Alanya Belediyesi artık farklı bir döneme girdi. Alışılmış ezberlerin bozulduğu, masa altı ilişkilerin sona erdiği, “ben istedim oldu” devrinin kapandığı bir dönem bu. Ve her değişim sancılıdır. Çünkü gölgede kalmaya alışanlar, ışığa çıkınca yanar.

Bugün Alanya’da yaşanan budur.

Başkan Osman Tarık Özçelik liderliğindeki Alanya Belediyesi, liyakate dayalı, planlı-programlı, şeffaf ve hesap verebilir bir belediyecilik anlayışını istikrarlı biçimde uyguluyor. Her adımını resmi kurum kararlarıyla, belgelerle, prosedürlerle atan bu yeni belediyecilik modeli; doğal olarak alışkanlık haline gelmiş bazı çıkar çevrelerini rahatsız ediyor.

Alanya, son günlerde bazı çevrelerin medya üzerinden yürüttüğü organize bir algı operasyonuna maruz kalıyor. Gündeme servis edilen “rüşvet ağı” haberleriyle hedefte Alanya Belediyesi ve Başkan Osman Tarık Özçelik var.

Peki iddialar neye dayanıyor?

Hiçbir belge yok
Hiçbir yasal şikâyet yok.
Ama bol bol cümle var: “Ben duydum, bana söylediler, bağış istedilermiş.”

Bir dakika!
Koskoca bir belediyeyi “mış gibi” haberlerle hedefe koymak, kamuoyunu manipüle etmeye çalışmak gazetecilik midir, yoksa tetikçilik mi?

🎯 Belediyeye Yönelik Rüşvet İddiaları Neye Dayanıyor?

Hiçbir resmi belgeye!
Alanya Belediyesi, 26 Temmuz 2025 tarihli açıklamasında durumu net biçimde ortaya koydu:

🧾 “Satış süreci Belediye Meclisi, Encümen ve Takdir Komisyonu kararlarına göre yürütülmektedir.”
🧾 “Hiçbir kişi ALTAV’a yönlendirilmemiş, herhangi bir bağış talebi yapılmamıştır.”
🧾 “Taraf, yasal prosedürleri tamamlamadığı ve ödeme yapmadığı için tapu devri gerçekleşmemiştir.”

Olay tamamen mevzuata uygun yürütülen, henüz tamamlanmamış bir satış işlemidir. Ama ne hikmetse bu durum, “rüşvet istemişler” iftirasına dönüştürülüyor.

Amaç belli:
Yönetimi yıpratmak, kamuoyunda güvensizlik oluşturmak, çıkarı kesilenlerin sesi olmak.

🧱 Neden Bu Kadar Rahatsızlar?

Çünkü sistem değişti.

Belediyede artık arka kapı siyaseti yok.
Liyakat var.
Planlama var.
Şeffaflık var.

Ve bu düzen, yıllarca kamu kaynaklarını “kişisel arka bahçesi” gibi kullananları rahatsız ediyor.

Eski Sistemle Yeni Belediyecilik Arasında Sıkışanlar

Belediye diyor ki:

“Geçmişte çeşitli kişisel ve çevresel çıkar ilişkileriyle şekillenmiş teamüllere geçit vermeyen yeni yönetim anlayışımıza duyulan rahatsızlığın dışavurumudur.”

Bu cümle aslında her şeyi özetliyor.
Eskiden işler daha kolay yürürdü.
Birini tanıyan birini arar, “bir yol bulunurdu.”
Ama şimdi öyle değil.
Belediyede artık sistem var.
Kişiye göre değil, mevzuata göre işlem yapılıyor.

İşte bu yüzden bazıları rahatsız.

Başkan Özçelik diyor ki:

“Alanya artık eski düzenle yönetilmiyor.”
“Herkes belediyeye eşit mesafededir.”
“Artık kamu yararı dışında tek bir adım atılmamaktadır.”

Bu net duruş, işini usulsüz yollardan çözmeye alışmış çevreleri çileden çıkarıyor. Çünkü onların düzeni bozuldu.
“Herkes belediyeye eşit mesafededir.”
“Belediyemiz kişilere veya dönemsel baskılara göre değil; kamu yararı ve mevzuat çerçevesinde işlem yürütmektedir.”

Bu duruş, alışılmış düzenin önünü kapatıyor.
Ve tam da bu nedenle, belediyeye “tırnakla sökemeyecekleri” karalamaları yapıştırmaya çalışıyorlar.

Ama unuttukları bir şey var:

Liyakat varsa, korku yoktur.
Şeffaflık varsa, karanlık oyunlar işe yaramaz.
Belgeler konuşuyorsa, dedikodular susar.

💥 Gazetecilikle Şantaj Arasındaki İnce Çizgi

Kime hizmet ettiği bilinmeyen haber siteleri, tek taraflı açıklamalarla, “iddia edildi” kılıfıyla belediyeyi hedef gösteriyor.
Peki soruyorum:
Bu gazetecilik midir?
Yoksa siparişle, kamu gücüne karşı kalemle kurulan bir kumpas mı?

Gerçek gazetecilik belgeden konuşur, dedikodudan değil.
Ve Alanya halkı, bu farkı ayırt edecek sağduyuya sahiptir.

🛑 Alanya’nın İtibarıyla Oynayanlar da Unutmasın

Bugün Alanya’da çarpıtılmış bu tür haberlerin asıl zararı belediyeye değil, şehrin tamamına veriliyor.
Turizmde, yatırımda, ticarette Alanya’nın adı lekeleniyor.
Bunun vebalini kim ödeyecek?

Belediye görevini yapıyor.
Eksik varsa eleştirirsiniz.
Ama kurguyla, dedikoduyla, iftirayla Alanya’nın adını karalayamazsınız.

✅ Son Söz

Alanya artık kişisel ilişkilerle yönetilen bir belediye değil.
Yasa var.
Şeffaflık var.
Ve hesap verebilirlik var.

Gölgede kalanlar güneşe çıkınca yanar; çünkü bu ışık fazla gelir.

Kimse kusura bakmasın… Alanya artık babasının çiftliği değil.

📌 Not:

Ben bu satırları kaleme alırken gazetecilik oynamıyorum.
Ben gazeteciyim.
Alanya kamuoyu da gerçek gazetecilikle, sonradan “gazeteci kılığına” girenleri ayırt etmesini bilmelidir.
Ben bu mesleğe daha 14 yaşında başladım.
30 yılı aşkın süredir bu meslekteyim.
40’ından sonra gazeteciliğe girenlerin, hele hele bu mesleği sadece “araç” olarak kullananların ne yaptığı ortada.
Bu şehirde kim ne yazıyor, kim neye hizmet ediyor, hepsini görüyoruz.

Ama gerçek olan şudur:

Belgeli, dürüst ve omurgalı gazetecilik hâlâ yaşıyor.
Ve susmayacak.