Anna Yiğit, Rusya pazarı ile ilgili görüşlerini maddeler halinde açıkladı:
Geçen hafta MITT Moskova fuarı haftasında Moskova’da bulundum, operatör, turizm yetkilileri ve alt acenteciler ile görüştükten sonra Rusya pazarının eğilimleri ile ilgili birkaç notumu paylaşmak istiyorum.
- İyi haber: Türkiye seviliyor ve destekleniyor. Acenteciler Türkiye'yi satmayı alıştılar ve Türk otelcilerin B2B anlayışını takdir ediyorlar.
- Yurt dışı hava yolu bilet alımı Rus kartları ile artık mümkün olmadığından, aynı şekilde booking vs platformların çalışmadığından, bağımsız tatilci profili bile acenteye başvurmak zorunda kaldı. Acentecilere ilave gelir kapısı açıldı.
- Operatörler tarafından Intourmarket / MITT fuar katılımları olmasa bile, kendi organize ettikleri roadshow, workshop, özel yemek ve etkinlikleri ülke ve ürün bazlı olarak Ocak ayından beri sürdürüyorlar (Tabi deprem yası nedeniyle tanıtımlara mola verilmişti). Bu sebepten dolayı alt acenteci bilgi ya da ilgi eksikliği hissetmediler. 11-12 Mart tarihlerinde Moskova’da çoğu operatör katılımlarıyla ciddi bir turizm kongresi gerçekleşti. Bu format özellikle acenteciler tarafından beğeni topladı.
- Deprem, savaş ve siyasi gelişmeler ikinci plana düştü, ana odak: fiyat.

- Geçen senelere göre EB satışları çok geride. Ancak kendi segmentindeki satış yapılan fiyatı yakalayan tesisler satışalıyor. Birkaç satış alan ürünlerin fiyatlarını analiz ettim. Bu satışların formülü ise şöyle: Geçen sene ilk çıktığı EB fiyatın üzerinden %20’i aşmayan zam oranları yoğun satış getirdi.

- Uçak planlamaları şeffaf ve net olmayışı ve yakıt / teknik destek sıkıntıları alt acenteciler tarafından dert edilmediğini gördüm. Bir şekilde operatörlerin bu konulara çözüm üretebileceğine inanıyorlar.

- Nisan – Mayıs tur taleplerinde sıcak destinasyonlar ve rekabetçi fiyatlar ön plana çıkıyor; Dubai, Mısır, Tayland, Hindistan. Tüketici artık 2-3 defa tatil yapabileceğine emin olmadığı için, yan sezon tatilinde ‘bir yaz destinasyonu’ deneyimi tercih ediyor.

- Nisan- Mayıs koltuk uçak tipi revizyonları ve frekans azalmaları (Talep gören destinasyonlara döndürmesi) yaşanabilir. 

- Avrupa’da Rus turistlere vizesiz sadece 4 ülke açık: Karadağ, Bosna, Arnavutluk ve Sırbistan. (Sadece Tivat ve Belgrad’a direk uçuşlar var, diğer ülkeler aktarmalı).

- Bu sene de devlet iç turizm destekleyici politikasını sürdürüyor. (Konaklama tesislerinde  KDV oranlarının sıfırlanması, hava yolu ve hava alanı teşvikleri) İç turizm tur satışları iyi gidiyor.

- Euro kurları 85 ruble civarında seyrediyor (Geçen sene aynı tarihe bakmamız sağlıklı değil, fakat Mayıs sonuna doğru 62 rubleye oturdu ve bu şekilde yaz boyu devam etti).

- Sadece polis ve askeri popülasyonu yurt dışı çıkış yasağından etkilenmiyor, çoğu şirketler içinde resmi olmayan ‘çalışanlarımıza yurt dışına çıkış önermiyoruz’ yaklaşımı mevcut.

- Tur fiyatlarının artışı acentecilerin işine geldi. Daha yüksek maliyetli turları satıp daha yüksek komisyon kazanabiliyorlar. Fakat yurt dışı tatil seçenekleri ne kadar kısıtlı olsa da ekonomi kuralarına göre hareket etmek zorundalar.

- 2014 yılının sonunda başlayan devalüasyon krizi sonucu Ruble’nin dolara karşı %50 değer kaybetmesi Antalya’ya 2015 sezonunda Rusya pazarında 650.000 pax kaybına yol açmıştı. Aslında bu kadar kısıtlı zamanda bu kadar çeşitli krizi arka arkaya görmemiz bizleri bir taraftan daha güçlü kılıyor fakat bir taraftan da daha yeni yaşadığımız benzer hikayeleri unutturuyor.

- Tartışmasız ki, Türkiye ve Antalya yaz tatili seçeneği Rus vatandaşları için (Abhazya saymasak) bir vazgeçilmez. Fakat mevcut ekonomi durumu ve değişen tüketici alışkanlıklarını da araştırarak Rusya pazarı için daha dinamik bir strateji oluşturmamız gerekecek. Tourism Today