Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde son aylarda kamuoyuna yansıyan dikkat çekici bir tartışma var: Resmi hiçbir sıfatı olmayan bir ismin, belediye yönetimi ve partide ciddi etkiler yarattığı iddiası.
Söz konusu kişi, Gazipaşa asıllı, Alanya’da emlak sektörüyle uğraşan CHP üyesi Durmuş Özgen. Kendisi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e çok yakın bir isim olarak biliniyor. Öyle ki, parti içinde birçok kişi, Alanya ile ilgili önemli kararlarda Böcek’in Özgen’e danışmadan adım atmadığını iddia ediyor. Bu nedenle “gölge başkanlık” yorumları da giderek yaygınlaşıyor.
CHP tabanında bu durum ciddi bir huzursuzluk yaratmış durumda. Bazı partililer, taleplerini doğrudan Büyükşehir’e değil, Durmuş Özgen üzerinden ilettiklerini ifade ediyor. İddialara göre, Alanya’da Büyükşehir’le ilgili konularda Özgen’in “gayriresmi koordinatör” gibi hareket ettiği algısı oldukça yaygın. Ancak kendisinin partide veya belediyede hiçbir resmi görevi bulunmuyor.
Yerel seçim sürecinde yaşanan bir diğer kriz de Alanya Belediye Başkan Adayı Osman Tarık Özçelik’in belirlenme süreciydi. İddiaya göre, Durmuş Özgen Özçelik’in adaylığına sıcak bakmazken, CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir bu isimde ısrar etti. Parti içinde bu durum ciddi bir tartışmaya neden olmuştu.
Bir başka dikkat çeken konu ise, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) seçimlerinde yaşandı. İddialara göre, CHP üyesi Durmuş Özgen, o dönemde CHP’lilerin büyük kısmının desteklediği Eray Erdem yerine, AK Partili olarak bilinen Bilal Gömeç’i açık açık destekledi. Bu da, parti disiplinine aykırı bir duruş olarak eleştirildi ve hafızalardan silinmedi.
Öte yandan, belediyede yürütülen personel politikaları da eleştirilerin hedefinde. Ocak ayında Başkan Böcek’in yaptığı bir toplantıda, emekliliği gelen personelin görevi bırakması gerektiği, aksi takdirde işten çıkarılabilecekleri ifade edildi. Bu kapsamda emeklilik dilekçesi vermeyen bazı çalışanların başka ilçelere gönderildiği iddia ediliyor. Örneğin, Alanya’da görev yapan Ahmet Uzun’un Kaş’a sürüldüğü yönünde bilgiler kamuoyuna yansıdı.
Tüm bu gelişmelerin ardından CHP tabanında şu sorular yüksek sesle soruluyor: “Durmuş Özgen madem bu kadar etkili, neden resmiyette bir görevi yok? Ve bu etki sorgulanamaz mı?”
Bazı partililer, bu yapının açıkça tanımlanması gerektiğini; aksi halde parti içinde “iki başlılık” algısının güçleneceğini söylüyor.
Not: Bu köşe yazısında yer alan tüm bilgiler iddialara ve kamuoyuna yansıyan beyanlara dayanmaktadır. Sayın Durmuş Özgen’in konuya ilişkin bir açıklaması olursa, aynı köşede yer vermeye hazırız.
Sonuç olarak; Antalya Büyükşehir Belediyesi, kişisel dostlukların değil, kamu yararının ön planda olduğu bir yönetim anlayışıyla idare edilmelidir. Bu sorumluluk, yalnızca seçilmişlerin değil; bu kente adanmış her vicdan sahibi partilinin görevidir.