Ve bazen geç de olsa dönmek gerekir...!

İnançlarımızdan dolayı Mikail Aleyhisselam' a tabiat düzenini sağlaması için bırakılmış olduğuna inanırız. 
Bereket versin, yağdırsın diye. Milli tarihin her köşesini tutan taşlar ise ondan bir şeyler sunar. Bir bakmışsın Göktürk Bayrağı'nın zeminini, bir bakmışsın Azerbaycan Bayrağı'nın ilk şeridini...
 
Bu mavi sancak Anadolu'dan, Balkanlar'a tüm Türkistan'a ve onun dik başlı değil başı dik çocuklarına selam veriyor.

Tarih 1910'lu yılları gösterdiğinde Mustafa Kemal mavi göklerin demir sahiplerine şahitlik ediyordu. Cephelerde savaşın seyrini değiştiren bu tayyarelerin savaşların sonuçlarına yapacağı etki ile geleceği etkileyecek bir hamle taşı olarak öngörüyordu. 
Vakti saati geldiğinde ise Vechi Hürkuş'u havacılık çalışmaları için yurtdışına göndermişti. Sonrasında ise 15 Mart 1925'te Türk Tayyare Cemiyetini kurduruyordu. 2. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar yapılan çalışmalar devam ederken sonrasında devrin idarecileri tarafından üretim maliyetleri göz önünde bulundurularak kapatılıyordu...

80 yıl sonra geldiğimiz noktada İHA'lar ve SİHA'lar ile tekrardan sahaya dönmüş bir Türk Devleti var. Mecburiyetler güzel sonuçlar da doğurur. Ve bazen geç de olsa dönmek gerekir. Terörle mücadelede uzun uğraşlar ve verilen şehitler... 
Güney ve Güneydoğu hattı boyunca uzanan sınır hattı ile ortaya çıkardığı sorunlar... 
Öncelere kısa yolu seçtik, satın aldık. Bozulan parçaların yerine yenisi bulunamadı. Koordinatlar yanlış verilip operasyonlar sekteye uğratıldı. Ve geri dönüldü. 
Norveçlilerin dediği  ''Mustafa Kemal'' gibi düşünüldü. Gelinen noktada terörle mücadele, sınır güvenliği ve geçişinde çok büyük yollar katedildi. Türk savunma ve havacılık sanayinin ihracat girdisi de ülke ekonomisi açısından ayrı bir nokta. 
Geçtiğimiz günlerde açıklanan milli uzay programı Türk Devletinin uzaydaki hak ve menfaatlerini korumak adına önemli bir hamle. 
Tuz Gölü'nde roket denemesi yapan çocuklar gün olur daha büyük icraatlere da imza atarlar. Uzaya gidecek vatandaşımız için astronot ya da kozmonot kelimeleri emanet duracak, karşılık bulamayacaktır.
Milli tarih içinde gök bilimi ile ilgilenen mesela Uluğbey mesela Cacabey. Cacabey 1272 yılında matematik, fen ve astronomi eğitimi verilen medreseyi hizmete sunmuştur. Bu gözlemevi medrese sonradan camiye çevrilmiş olup  minaresindeki  mavi çiniler oldukça dikkat çekmektedir. Ebediyete intikal eden tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, onları rahmet ve minnetle anıyoruz.

VE BAZEN GEÇ DE OLSA DÖNMEK GEREKİR...