Kendimizi başlayan ve biten ilişkiler sonrası yargılamaya pek alışkın tarafımız sürekli başarısız oldun diyor! Yani ''Beceremedin ! '' diyor.
İlişki deneyimlerimizde kendimize “Başarısız mıyım yoksa sadece bir deneyim mi yaşıyorum?” diye sorguladığımızı fark ediyorum. Bazen, ilişkilerde “doğru” insanı bulmanın zorluğunu ve bu sürecin hem şans hem de emek gerektirdiğini unutuyoruz. Doğru insanı bulmak ve onunla uyumlu bir hayat sürmek, hayatın en büyük zorluklarından biri olabilir. İlişkilerdeki başarı, sadece aşkın ilk evrelerini aşmakla kalmayıp, zaman içinde değişime uyum sağlayabilmek ve ilgiyi canlı tutabilmekle ilgilidir.
Bazı ilişkiler başlangıçta umut verici olabilir, ancak zamanla ilerlemeyebilir. Bu, ilişkinin başarısız olduğu anlamına gelmez; daha çok, iki insanın birbirine uyum sağlama süreciyle ilgilidir. Her ilişki, deneyimlerimizin bir parçasıdır ve başarısızlık olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü ilişkiler ve onların sonuçları, zamanla gelişen bir süreçtir.
Sıklıkla yaptığımız hata, kendimizi sürekli olarak başarısızlıkla suçlamak ve ilişkilerimizi bu olumsuz bakış açısıyla değerlendirmektir. Ancak, kalıcı ilişkiler emek ister ve deneyimlerle şekillenir. Kendimizi ve ne beklediğimizi bildikçe, ilişkilerimizde de daha sağlıklı adımlar atabiliriz. Aşk, bir ilişkinin başlangıç noktasıdır, ancak sadece bu duyguyla sürdürülebilir bir ilişki inşa etmek mümkün değildir. Sevgi, güven ve karşılıklı anlayış, sağlam temeller üzerine kurulu bir ilişkinin anahtar unsurlarıdır.
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi,''Son olarak, ilişkilerde karşılaştığımız zorluklar ve başarısızlıklar, aslında bize kendimizi daha iyi tanıma ve gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurma fırsatı sunar. Kendimize ve yaşadığımız deneyimlere karşı anlayışlı olmalı ve her deneyimi, kişisel gelişimimizin bir parçası olarak görmeliyiz. İlişkiler, başarısızlık değil, kendimizi ve diğerlerini anlama yolculuğumuzun deneyimleridir. Her adım, aşkın, güvenin ve uyumun sırrını çözme şansımızdır.''dedi.