"Buna açık ifadeyle ekonomik savaş derler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Milletimizin iradesini sandıkta yönlendiremeyenler, her dönemde farklı araçlarla üzerimize geldi. Provokasyonla, darbeyle yapamadıklarını şimdi para ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifadeyle ekonomik savaş derler. Ülkemizde döviz kurunun, 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 lira seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik ne de mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle mi karşı karşıya, hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere'de olduğu gibi bir mortgage kriziyle mi karşı karşıya, hayır. Türkiye, Yunanistan'ın 6-7 yıl önce olduğu gibi ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı, hayır. Buna rağmen kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar, niye? Dedim ya ekonomik savaş."
"Oyununuz gördük ve meydan okuyoruz"
Üretimde, ihracatta, turizm ve ticarette bir daralmanın söz konusu olmadığına işaret eden Erdoğan, "Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebep yok. Peki bu işin bir adı var mıdır, vardır. Bunun adı Türkiye'ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisinin, savunma mekanizmalarını etkisiz hale getirerek, Türkiye'yi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye'ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. Trabzon'dan ilan ediyorum, oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyorum, teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı artırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranlarıyla hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız." diye konuştu.
Toplantıya gelirken Trabzon'daki turistleri gördüğünü anlatan Erdoğan, "Kardeşlerim, siz zaten misafirperversiniz. Onlara, misafirperverliğinizi daha da artırarak devam ettirin. Birileri dolar kaçırırken, onlar size dolar getiriyor." tavsiyesinde bulundu.
"81 milyonluk Türkiye'yi feda etmeye kalkışıyorsun."
"Birileri kapıları kapatır Mevlam başka kapılar açar." diyen Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu: "Kulakları vardır duymazlar, dilleri vardır, Hakk'ı konuşamazlar. Kalpleri mühürlüdür. Bunu bileceğiz. Bu konuda çok önemli mesafeler katettik. Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir. Biz, gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, müttefikliğini, terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene sadece 'Hadi güle güle' deriz. İşte bakıyoruz, ya ben senin stratejik ortağınım, seninle Afganistan'da beraberim, Somali'de, Bosna'da beraber olduk. Şu anda Kabil'de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına kalkıp da PYD, YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın. 5 bin TIR silahı Kuzey Suriye'ye taşıyorsun. 2 bin kargo uçağı silah, mühimmat yüklü, Kuzey Suriye'ye getiriyorsun ve terör örgütlerine teslim ediyorsun, bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu
da yetmiyor, terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye'yi feda etmeye kalkışıyorsun. Kusura bakma, hukuk devleti olarak gereği neyse biz onu yaparız."
ABD'nin demir-çelikte vergileri artırdığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü'nün bir üyesi olduğunu ve örgütün kuralları içerisinde böyle bir şey olmadığını söyledi.
"Ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Nitekim Amerika'da şu anda her yer kaynıyor. Ne diyorlar, yapılan iş yanlış, doğru değil tabii. Biz de uluslararası ticaret hukuku neyi söylüyorsa, onu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası gümrükte hukuk neyse onu söylemeye devam edeceğiz. Biz kalkıp da 'ben yaptım oldu' mantığıyla hareket etmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Türkiye'yi sadece Edirne'den Kars'a dar bir coğrafyadan ibaret sananların yarın attıkları her adımda bunun böyle olmadığını göreceklerini vurguladı.
"Vatanımızı emperyalistlere teslim etmedik"
"İyisiyle, kötüsüyle, sefasıyla, cefasıyla, sevgisiyle, kavgasıyla velhasıl her şeyiyle bu memleket bizim. Kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye'ye bağlamış yüzlerce milyon kardeşimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, hiç kimsenin Türkiye üzerinde ne siyasi ne askeri ne ekonomik ameliyata girişmesine izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin nice mücadeleleri bileğinin hakkı ile zaferle neticelendirdiğini, bu defa da başaracağını vurgulayarak, şunları söyledi: "Meselenin döviz kuru olduğunu, yargılanan papaz olduğunu, demir ve
alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenler varsa, bir an önce silkinip kendilerine gelsinler. Zaten burada Kılıçdaroğlu gibi düşünenler yok, ben bunu biliyorum. Çünkü yerli ve milli düşünme mantığı ne yazık ki bu zatta yok. Ama Sayın Akif Bey olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ona teşekkür ediyorum. Ama Genel Başkanı bunu koyamadı. O ne yerlidir ne de millidir. Sayın Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Hem yerlidir hem millidir. Türkiye, Çanakkale Savaşı'nda bir boğazın ve bir avuç toprağın müdafaasını mı yapıyordu? Türkiye, Çanakkale'de koskoca bir medeniyetin ve koskoca bir tarihin davasını savunuyordu. Onun için yüzbinlerce evladımız adeta geri dönmemek üzere gönüllü olarak Çanakkale'ye koşuyordu. Onun için 14 yaşında gençlerimiz şehit oluyordu."

Kurtuluş Savaşı'nı, Türk milletinin yine aynı hissiyat, aynı inanç, aynı azimle verdiğini ve zafere ulaştığını dile getiren Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin, bir kez daha milletin "ya şehit olurum ya gazi" diyerek istiklali ve istikbali için yollara düştüğü bir imtihan olduğunu söyledi. Erdoğan, 15 Temmuz imtihanından başarıyla çıkıldığını, şehit ve gaziler verdiklerini ifade ederek, "Namusumuz bildiğimiz vatanımızı, ezanımızı, bayrağımızı, içimizdeki hainleri, alçakları ve teröristleri maşa olarak kullanan emperyalistlere teslim etmedik." diye konuştu.