banner127

TURİZM SEZONU AÇILDI, SEYAHAT İLİŞKİLİ LEJYONER HASTALIĞINA DİKKAT!


Dilber Özsoy Okur

Dilber Özsoy Okur

Okunma 17 Mayıs 2023, 15:36


Seyahat İlişkili Lejyoner Hastalığı, günümüzde özellikle turizm sektöründe ciddi sorunlara yol açan bir hastalıktır. Bu hastalık için Avrupa ülkeleri için bir haberleşme ağı kurulmuş olup, ülkemiz de bu ağın içinde yer almaktadır. 30.05.1996 tarih ve 6076 Sayılı Daimi genelge doğrultusunda Lejyoner hastalığına yönelik çalışmalar, bilimsel gelişmeler göz önüne alınarak Sağlık Bakanlığı’nın “Seyahat İlişkili Lejyoner Hastalığı Kontrol Programı” çerçevesinde yeniden düzenlenmiştir.


Turizm sezonunun başlamasıyla birlikte, otel açılış sürecinde en çok üzerinde durulması gereken konulardan biridir Legionella yönetimi. Özellikle sezonluk hizmet veren otellerde/tesislerde kış boyunca kapalı kalan su sistemi ve tesisatı legionella için bulunmaz bir ortam oluşturuyor. Akışın olmadığı durgun sistem içinde üremeye başlayan legionella bakterileri, zamanla sistem içinde iyice çoğalarak tüm sisteme karışıyor ve kullanım noktalarında kullanıcıya geçiyor.

Bu nedenle, tesis hizmete alınmadan önce mutlaka su sisteminin ve tesisatın bakımının ve temizliğinin yapılması gerekiyor. Bunu yaparken mutlaka bir program çerçevesinde yapmalı, tesiste Legionella konusunda eğitimli ve riskleri saptayabilecek bir personel görevlendirilmelidir.

Özellikle Sıcak su tankları mutlaka uygun bir noktalarında tahliye musluklarına sahip olmalıdır; böylece belli aralıklarla sıcak su tanklarının tümü ile boşaltılması, temizlenmesi ve dip sedimentinin/çamurunun uzaklaştırılması mümkün olmalıdır. Sıcak su tankları dipte oluşan çamur tortusunu azaltmak için 3 ayda bir boşaltılmalı, temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir; bu işlemin sıklığına sediment/çamur birikiminin hızına göre karar verilebilir (yılda 2-6 kez arasında).
Soğuk su tankları da yılda en az bir kez boşaltılmalı, temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.


Eğer bir sıcak su tankı veya sıcak su sisteminin bir kısmı bir hafta veya daha uzun bir süre ile bakım vb. nedenlerle devre dışı kaldıysa, yeniden kullanıma sokulduğu andan itibaren suyun sıcaklığı en az bir gün süre ile 70 °C’nin üzerinde tutulmalıdır. Sıcak su ısıtıcı tanklarında eğer soğuk su girişi veya sıcak dönüş suyu bağlantısı doğru yapılmamışsa, durgunluk olabilir; bu durgunluk, bağlantı noktalarının değiştirilmesi ile giderilmelidir.
Su dağıtım sistemi, herhangi bir ölü-bağlantı/boşluk (su akımının olmadığı ya da çok yavaş olduğu kısımlar) olmayacak şekilde düzenlenmelidir; tespit edilen bütün ölü boşluklar hemen yok edilmeli, kullanılmayan dallanmalar kaldırılmalıdır. En önemli ölü boşluk oluşumları, kullanılmayan muslukların gerisinde kalan su borularıdır; müşteri olmadığında bir süre için boş kalan odalarda musluk ve duş başlıklarının ardında böylesi ölü boşluklar kolayca meydana gelebilmektedir; bunu önlemenin en etkili yolu ise kullanılmayan odalardaki musluk ve duş başlıklarından suyun her gün 3-5 dakika akıtılmasıdır. Binanın hemen her noktasında musluk veya duş başlıklarından akıtılan sıcak suyun ısısı 1 dakika içinde 50-60 °C arasında bir ısıya ulaşabilmelidir. Sıcak su tanklarının ısısı yıl boyunca en az 60 °C düzeyinde tutulmalıdır. Sıcak su tanklarına geri dönen sıcak suyun ısısı en az 50 °C olmalıdır. Duş başlıkları ve musluk filtreleri sediment birikimine neden olur; kullanımından kaçınılmalıdır ya da düzenli aralıklarla (ortalama ayda bir) kireç çözücülerle rejenere edilmelidir. Eğer kullanılmıyorsa, soğutma kuleleri boşaltılmalı ve temizlenmelidir.


