2024 yılının 31 Mart'ın gerçekleşecek olan yerel seçimle ilgili açıklamada bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şunları söyledi:
"Demokratik ve hukuk ilkeleri çerçevesinde aziz milletimizin takdir ve tercihiyle yapılan 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin hitamında bir yanda 28’nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi tecelli etmiş, diğer yanda da Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin teşekkülü sağlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mümeyyiz ve stratejik avantajları mucibince bir haftayı bile bulmayan süre içinde kabine kurulmuş, bu suretle yasama-yürütme arasında uyum tezahür ederek siyasi istikrar korunmuştur. Bu kapsamda Türk milleti, Cumhuriyet’in 100’ncü yıldönümünde mühim ve müessir bir kazanıma imza atmış, kutlu iradesiyle önümüzdeki beş yılın ve Türkiye Yüzyılı’nın yol haritasını belirlemiştir.


Kaldı ki ülkemizi dibi zifiri karanlık uçurumlara çekmek için amaç, arayış ve arzu içinde kıvranan muhtelif iç ve dış fesat yuvalarına fırsat verilmemiştir. Egemenliğin yegâne sahibi olan milletimiz istikbal ve istiklal haklarına gölge düşürmediği gibi zillet ve hezimet siyasetine de şans tanımamıştır.

Milli Mücadele yıllarının akıl ve ahlakının yanı sıra Cumhuriyet’in kuruluşuna refakat eden ruh ve duruş elbette Cumhur İttifakı’nda tecessüm ederek Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş kararlılığını her cepheden desteklemiştir. Hiç kuşku yok ki, 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde kazanan hem Türkiye hem de Türk milleti olmuştur.

Bu mezkur ve müstesna kazanımın 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlere aynısıyla yansıması merkezi yönetimden yerel yönetimlere uzanan hat boyunca Türkiye’nin gücüne güç katacaktır.

Maalesef muhalefet partilerinin uhdesinde bulunan belediyeler en kötü dönemlerini yaşamaktadır.

Eser ve hizmet siyaseti yerine hamaset ve husumet siyaseti takip eden muhalefet partileri yerel yönetimlerde sınıfta kalmış ve dağılmışlardır.

Türk milleti yürek yaralayan çarpık ve yozlaşmış böylesi bir tabloya asla mecbur ve müstahak değildir. 31 Mart 2019 sonrası zillet ittifakı partilerinin yönetimine geçen belediyeler adeta Fetret Devri’ne mahkûmiyetle birlikte, bu belediyelerin hizmetle mükellef oldukları şehirler ve bu şehirlerde mukim aziz vatandaşlarımız çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilmişlerdir.


Emanet zayi olmuş, CHP’li ve diğer muhalif partili belediye başkanları üstlendikleri görevleri taammüden ihmalin yanı sıra, genel siyasetin meçhul tartışma ve polemiklerinin çıkmaz sokağına hapsetmişlerdir. Türk demokrasi ve siyaset tarihi, yerel yönetimlerde vasat bulan vaki ve vahim dağınıklığa, üstelik atalet ve acziyete bugüne kadar hiç tanık olmamıştır. Zira çarpıcı gerçekler ayan beyan karşımızdadır.

CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir.

Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir.

Yerel yönetimlerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı yerel yönetimlere çöreklenen bozguncu anlayışın milli güvenliği ve toplumsal huzuru sarstığı kanaatindedir. Zillet ittifakı, içine yuvarlandığı kaosu ülke geneline taşımaya ve teşmil etmeye heveslenmekte, deyim yerindeyse ateşle oynamaktadır.

CHP’nin iç bünyesini habis bir ur gibi saran anlaşmazlıkları örtbas etmek gayesiyle sivri ağızlı ve siğil akıllı yönetici veya milletvekilleri eliyle toplumun hassas olduğu alanlarda provokasyona yeltenmesi dikkatle takip edilip önlem alınması gereken bir tehdittir.

Milliyetçi Hareket Partisi, ekonomiden diplomasiye, sağlıktan spora, enerjiden ekonomiye, güvenlikten terörle mücadeleye, eğitimden sanata, sanayiden ulaştırmaya, kısaca hemen her alanda Türkiye’nin başarısı için merkezi yönetimle yerel yönetim arasında siyasi, fikri ve hedef birlikteliğini bir zaruret kabul etmektedir.

Bu maksatla da, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine hazırlık süreci 24 Temmuz 2024 tarihinde başlatılmış, 1 Ağustos 2024 tarihinden itibaren de ülke sathına etaplar halinde yayılması kararlaştırılmıştır.

“2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu” temasıyla çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir.

Mahalli İdareler Seçim sürecinde kullanılacak görsellerimiz ülke çapında seçilmiş billboardlarda vatandaşlarımızın bilgisine sunulacaktır.

Hedefimiz, “İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe” ulaşmaktır.

Hedefimiz, “Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yol almaktır.

Hedefimiz, “Aklın Yolu Bir, Genelden Yerele Birlik, Ülkede Yönetimde Dirlik” oluşturmaktır.

Hedefimiz, “Ayırmadan, Ayrışmadan Yerelde İktidar, Ülkede İstikrar” sağlamaktır.

Hedefimiz, “Yönetimde İstikrar, Daha Güçlü İstikbal”dir.

Hedefimiz, “Yeni Yüzyıl, Lider Türkiye, Üretken Belediye”dir.

Hedefimiz, “Güçlü Yasama, Kararlı Yürütme, Uyumlu Belediye”dir.


Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Mahalli İdareler Seçimlerinde takip edeceğimiz birinci stratejik hedefimiz; mevcut belediye başkanlıklarımızı muhafaza ederek bunun üzerine yenilerini ve hatta daha çoğunu eklemektir.

İkinci stratejik hedefimiz; Cumhur İttifakı’nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermektir.

14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde elde edilen demokratik başarıyı yerel yönetimlerde perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur.

Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.

Yerel yönetimlerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birleşik ve bütünleşik yapısı, merkezi yönetimle tek ses ve tek nefes oluşu Türkiye’mizin medeniyetler ve milletler mücadelesinde büyük bir kozu olacaktır.

Milletimize olan güvenimiz ve inancımız tamdır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta havlu atan muhalefet partileri, 31 Mart 2024 tarihinde de kaybedecek ve Türkiye’nin ufkunu perdelemenin bedelini sandıkta ödeyeceklerdir. Emperyalizme kurşun asker olmanın acıklı ve ağır sonuçlarını zamanı geldiğinde herkes görecektir."