İskandinav tur operatörümüzün Norveçli kontrat müdürü dün ziyaretimize geldi. Birlikte tüm Akdeniz çanağını ve rakip ülkeleri değerlendirdik.
Özellikle son iki haftadır İskandinav rezervasyonlarında ciddi bir artış söz konusu. Bunun başlıca sebeplerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz
- Okulların tatil olması
- Havaların soğuk ve yağışlı geçmesi. (Özlenen yaz İskandinav ülkelerine bir türlü gelemedi bu da tatil ihtiyacını tetikleyen bir unsur).
- Ana rakiplerimiz İspanya ve Yunanistan'da tesis doluluklarının çok yüksek noktaya ulaşmasına bağlı olarak hala boş odası olan Türkiye destinasyonlarının öne çıkması.
Üzerinde durduğumuz bir diğer konu da destinasyonlara gelen yabancı misafirlerin çarşı pazara çok çıkmadığı ve alışveriş eğilimlerinin azaldığı yönünde yapılan serzenişler ile ilgiliydi. Kontrat müdürümüz benzer durumun Yunanistan ve İspanya'da da yaşandığını, misafirlerin harcama eğilimlerinin azaldığını ve tesis dışında harcama yaparken çok dikkatli olduklarını aktardı, oralarda da aynı konular tartışılıyormuş, bir başka deyişle, bu bizim sorunumuz değil tüm Akdeniz çanağı ülkelerinin sorunu.
Bazı demeçler okuyoruz basında, gelen turistin cebinde para yok gibi. Bunlar son derece talihsiz açıklamalar. Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki Antalya Bölgesi yaz turistinin % 85'i paket turlarla gelmektedir ve bugün ortalama bir Alanya oteline
uçak-otel-transfer dahil bir paket tur kişi başı 600-700 Eurolardan başlamaktadır. Ve her gelen misafirin cebinde banka kartı ve biraz da nakit vardır. Ve bu misafirler senede ortalama 4-5 kez yurtdışı tatiline çıkarlar çünkü bu bir ihtiyaçtır. Çok çalışma ve kötü hava koşullarının sebep olduğu zorunlu bir ihtiyaç.
Sadece ülkemizde değil dünyada da çoğu ülkede sorun olan enflasyon misafirleri harcamalarında dikkatli olmaya zorlamakta. Dikkatli olmalılar ki bir sonraki tatilleri için de yeterli tasarrufu yapabilsinler ve tatil alışkanlıklarını sürdürülebilir kılsınlar. Bizdeki % 50 enflasyon ile bir Avrupa ülkesindeki % 7'lik bir enflasyonun psikolojik etkisi aynıdır. Çoğu edinimlerini uzun vadeli banka borçlanması üzerine kuran Avrupa insanının en ufak fiyat artışında aklına gelen ilk şey ödeme dengesinin bozulup bozulmayacağı ve işsiz kalması durumunda ne yapacağıdır.
Uzun lafın kısası, Ortadoğu'nun hali ortadayken ve ülkemizde yaşanan maliyet artışları nedeniyle her yıl aynı mal ve hizmete daha fazla para ödeme pahasına bizden vazgeçmeyen ve çok kıymetli olan tatil tercihini Alanyamız'dan ve Türkiye'den yana kullanan her misafir başımızın tacıdır ve gözünün içine bakarak ve gülümseyerek ağırlanmalı ve saygıyla uğurlanmalıdır.
Not: Bu yazı bir giriş niteliğindedir. Alt başlıkları ve çözüm önerilerini önümüzdeki günlerde ayrı yazılarla açmaya devam edeceğiz.