Alanya’da yangınlar alev alev sürerken, kimisi canını dişine takıp gece gündüz haber peşinde koşuyor, kimisi de telefonun ışığını açıp “yangın manzaralı canlı yayın” yapıyor. İşte tam burada çizgi kalın bir şekilde çekilmeli: fenomen ayrıdır, gazeteci ayrıdır.

Gazeteci yangının ortasında duman soluyarak bilgi toplar, yetkililerle konuşur, sabaha kadar ayakta kalır. Fenomen ise “çok kötü yaa” deyip filtre koyar. Kusura bakmayın, bu ikisi aynı kefeye konulamaz.

Gazetecilik, gerçeği aktarmak ve toplumu bilgilendirmektir. Fenomen story atar, gazeteci tarih yazar. Yangın sırasında birinin yaptığı iş eğlencelik içerik, diğerininki hayat memat meselesidir.

Hem devam eden yangınlardan dolayı gece gündüz görev başında olan yerel ve ulusal medya mensuplarına, ajans temsilcisi arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü onların emeğiyle kamuoyu doğru bilgiye ulaşıyor, vatandaş paniğe değil gerçeğe sarılıyor.

Alanya’da işler karışmasın: Biri “manzara güzelmiş” der, öteki “kaç hektar orman kül oldu” yazar. Bu yüzden fenomenlerle gazetecileri aynı kategoriye koymak, yangını marshmallow partisi sanmak kadar saçmadır.

🔥 Fenomenler eğlendirir, gazeteciler aydınlatır. Nokta.