorsa buraya da gelip, o emlakçıya güvenip gidip buradan mülk edilmesi lazım. Tabiki bununda 15'ler 20'ler gibi havada uçuşan komisyonlar olmamalı böyle bir dünyada yok zaten. Müteahhit sermayesini koyuyor, emeğini koyuyor bir daireden emlakçının kazandığı parayı kazanamıyor. Bu da doğru değil. Bu kime yansıyor yine tüketiciye yansıyor. Aldığı komisyon bu sefer tüketici aldığı malını gerçek değerinden bir tık daha satın almış oluyor. Tabi ki satmaya kalktığında bir tık aşağıdan satıyor. Onun için bunu bir bütün halinde değerlendirilip, emlakçılığı hem daha ciddi daha saygın bir meslek haline getirilmesi gerekir.

Hüseyin Kalaycı: Eğitime bakışınız nedir?

Ali Hancı: Eğitim bir ülke için olmazsa olmasıdır. Biz iktidara gelir gelmez, eğer bir köyde bir öğrenci varsa o köyün okulunu açacağız. Bu hükümet köylerde okulları kapatıp, köyün kanaat önderlerini öğretmenlerini okullardan çekip, köylüyü imamlara teslim ettiler. İmamlar bizim hükümetimizde sadece din öğretecekler. Sadece namaz kıldıracaklar ve dini bilgiler verecekler. Biz Müslüman bir ülkeyiz. Biz bunu Diyanet İşleri kanalıyla yapacağız. Köyün kanaat önderi öğretmen olacak. Okullar kapatılarak, köydeki meydanı maalesef din adamlarının siyaset yaptığı bir alana çevrildi. Kışlaya ve camilere siyaset girmez dediğimiz yerlere maalesef siyaset kışlaya da camilere girdi. Bugün camilerde hükümetin propagandası yapılıyor. CHP iktidarında asla ve asla bizim propagandamız dahil hiç bir propaganda yapılmaz. Camiler siyaset değil, ibadet yeridir. Eğitim sistemini yeni baştan değiştireceğiz. 4+4+4 sistemini kesinlikle kaldıracağız. Herkes üniversiteye gitmek zorunda değil, çocuklarımızın eğer kabiliyeti varsa, kabiliyeti olanları meslek okullarına yönlendireceğiz. Dolayısıyla başka arkadaş üniversiteyi bitirinciye kadar o kendi mesleğini edinmiş olacak. Bakıyorsunuz bir tarafta 400 bin atanmamış öğretmen, bir tarafta da öğretmen açığı var. Neden atanmıyor bunlar. Atayın olsun bitsin. Ülkenin kalkınması da eğitimle olur. Yeniden bir eğitim seferberliği başlatılacak.

Hüseyin Kalaycı: Mahallelere ve muhtarlara bakışınız nedir?

Ali Hancı: Mahallelere bakmadan önce yerel yönetimler yasasını halletmemiz lazım. Büyükşehir yasasını irdelemek gerekir. Büyükşehir yasası bence ucube bir yasa. Özellikle Antalya gibi 650 km'lik sahil bandı olan bir şehirde bir merkezden bu kadar büyük yeri yönetmenize imkan yok. Karadeniz’e giden bu kadar alanda 6 tane İL var. 6 tane İl'in olduğu bir coğrafyada siz Antalya'dan bütün mahalleleri, köyleri ne hizmet götürebilirsiniz ne de yönetebilirsiniz. Dolayısıyla biz öncelikle buna bir çözüm getireceğiz. Muhtarlar demokrasinin temel taşları vazgeçilmezleridir. Herşey muhtarla başlar. Cumhurbaşkanının en uçtaki beyidir muhtar. Muhtarlarımız bizim dönemimizde çok kıymetli olacak. Genel başkanımız zaman zaman da dile getirdiği gibi biz muhtarlara da bir personel vereceğiz. Maaşı ve sigortası devlet tarafından ödenen personel tahsis edeceğiz. Gerekirse muhtarlığın bir bütçesi belediye kontrolünde olacak. Muhtarlığın acil yapılması gerekenler bu bütçeden karşılanacak. Belediye meclisinde söz hakkı, oturma kalkma hakkı olacak. Dolasıyla mahallelerin yerinden yönetilmesini sağlamış olacağız hem hizmet hem de yönetim açısından rahatlatacağız.

