Başlayan her yeni gün yine uzun yolculuklar demek oldu artık bizim için. Güzel bir güne uyandığımız Khoton Gölü kıyısından ayrılmak üzere çadırlarımızı topluyor ve Baga Turgen Şelalesine gitmek üzere yola çıkıyoruz. 
Bega Turgen Şelelesi gölün karşı yakasında. Gölün karşı yakasına geçebilmek için kontrol noktasındaki askeri personele izin belgemizi ve pasaportumu ibraz etmek suretiyle gerekli geçiş iznimizi alıyoruz.
İzin belgesi hakkında kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Altay Tavan Bogd Milli Parkı'na gidebilmek için önceden turu organize eden kişiye veya tur şirketine pasaportunuzun kimlik sayfasının fotoğrafını göndermek suretiyle askeri makamlardan izin alınması gerekiyor. 
Askeri makamlardan izin alınmasının nedeni Milli Parkın; Çin ve Rusya'ya sınır olmasından dolayı bölgenin bir nevi askeri saha olarak görülmesi ve giren çıkanın kayıt altına alınmak istenmesidir..  
Gezi isteğinizin uygun görülmesi halinde size bir izin belgesi veriyorlar. 
Örneğin benim için tanzim edilen ve Sınır Komutanlığınca imzalanan Bölge Giriş İzin Belgesi'nde; ''Moğolistan Vatandaşı Tolegen başkanlığındaki üç kişiye (Tolegen, ben ve Sophia)  27 Haziran-4 Temmuz 2022 tarihleri arasında sekiz gün boyunca Tavan Bogd, Khoton ve Khurgan Gölü, Baga Turgen Şelalesi, Tsengul Soum, Olgii yönünde ........plakalı, marka ve tipte araç ile seyahat amaçlı giriş izinleri verildiği'' belirtilmiş. 
Şunu da belirtmek gerekir ki Milli Parka; Moğolistan vatandaşı bir rehber olmaksızın girişinize izin verilmemektedir.
Khoton ve Khurgan Gölleri kontrol noktasının bulunduğu bölgede iki kilometrelik bir kanalla birleştirilmiş ve bir köprü ile göllerin karşı yakalarına geçmeye imkan sağlanmış.
Moğolistan ve bu bölge ile ilgili her türlü yazılı ve görsel yayınlarda fotoğrafı yer alan ahşap köprü gezginlerce fotoğraf en çok çekilen ve paylaşılan bir yer..
Yeri gelmişken hemen ifade edeyim; fotoğraflardan siz de farketmişsinizdir, binlerce kilometre karelik Milli Parkta bütün köprüler ahşaptan yapılmış ve tek bir metrelik beton köprü bulunmamaktadır.
Aracımız ile köprüden geçiyor ve Baga Turgen Şelalesine doğru yol alıyoruz.. Yol üzerinde ve Altay Dağları eteklerinde bir balbala daha rastlıyoruz.. 
Çok güzel bir tabiatı izleyerek şelalenin giriş noktasına ulaşıyoruz. Buradan ileri araç girişi yasak. ben yine Tolegen'e soruyorum; Tolugen şelale ne kadar uzaklıkta? Cevap 3 km ağbi...
Sophia ile birlikte kaynağını Çin Altaylarından alan Tulger Nehri kenarında şelalenin bulunduğu tepeye doğru yürüyoruz. karşımızda Çin Altayları ve dağların arkası Çin..
Şelaleden dönerken yokuş aşağı inen insanlara imrendikçe ve yol her metresinde daha da dikleşip ve bitmez bilmez hale gelirken karşımıza çıkan kazak kartal avcıları biraz olsun yürüyüşümüze renk katıyor.
Nihayet şelaleye ulaşıyoruz. Turgen Vadisinde yer alan ve çevredeki dağlardaki buzulların erimesinden kaynağını alan Turgen Nehri tarafından beslenen ve bir buzul şelalesi olan Baga Turgen Şelelesi 36 metre yüksekten düşüyor.
Dönüş yolumuz daha keyifli.. Yokuş aşağı rahatça yürürken tabiatın güzelliğini bol bol fotoğraflıyor ve çevrenin keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. 
Dönüş yolculuğunda Tolegen'in bana bir sürprizi var. Yol üzerindeki bir çadıra ''kımız'' almak için uğruyoruz.. İlk defa kımızın tadına bakıyorum. Kımız; en basit ifadeyle ''soda katılmış ayran'' gibi keskin bir tat bıraktı bende.. İkram edilen kımızı içip, iki litre de satın aldıktan sonra yolumuza devam ediyoruz. 
Artık Khoton ve Khurgan Göllerini birleştiren kanal üzerindeki köprüden tekrar geçip Altay Dağlarını ve gölleri arkamızda bırakma zamanı.. 
Yeri gelmişken göllerden küçüğü olan Khurgan Gölü hakkında da bir iki cümle yazmak gerekir sanırım. 
Khoton Gölüne 2 km.lik bir kanalla bağlı olan bir tatlı su gölüdür ve daha sonraları defalarca göreceğimiz Khovd Nehri kaynağını bu gölden alıyor.
Yol üzerinde ayrı bir Kazak Mezarlığını ziyare ediyoruz.. 
Bu ziyaretten kısa bir süre sonra günlerdir her türlü yol şartında aksamadan çalışan, bizi dağ taş gezdiren UAZ'ımız, aktarma organlarında meydana gelen arıza nedeniyle yürüyemez hale geldi.
Aracın altına yatan Tologen uzun uğraşılardan sonra araçtan bir  aksamı çıkarıp, aracımızı yürür hale getirdi. Araç yürüyebilir hale geldi ama şimdi bir başka sorunumuz var ki o da; aracımız artık 4x4 değil... 
Bu şu demek, yolumuz daha çok uzun, dağ yollarında yüksek ve uzun rampaları nasıl çıkacağız, dere ve nehir yataklarından nasıl geçeceğiz?
Rampa ile karşılaştığımız her seferinde; Tolegen araca olabildiği kadar hız veriyor, rampaya çıkmaya başlıyoruz, bir yandan rampanın sonuna yaklaşırken diğer yandan aracın hızı düşüyor, düşüyor, on metre dokuz sekiz...... ohhh nihayet  bu rampanın da sonuna varıyoruz.

Her seferinde aynı heyecan....
Nihayetinde Altay Tavan Bogd Milli Parkı'nın bizim için çıkış noktasına varıyoruz. Giriş/çıkış bariyerinde bulunan levhada vatandaşa''Moğolistan'ın Özel Korunan'' bir bölgesine girdiğiniz ve bu bölgede nasıl davranmanız gerektiğine dair kural ve cezalar belirtiliyor. 
Milli parktan çıktığımız noktada ilk defa bir beton köprü görüyoruz. Günlerdir dolaştığımız milli park bölgesinde tek bir metrelik asfalt ve beton köprü görmemiştik.
Bu günlük yolculuğumuz Muhir bölgesinde Khurgan Gölünden çıkan Khovd Nehri kıyısında sona eriyor. Gezimizin son gecesini burada geçireceğiz. Sophia son akşam yemeğimizi yapıyor.. Etli makarna, turşu ve kımız☺️
Güneşin batması ve Khovd Nehri'nin aktığı vadide oluşan rüzgar havanın sıcaklığını düşürdüğünde Tolegen'in Moğolistan geleneksel giyimi olan ''deel'' imdadıma yetişiyor.
Yarın artık Ölgii'ye dönüş ve daha sonra da ayrılış... (DEVAMI HAFTAYA)