Sahte altın satmadığı tespit edildi ve serbest bırakıldı...! Alanya'yı çok yakından ilgilendiriyor...

Tahliye ile ilgili gazetemize gelerek açıklamada bulunan Medet Tiker "15 yaşından beridir yani tam 22 yıldır kuyumculuk sektöründe çalışmaktayım. Çocuklarımın kursaklarından bir haram lokması geçirmeyerek tam 22 yıldır bu sektör içerisinde faaliyet gösteriyorum. 
2016 YILINDAKİ YAŞANMIŞ OLAY...
Bu olayın bu günlere nasıl geldiğinde kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Binlerce müşteriye satış yapıyorum. Bugüne kadar hiçbir müşterimle sorun yaşamadım. Memnun olmayan müşterimin, müşterilerimin malına iade alıp ödemesini geri yapmış birisiyim. 2016 yılında İsveçte yaşayan bir çift aile, işyerime gelerek kendi Avrupa'dan 8, 9, 14 ve 18 ayar karışık hurda altın getirerek, 3 çocuğuna 3 tane kral zincir yaptırmak istemiştir.  Ve müşterimin kendisine, kendi altınından net bir ayar çıkmayacağını belirterek, ne kadar belirtsemde müştemin kendi altınına aile yadigarı olduğu için kesinlikle kendimden altın kullanmamı istemiştir. Bende kendisine, bana verdiği altınları çalıştığım atölyeye göndererek,  3 tane kral zinciri yaptırıp müşteriye teslim ettim. Müşteri ise bende sertifika istediğinde yaptırdığım ürünün 14 ayar civarında olduğunu söyledim. Kendisine ait ürünlerden altın yaptığımdan dolayı sertifika
veremeyeceğimi bizzat ilettim. Ama müşteri bana sertifikayı altını sadece evinde çalındığında sigorta şirketinden parasını alabilmek için kullanmak istediğini söyledi. Bende iyi niyetimle 18 ayar sertifikası yazıp verdim. Sertifika ve malı teslim ettikten sonra başka bir kuyumcuya test etmeye götürmüştür. Ve test sonucunda ürünler 15 ve 16 ayar denmiştir. Ve 18 ayarın altında geldiği için söz konusu teste götürdüğü kişi veya kişiler tarafından turiste polise giderek şikayetçi olmasını istemiştir. Ve hakkımda 2016 yılında düşük  ayarlı altın satmak suçlamasıyla bir dava açılmıştır. Söz konusu davadan ise kısa sürede beraat etmişimdir. 

OLAY ASLI...
Yine 2019 yılında nisan ayında bir çift Danimarkalı müşterim, benden 8 ayar bir yüzük, bir kolye ucu yaptırmıştır. Bu kolye yüzüğün fiyatı ise Danimarka parası ile 5.500 dk ile satılmıştır. Ve sertifikası, sipariş formu, exper raporu ve kartvizit aynı anda müşteriye teslim edilmiştir. Biz işyerimizde sattığımız her ürünün expertiz raporunu yaparak, gerek expertiz raporu gerek ise sertifikasını gerek sipariş formu, aynı anda verilerek müşterimizin memnuniyeti istenmiştir. Fakat Haziran ayında bir pazar günü ben ailem ile dışarıda iken, söz konusu Danimarkalı çift zabıta ile işyerimize gelerek, bizden satın aldığı yüzük ve kolye ucunu iade edip, parasını da geri istemiştir. Ben o esnada işyerimde olmadığım için malı pazartesi günü getirmelerini ve paralarını almalarını söyledim. Onlarda tamam dedi. Ardından ise Danimarkalı çift, bazı yönlendirmelerle şahsım hakkımda şikayetçi olmaları istenmiştir. Pazartesi günü öğleye kadar müşterilerin gelmesini bekledim. Ancak gelmediler bende soluğa zabıtada aldım. Şikayetçi olan turistin telefon ve adreslerini istedim çünki malını geriye alıp parasını teslim edecektim. Ancak zabıta ise söz konusu turistler telefonlarını ve adreslerinin kendilerinde olmadığını bana beyan ettiler. Bende işyerime geri döndüm ve gelmelerini bekledim. 
YARGISIZ İNFAZ ETTİLER
Bu olaydan bir hafta veya 10 gün sonra işyerime emniyetten arkadaşlar geldi. Savcılık izni ile tüm mallarıma el koydular. Ve beni gözaltına aldılar. Emniyette ifademi verdim, hiçbir şekilde suçumun olmadığını ve hiç bir şekilde dükkanımda tek bir gram bile sahte malın olmadığını ifade ettim. Ve beni adliye'ye sevk ettiler. Daha mahkemeye çıkmadan medya gerek gazete gerek ise televizyonlarda aslı olmayan sahte altın satmak suretiyle beni kamuoyunda yargısız infaz ettiler. Olayın gazetelerde ve televizyonlarda sahte altın adıyla yayınlanmasıyla birlikte savcılık bunu gözününde bulundararak beni tutukladılar. 
BİZ HİÇ BİR ZAMAN TURİZMİ BALTALAMADIK
Beni sahtecilikle suçlayanlar, haksız yere suçladıkları mahkemece bilirkişi raporu ile kanıtlanmış olup, suçsuz yere 28 gün cezaevinde yattım. Ve 28 gün sonunda 5 temmuz 2019 tarihinde tahliyeme karar verildi. Demek oluyor ki sattığım ürünler sahte değildir. Sahte olsaydı şimdi ben cezaevinde olurdum. 22 yıldır turizmden ekmek kazanıyorum. Maalesef bizim sektörümüzde meyve veren ağaç taşlanır. Rakiplerim yalan ve iftiralarla kurulu bir düzen ile karşımıza çıktılar. Resmen kendi ayaklarına kurşun sıktılar. Biz hiç bir zaman turizmi baltalamadık. Müşteri memnuniyeti bizim önceliğimizdir. 
KAMUOYUNA SESLENDİ
Buradan kamuoyunun vicdanlarına seslenmek istiyorum. Ortada suç yokken elle tutulacak hiç bir belge yokken, medya ve bir takım kişiler beni asmışlardır. Hakkımda çok kötü sözler söylenmiştir. Dükkanımıza kapatan belediye'ye, basın yoluyla iftira ve hakaret edenler,  adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili bütün şikayet ve tazminat haklarımızı kullanacağız. 



Not: Söz konusu Danimarkalı çift dükkanımıza ilk defa gelmişlerdir. Eski bir müşterimiz değildir. Danimarkalı turist, diyor ki ben bu işletmeye bir yıl önce gelerek, bir çift alyans aldığını söylüyor. Dediğim gibi ben bu müşteriyi ilk defa bu yıl gördüm. Yani eskiden gelmişliği yoktur ve yalan söylüyor.