Hüseyin Kalaycı: Nasıl bir Alanya hayaliniz var?

Ali Hancı: Bir kere yeniden imar edilmiş bir Alanya hayalim var. Caddeleriyle, bulvarlarıyla kent meydanlarıyla, otoparklarıyla, çağdaş görünüme kavuşmuş trafik sorunu olmayan, insanların güler yüzlü olduğu, insanların birbirine sevgiyle yaklaştığı, kimsenin kimseden rahatsız olmadığı, dininden, dilinden, renginden ırkından tamamen bağımsız, herkesin barış içinde yaşadığı, sorunların çözülmüş turizmin çok daha üst seviyede olduğu, turizmden gelirlerinin 5 katına çıkartıldığı, çocuklarımızın sokaklarda özgürce dolaşabileceği, gece saat 02.00'de kızlarımızın sokaklara taciz edilmeden dolaşabileceği özgür ve mutlu bir Alanya hayalimiz tabi ki bu benim değil hepimizin hayali. Tabi ki Milletvekili seçim sonrası yapılacak yerel seçimlerde Alanya belediyesine talibiz ve istiyoruz. Alanya belediyesini de kazanma hedefimiz var. Ve bu hedefimizi bu dönem gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Bizim yönetimimizdeki Alanya çok daha huzurlu, mutlu bir şehir olacak.

Hüseyin Kalaycı: Başarıya giden yolda çektiğiniz zorluklardan bize bahseder misiniz?

Ali Hancı: Bir kere bürokrasi en büyük engel. Artı büyükşehir yasası Alanya'nın yönetiminde çok büyük engel. Bu yürümüyor. Hizmet götüremiyorsunuz. Alanya'nın da coğrafyası çok büyük bir ilçe. 45 il'den daha büyük ekonomik yapıya sahip, bir Alanya'dan bahsediyorsunuz ve bu Alanya'yı siz merkezden yönetemezsiniz. Şimdi Mahmutların tepesindeki bir köydeki yola yama ve asfalt yapılacak siz Antalya'dan gelip yapamazsınız. Kırsal hizmetler müdürü tamam burayı yapın diyecek, gidip burayı yapacaksın. Böyle bir şey olamaz. Yönetim şeklini, bürokrasiyi değiştirmemiz lazım. Bürokraside gerçek anlamda gerçek yöneticiler inisiyatif kullanabilen yöneticidir. İnisiyatif kullanmak acil müdahale etmemiz gerektiği yerlerde riski de yüklenerek çözüm üretmektir. Ama doğru çözüm üretmektir. Dolayısıyla bugün ki bu hantal yapı buna müsaade etmiyor. Yani itfaiye neredeyse, bir itfaiye eri hortuma basıp suyu sıkmak için Cumhurbaşkanının onayını bekliyor. Böyle bir dünya olamaz. Hizmet etmenin şartı olur mu. Vatandaştan talep geldiyse yap kardeşim. İşte bunun örneğini deprem bölgesinde gördük. İnsanlar yardım etmek istiyor hayır AFAD gelecek deniyor. Adam dünyanın öbür ucundan gelmiş sen yardım ettirmiyorsun, insanlar gönüllü çalışmak istiyor, aletiyle gelmiş oraya insanları çıkarmak istiyor hayır AFAD gelsin. Arkadaş AFAD'ınız batsın sizin. İnsanlar orada havasızlıktan donarak öldü. Canlı canlı öldüler. Yazık günah. İnsanları kurtarın arkadaş. Ondan sonra AFAD'mı çalışacak kim çalışacaksa çalışsın. Buradan bile nemalanmaya kalkmak bence çok büyük ayıp.

Hüseyin Kalaycı: Kılıçdaroğlu'nun adaylığı netleşti ve Antalya sıralaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ali Hancı: Genel Başkanımızın  çok hak ettiği Cumhurbaşkanı adaylığını Saadet Partisindeki son toplantısına  Temel Karamollaoğlu ilan etti. Böylece süreç başlamış oldu. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına çağdaş laik, demokrat bir Türkiye’yi 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde yeniden inşa edeceğiz. Barışı ve sevgiyi hakim kılacağız. Hiç bir çocuğun yatağa aç gitmediği, hiç bir annenin mutfağının yemeksiz kalmadığı bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. 

Hüseyin Kalaycı: Ailenize yeteri kadar vakit ayırabiliyor musunuz?

