2025 yaz sezonu Alanya’da resmen açıldı ama sahadaki tablo umut değil, endişe yayıyor. Gelen turist sayısı bir yere kadar var ama dışarıda harcama yok, sokakta hareket yok, kasalarda ciro yok. Esnaf şimdiden alarm veriyor. Üstelik sadece siftahsız günlerle sınırlı değil bu sıkıntı—şu günlerde çok daha derin bir kriz kendini hissettirmeye başladı: çekler yazılmaya başlandı.
Evet, yanlış duymadınız. Aldığım duyumlara göre, Alanya’da birçok esnaf çeklerini ödeyemez duruma geldi. Vadeler doluyor, kasa boş. Duyum değil, gerçek olmaya başlayan bir tablo bu. Ve konuşulanlara göre, önümüzdeki 1 ay içinde ciddi bir dalga daha geliyor. Yani hem işler yok, hem borç birikiyor.
Peki neden bu noktaya gelindi? Sebebi karmaşık değil, aksine çok açık: fahiş fiyatlar ve plansızlık. Bu şehirde artık dışarı çıkan turist “kazıklanma” psikolojisiyle geziyor. Geçen yıl iki euroya içtiği birayı bu yıl altı euroya görünce “Ben bu parayı niye vereyim?” diyor. Otelden dışarı adım atmıyor. Her şey dahil sistemine sarılıyor. Ne oluyor bu durumda? Otelci de zarar ediyor, esnaf da. Yani herkes birbirine değil, aslında kendi kendine zarar veriyor.
Bu tabloyu düzeltmek için tek bir çıkış yolu var: kendimize çeki düzen vermek. Alanya esnafı, kaliteyi artırmadan fiyatı yükselttikçe kaybeder. Turist bir kere kazıklandığını hissederse, bir daha o şehre uğramaz. Bugünün vurgunu, yarının iflasıdır.
Bakın, bu sadece “ticari bir uyarı” değil, aynı zamanda sosyal bir çöküşün sinyali. Eğer bu şehirde esnaf çeklerini ödeyemez hale gelirse, domino etkisiyle birçok işletme kapanır, istihdam düşer, sosyal huzursuzluk artar. Bu işin şakası yok.
Bu nedenle diyorum ki: artık topyekûn bir plan yapılmalı. Esnafıyla, otelcisiyle, kamu idaresiyle… Fiyat dengesi kurulmalı, kalite standardı oturtulmalı. Özellikle Almanya başta olmak üzere ana pazarlara yönelik güven odaklı yeni bir turizm stratejisi geliştirilmelidir. Yoksa sezon başlarken değil, bitmeden ruhuna fatiha okuruz.
Unutmayalım: Aynı gemideyiz. Birimiz batarsa, hepimiz su alırız.