Kongre tarihi yaklaştıkça üslubunun sertleştiği yönündeki eleştiriler artan Akkaya, daha önce bir gazeteciyi, ardından kooperatif başkanlarını hedef alan açıklamalarının ardından bu kez sözleriyle devletin valisini tartışmanın merkezine taşıdı.

“Öfkeli Başkan” Sorusu Canlı Yayında Masaya Geldi
Program moderatörü, Akkaya’ya kamuoyunda sıkça konuşulan eleştirileri açıkça yöneltti:
“Hem sivil toplum örgütleriyle, hem yerel yönetimle hem de yukarıdaki isimlerle diyaloglarınızda sesinizin çıktığı görülüyor.
‘Öfkeli başkan’ olarak lanse ediliyorsunuz.
Yeri geldiğinde masaya vurduğunuz, sonuna kadar savaştığınız söyleniyor.
Hatta bazı yerlere gidildiğinde ‘Ali başkan gelmesin, karşı karşıya kalmayalım’ diyenler olduğu iddia ediliyor.”
Bu soru, kongreye sayılı günler kala tansiyonun neden yükseldiğini de gözler önüne serdi.

Akkaya’nın Yanıtı Tartışma Yarattı: “Vali Makamını Terk Etti”

Ali Akkaya, yanıtında şu ifadeleri kullandı:
“Taksicilerin sorunu olan free servis konusunda buna Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Adlıhan Dere
ve Alanya Keykubat Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Velittin Yenialp şahittir.
Vali ile yasa tartışmasına giriyoruz, vali bey makamını terk ediyor.
Ben haklıyım.
Vali ezbere yasayı okuyor.
Ben dersime çalışıyorum.”
Bu sözler, özellikle devletin valisine yönelik kullanılan dil nedeniyle kamuoyunda “kurumsal sınırların aşıldığı” şeklinde yorumlandı.

ESNAF VE ÜYELER TEPKİLİ: “DEVLETLE BİZİ KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR”
Kongre süreci yaklaşırken oda üyeleri arasında rahatsızlık açık şekilde dile getirilmeye başlandı.
Kulislere yansıyan görüşler şöyle:
• “Hak aramak başka, devletle kavga etmek başka.”
• “Bu sertlik bizim değil, onun dili.”
• “Önce gazeteci, sonra kooperatif başkanları, şimdi de vali… Herkes hedefte.”
• “Kongre yaklaştıkça neden bu kadar agresifleşiyor?”
Bazı üyeler ise daha net konuşuyor:
“Bu üslup esnafı güçlendirmiyor, yalnızlaştırıyor.”
KONGREYE GİDERKEN ÜSLUP DA SORGULANIYOR
7 Ocak 2026’daki kongreye giderken Ali Akkaya’nın çizgisi dikkat çekici biçimde sertleşiyor. Son dönemde yaşananlar bir zincir oluşturuyor:
1️: Eleştiren gazeteci hedef alındı
2️: Kooperatif başkanları zan altında bırakıldı
3️: Devletin valisiyle yaşandığı iddia edilen tartışma kamuoyuna bu üslupla aktarıldı
Bu tablo, artık sadece “mücadele” değil, temsil sorumluluğu tartışmasını da beraberinde getiriyor.
Bir oda ve kooperatif başkanının görevi;
• Esnafı devletle karşı karşıya getirmek değil,
• Sorunları diyalogla çözmek,
• Kurumlar arası saygınlığı korumaktır.
Haklı olmak, her üslubu meşru kılmaz.
ÜYELERİN ORTAK SORUSU
Kongreye günler kala esnafın zihnindeki soru net: “Bu agresif dil, 7 Ocak’ta bize ne kazandıracak?” Akkaya’nın söylemleri artık sadece rakipler tarafından değil, kendi üyeleri tarafından da sorgulanıyor.

Bu Sözler Ne Anlama Geliyor?
Akkaya, Devletin Valisini “Yasayı Bilmiyor” Diye Mi Suçladı?**
Evet.
Ali Akkaya’nın canlı yayında kullandığı ifadeler, yoruma açık değil; açık bir itham içeriyor.
“Vali ezbere yasayı okuyor, ben dersime çalışıyorum” cümlesi;
doğrudan söylenmese bile net biçimde şunu söylüyor:
“Vali yasayı bilmiyor, ben biliyorum.”
Bu, herhangi bir bürokrat ya da siyasetçi için değil;
devletin ildeki en üst mülki amiri için söylenmiş bir cümledir.
BU BİR ÜSLUP HATASI DEĞİL, TEMSİL SORUNUDUR
Bir oda ve kooperatif başkanı;
• Devletle kavga eden değil,
• Devletle diyalog kuran,
• Sorun çözen kişidir.
Haklı olabilirsiniz.
Hatta hukuken haklı bile olabilirsiniz.
Ama haklı olmak, devletin valisini canlı yayında “ezbere yasa okuyan biri” gibi göstermek için mazeret değildir.
Bu dil:
• Devleti küçük düşürücü algı oluşturur
• Kurumsal saygıyı zedeler
• Esnafı devletle karşı karşıya getirir
ESAS SORU ŞU: BU SERTLİK KİMİN ADINA?**
Oda üyeleri artık şu soruyu soruyor: “Bizim adımıza mı konuşuyor, kendi öfkesini mi yönetemiyor?”
Çünkü tablo net:
• Önce gazeteci hedef alındı
• Sonra kooperatif başkanları
• Ardından devletin valisi
Bu bir mücadele zinciri değil, gerilim zinciridir.
KONGRE YAKLAŞIRKEN DİL DEĞİŞTİ, TAVIR SERTLEŞTİ
7 Ocak 2026 kongresi yaklaştıkça Akkaya’nın dili sertleşiyor, hedefleri büyüyor.
Ancak esnaf şunu biliyor:
Devletle kavga eden kazanmaz.
Devletle konuşabilen kazanır.
SON SÖZ
Bu şehirde;
• Valiler geçicidir
• Başkanlar değişir
• Ama kurumlar kalıcıdır
O yüzden herkes kullandığı dile dikkat etmek zorundadır. Hak aramak başka, devleti itham etmek başka şeydir.
Ve bazen yanlış üslup, en doğru talebi bile yanlış yere götürür.
Takdir kamuoyunundur.