Alanya yine sahipsiz…
Birileri Ankara’da masa başında kararlar alıyor, ama bu kararların sahada, yani Alanya’da nelere mal olacağını kimse hesap etmiyor.
AJet’in Ankara–Alanya uçuşlarını durdurma kararı sadece bir “hat iptali” değildir; bu, Alanya’nın ulaşılabilirliğine indirilen doğrudan bir darbedir.
Evet, çok net söylüyorum:
Bu karar, turizmin başkentine ihanettir!
“BİR ŞEHRİN DAMARINI KESMEK”
Alanya, bu ülkenin vitrinidir.
Yılın on iki ayı nefes alan, yaşayan, kazandıran bir şehir…
170 binden fazla turistik yatağı, binlerce istihdamı, milyonlarca turist akışıyla Türkiye’nin dünyaya açılan kapısıdır.
Ve siz kalkıyorsunuz, bu şehrin başkentle kurduğu hava köprüsünü kesiyorsunuz.
Bu, bir şehrin damarını kesmekle eşdeğerdir.
Ulaşım yoksa hareket yoktur.
Hareket yoksa ekonomi de yoktur, turizm de.
AJet yöneticilerine sormak lazım:
Doluluk oranı yüzde 75–80 olan bir hattı hangi akılla iptal ediyorsunuz?
Bu şehir size ne yaptı da cezalandırıyorsunuz?
“YERLİ VE MİLLİ DEMEK SADECE SLOGANLA OLMAZ
Bir de utanmadan “yerli ve milli” diyorsunuz.
Yerli ve milli bir marka, kendi ülkesinin turizm lokomotifine sırtını döner mi?
Üstelik bu şehir, Anadolu’nun birçok noktasından gelen vatandaşlar için başkente doğrudan bağlantı sağlıyordu.
Anamur’dan, Konya’nın doğusundan, Karaman’dan insanlar sabah uçağa binip akşam dönüyordu.
Şimdi ne olacak?
Aktarma bekleyen, otobüsle saatlerce yol giden bir halk olacak.
Bu mu “hizmet”?
“ALANYA, SAHİPSİZ KALDIĞI SÜRECE BU TABLO DEĞİŞMEZ”
Bu karar, sadece AJet’in suçu değil.
Alanya’nın da yıllardır süregelen bir kronik sorunu var: sahip çıkılmayan bir şehir olmak.
Siyasi partilerde Alanya’nın sesi duyulmuyor, Ankara’daki bürokrasiye ulaşamıyoruz, sesimizi çıkarınca da “tepkisel” damgası yiyoruz.
Ama yeter!
Bir şehir daha ne kadar sinebilir?
Her seçim döneminde oy istenirken “turizmin başkenti” diye övülen Alanya, iş hizmete geldiğinde neden hep ikinci plana itiliyor?
Gazipaşa Havalimanı, yıllarca bu ülkenin en tartışmalı yatırımlarından biriydi.
Bugün geldiği noktada dış hat kapasitesinde Türkiye’nin ilk 10 havalimanından biri.
Ama AJet yöneticileri sanki hiç duymamış gibi davranıyor.
Görmezden geliyorlar.
“ALANYA BİR MARKADIR, BU MARKAYI KÜÇÜK GÖRENLER TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GİDER”
Bugün AJet yöneticileri, belki bu kararı bir maliyet hesabıyla açıklayacak.
Ama Alanya bir “maliyet kalemi” değil; ülkenin döviz kasasıdır.
Turizm gelirlerinin her yıl milyarlarca dolarını bu şehir sağlar.
Alanya’ya uçmak zarar değil, ülke ekonomisine yatırım demektir.
Bu şehir, Cumhuriyet’in yüz yıllık birikimini temsil ediyor.
Alanya’yı ulaşılmaz hale getiren her karar, aslında Türkiye’nin vizyonunu da küçültür.
Böylesine bir dönemde AJet’in bu kararı “yanlış” değil, stratejik bir gaflettir.
Bu karar derhal geri alınmalıdır.
“SUSMAYACAĞIZ, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Alanya’nın sivil toplum örgütleri, turizmcileri, esnafı, halkı tek ses olmalı.
Bu sadece bir ulaşım meselesi değil; Alanya’nın itibarı meselesidir.
Biz susarsak, yarın başka bir firma başka bir hattı iptal eder.
Yarın başka bir kurum “Alanya küçük pazar” der, arkasına bakmadan gider.
Ve o zaman kaybeden sadece Alanya olmaz; Türkiye kaybeder.
Buradan açık çağrımı yapıyorum:
AJet bu yanlıştan dönmelidir.
Uçuşları yeniden başlatmak, bu şehre değil, bu ülkeye borçtur.
Yerli ve milli olmak istiyorsanız, önce ülkenizin turizm başkentine sahip çıkacaksınız.
Son sözüm net:
Alanya’yı yok sayan her karar, bu ülkenin geleceğini eksiltir.
Ve biz bu eksilmeye razı olmayacağız.