“Sadece Kendimiz İçin Değil, Halk İçin de Alanlardayız”
Sendikalar adına yapılan açıklamada, kamu emekçilerinin düşük maaşlarla, güvencesiz çalışma koşullarıyla ve emeklilikte sefaletle karşı karşıya bırakıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Bizler bugün sadece kendimiz için değil; nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir kamu hizmeti hakkı yok sayılan milyonlarca vatandaş için de g(ö)revdeyiz. Emeklilerin, dar gelirlinin ve tüm yurttaşların hakkını savunuyoruz” denildi.
“Toplu Sözleşme Teklifi Yok, Tehdit Var”
Toplu sözleşme görüşmelerinin sonuna yaklaşılırken hükümetin sunduğu teklifin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Sendikalar, “Hükümetin sunduğu şey teklif değil, 4 milyondan fazla kamu emekçisine daha fazla yoksulluk, 2,5 milyon emekliye ise sefalet dayatmasıdır” sözleriyle tepki gösterdi.
Sendikalar, kira yardımı, ücretsiz kreş, ücretsiz ulaşım, seyyanen ödemelerin taban aylıklara yansıtılması, vergi adaletsizliğine son verilmesi ve güvenceli istihdam taleplerinin görmezden gelindiğini belirtti.
“Artık Yeter”
Açıklamada hükümete ve masada oturan sendikalara da sert mesajlar verildi:
• “Hiç kimse dalga geçilen bu teklife değer yüklemeye kalkmasın.”
• “Hakem Kurulu’nun hükümetin noterliğini yapmasına artık izin vermeyeceğiz.”
• “Bizler mücadeleyle haklarımızı kazanacağız.”
“Bu Daha Başlangıç”
Kamu emekçileri, iktidarın emek karşıtı politikalarına karşı ortak mücadele çağrısı yaparak, “Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, emekçilerin birleşmesidir. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, bu daha başlangıç. Mücadeleye devam edeceğiz” mesajı verdi.