Ali Hancı: Son günler ayıramaz olduk. Ancak ben ailenin çok kıymetli olduğunu bilen bir arkadaşınızım. Hemen hemen her pazar ben çocuklarıma ayırırım. Ama seçim döneminde biraz ihmal edeceğiz. Bizi affetsinler. Ama aile vazgeçilmez, ailenin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz.

Burcunuz : Terazi

Tuttuğunuz takım: Alanyaspor

En sevdiğiniz renk? Mavi

Ne tür müzik dinlersiniz? Müziğin her türlüsünü severim gürültülü olmamak kaydıyla. Genelde özgün dinlerim

En sevdiğiniz şarkı ve nedeni?  Will Always Love You, eşim Nilgün hanım ile evlilik şarkımız..

İzlemekten keyif aldığın TV programları neler?

Tartışma programını izliyorum ama inanın son zamanlarda onları da izlemiyorum. Çünkü artık öyle bir hale geldik ki insanlar talimatla program yapılıyor. İnanın artık keyif vermiyor. Eskiden televizyonlarda eğitim programları olurdu, yarışma programları olurdu, keyifle ailece oturur izledik şimdi artık bunlar maalesef kalktı. Diziler kesinlikle izlenemez. Diziler verdiği hiç bir mesaj yok. Sigarayı karartıp gösteren televizyonlar, silahlar havalarda, kan gövdeyi götürüyor. Maalesef toplumun yapısını televizyonlarla değiştirdiler. Biz bunu da değiştireceğiz. Televizyonlar bir görevi de eğitimdir. Bu eğitim görevini de doğru mesajlar kamuoyuna paylaşılacak.

Hayatta en çok kıymet verdiğin insanlar? Ailem. Ben çok naif bir insanım. Kim olursa olsun gerçekten severim.

Hayvan besliyor musunuz? Evde kedimiz var. İsmi pamuk..

Birazda siyasetin dışına çıkalım, özel soralım.

—Sayın Hancı size tek kelimelik soru soracağım, bu kelimeler size ne ifade ediyor?

Milletvekilliği= Hizmet

Siyaset= Hizmet aracı

Seçmen= En kıymetli şey.

Vefa= Olmazsa olmaz

Güven= Eksik olursa hayat hiç bir şekilde gitmez

Doğruluk= Kesinlikle olması gerekir.

İyilik= Kanımızda var

Yalan=  Bizden uzak olsun

İnanç= Herkesin ihtiyacı var

Para= İhtiyacı kadar

Mutluluk= En fazlası

Sevgi= Olmazsa olmaz

Savaş= Bizden uzak olsun, dünyada hiç bir yerde olmasın

Barış= Her yerde olsun

Ümitsizlik= Asla bizde yok

Kaybetmek= Kitabımızda yok

Hüseyin Kalaycı: Sayın Hancı son olarak neler söylemek istersiniz?

Ali Hancı: Ben 60 yaşındayım Alanya’nın sorunlarını biliyorum hem bu zamana kadar ki yaşamımda edindiği bilgi ve tecrübeyle Ankara'ya götürmek, Alanya'nın sorunlarını çözmek. Daha hızlı hizmet getirmek Ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yeniden çağdaş, demokratik, laik bir Türkiye'nin kurulmasından bir nebze olsun katkı sunabilmek adına bu dönem milletvekilliğine adayım. Bana deseniz ki 5 dönem üst üste Milletvekilliğini mi istersiniz yoksa  sadece bir dönem şimdiki dönemde mi milletvekili olmak istersiniz, şimdiki dönem bir dönemi tercih ederim. Çünkü Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı, demokrasiyi yeniden tesis edeceğiz ve bunda da tecrübelerimi aktarma şansı yakalarsam, bir nebze olsun bir şeylerin altına imza koyabilirsem, dünyanın en mutlu insanı ben olurum.

Antalya’nın coğrafyasını kucaklayacak, merkez, doğu, batı temsiliyetini maksimum seviyede sağlayacak bir milletvekili sıralaması yapıldığı taktirde çıkartabileceğimiz en fazla milletvekili sayısına ulaşacağımızı düşünüyorum. Hedefimiz özellikle Alanya bölgesinde oylarımızı yüzde yirmi seviyesinde arttırmaktır.

banner109
banner110
banner239
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.