Otel mi açacağız? hastane mi?

Turizm Düşünce Platfomu üyesi turizmciler online olarak toplandı. Toplantıya Tolegen Turizm & Danışmanlık Ortağı Oktay Köylü, Side Star Otelleri Koordinatörü Oğuz Kabadayı, Bentour Türkiye Genel Müdürü Vidan Erdin, Prime Travel Ürün Müdürü Metin Aktay, Novanta / Suntalya Product Manageri Selim Lapa, Software _ automation_networking  (S.A.N) Satış ve Pazarlama Müdürü Haydar Soyaslan, Turizm danışmanı ve Hotel Partner’ın Akdeniz ve Ege’ deki yetkili dağıtıcısı Bahadır Gerçek,  Miarosa Ghazal Resort Genel Müdürü Metin Peltek, ,  otel genel müdürleri Adnan Soyaslan, Can Conker ve Turizmdays.com editörü Emin Demir katıldı.

Toplantıya katılan turizmciler yeni sertifikasyon uygulaması konusuna değindi. Sertifikasyon konusunda çok şeyler konuşulduğuna dikkat çeken turizmciler, istenilen uygulamaların yüzde 90'ına yakınını zaten otelciler ve diğer turizmcilerin uygulamaya çalıştığını ama alınacak önlemlerin nasıl uygulanacağının önemli olduğunu belirttiler.

Otellerde hijyenin önemli olduğuna vurgu yapan turizmciler, ''Tedbirler alınmalı ama  bu tedbirler misafiri korkutacak düzeyde olmamalı. Karantina görünümü veren bir otelde kim tatil yapmak ister? Otele giren turistlerin ateşlerinin ölçülmesi isteniyor. Ama otellerin buna yetkisi yok. KKTC'de bir otele gelen bir otobüs dolusu müşterinin ateşi ölçülüyor. İkisinde yüksek ateş çıkınca tüm yolcular hastanede tedbir amacıyla tedavi altına alınıyor. Ancak daha sonra ateşi olanların korona virüs olmadığı anlaşılıyor. Bu durumda ne olacak. Diğer müşterilere bunu nasıl anlatacağız. Bu nedenle otele gelen grupta bir iki şüpheli varsa sadece bu kişiler gözlem altında tutulmalı'' dedi.

Otel mi Hastane mi açılacak?

Sertifikasyonda istenilenlere bakıldığında ister istemez ''Otel mi açacağız hastane mi?'' diye sorulduğuna işaret eden turizmciler, ''Bir sertifikasyon verilecek. Bu sertifikasyon ile tesislerin güvenli olduğu belgelenecek. Peki sertifikasyonu alan otelde virüs çıktığında o otelin arkasında devlet durabilecek mi? Yani müşteriye devlet güvence verebilecek mi?'' diye konuştular. 

Avantajımız havayolu şirketlerimiz

Turizmin bir an önce açılmasını umut ettiklerini vurgulayan turizmciler, ''Dış turizmin 15 Hazirandan açılması mümkün görülmüyor. Zaten Almanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde 15 Haziran'a kadar seyahat yasağı devam ediyor. Büyük ihtimalle bu süre uzar. Avrupa'da seyahat yasağı kalksa da Avrupalı ilk önce kendi ülkesinde ya da birliğe bağlı Yunanistan, Bulgaristan ve Hırvatistan gibi ülkelerinde tatili tercih edecektir. Ancak bunun içinde havayollarının uçması lazım. Türkiye bu açıdan daha şanslı. Çünkü bir kaç tane Türk kökenli havayolu şirketi bulunuyor. Örneğin Yunanistan'ın yok. Türk kökenli havayolu şirketleri en fazla Türkiye'ye uçuyorlar ve öncelikleri de hep Türkiye oluyor. Bu bizim için büyük avantaj'' şeklinde konuştu.

Herşey dahil suni bir tartışma

Son günlerde Türkiye'nin turizmde en büyük başarısı olan herşey dahil sistemi ile ilgili görüşlerin ortaya atıldığına da değinen turizmciler, şunları söyledi:

''Bazıları herşey dahilin kaldırılmasını konuşuyor. Unutulmamalı ki herşey dahili en iyi uygulayan ülke Türkiye. Türkiye'ye gelen turistlerin çok büyük bölümü herşey dahile geliyor. Şu anda herşey dahil sistemi konusunda suni bir tartışma yaşanıyor. Önemli olan bu dönemde herşey dahil sisteminin nasıl uygulanacağı, kaldırılması değil. Hiç bir otel herşey dahil sistemini uygulaması için zorlanmıyor. Oteller kendi istedikleri için herşey dahil sistemini uyguluyorlar. Çünkü misafir bunu istiyor. Pazarlama daha kolay olduğu için herşey dahil sistemi uygulanıyor.
Ancak bu dönemde bir başka sıkıntı var. geliri düşen otelciler herşey dahil sisteminde kaliteyi bozar mı? Ama unutulmamalıdır ki uzun vadeli bu işi yapmak isteyen hiç bir otelci kısa vadede kaliteyi bozmaz. Bozarsa sistem dışı kalır. Bu yıl fiyatlar artmaz deniyor ama fiyatları etkileyen tüm metaryellerin fiyatları artıyor. Hem maliyetler arttı hem de doluluklar yarıya düşecek. Buna kimse dayanamaz. Bu nedenle çok sayıda otel 2020'de otelini açmayı düşünmüyor. Bu yılı gözden çıkardı.  Bazı kiralık tesisler artan mailyetler nedeniyle tesislerini devretmek istiyor.''
Turizmciler bir başka tehlikeye de dikkat çekerek, ''Tesisler bu yıl personel sıkıntısı yaşayacaktır. Çünkü personel, 'Nasıl olsa bir kaç ay içinde işten çıkaracaklar' deyip sektörde çalışmak istemeyebilirler. Bu durum tesisleri sıkıntıya sokabilir'' diye sözlerini tamamladılar. (https://turizmdays.com)