Kullanımda olan soğutma kuleleri yılda 4 kez mekanik olarak temizlenmeli, tortu ve sediment tamamen uzaklaştırılmalı, organizmaların üremesini engellemek için uygun biyosidler düzenli olarak kullanılmalıdır. Kalorifer sistemi en az yılda bir kere temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. 
Eğer konaklama tesisi yılın belli dönemlerinde kapalı tutuluyorsa, sezon başında müşteri kabul etmeden önce aşağıdaki önlemleri yerine getirmelidir: Bütün sıcak su tanklarındaki suyun ısısı 70 °C’ye kadar çıkarılmalı (heating) ve en az 24 saat süre ile bu düzey korunmasını sağlanmalıdır. Bütün sıcak su muslukları ve duş başlıklarından en az 30 dakika süre ile suyun akıtılması sağlanmalı (flushing); bu şekilde musluktan akan suyun sıcaklığı en az 60 °C olmalıdır, çünkü bu sıcaklık musluk ve duş başlıklarında yerleşmiş legionellaların öldürülebilmesi için ancak yeterli bir sıcaklıktır.

En az 24 saat süre ile musluklardan akan sıcak su ısısı 60 °C’nin üstünde tutulmalıdır. Alternatif olarak sıcak ve soğuk su sisteminin tümünde serbest rezidüel klor miktarı en az 3 ppm olacak şekilde hiperklorinasyon yapılır; en az 24 saat süre ile bu düzey korunur. Sistemdeki ölü boşluklar, tıkanıklıklar saptanmalı ve bunlar iptal edilmelidir.

Duş başlıkları ve musluklar temizlenmeli ve oluşan kireç tabakaları giderilmelidir. Soğutma kuleleri tümü ile boşaltılmalı, bütün tortu ve kirlilik uzaklaştırılmalıdır. İç yüzeyler temizlenir ve dezenfeksiyonu sağlanır, gerekli tamirat yapılır ve sediment birikimini önleyecek etkili apareyler takılır. Sistem yeniden kullanıma sokulurken etkili biyosidler (quarterner ammonium bileşikleri vb. dezenfektanlar) uygulanır. Müşteri kabulünden itibaren, yukarıda sayılan maddeler düzenli olarak uygulanmalıdır. Su sisteminden verilen laboratuvar numuneleriyle de legionellaya yönelik yapılan tüm bu işlemlerin amacına ulaşıp ulaşmadığı teyit edilmelidir.
 

LEGİONELLA BAKTERİSİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİ
Lejyoner hastalığı (Legionnaires’ Disease), ilk olarak 1976 yılında Philadelphia’da Amerikan Lejyon Kongresi sırasında, otelde kalmakta olan kongre katılımcıları arasında patlak veren bir pnömoni salgınının ardından tanımlanmıştır. Toplam 221 kişinin etkilendiği bu salgında, 34 kişi hayatını kaybetmiştir. Aylarca süren çalışmalar sonucunda izole edilen salgının etkeni, o güne kadar tanınmayan yeni bir bakteriydi ve salgın yaptığı grup ve enfeksiyonun geliştiği sistem göz önüne alınarak adı ‘’Legionella pneumophila’’ olarak adlandırıldı. 


Lejyoner hastalığındaki belirgin klinik özellik pnömonidir. Etkene maruz kalınmasından 2-10 gün içinde, klinik tablo ortaya çıkar. Yüksek ateş (>38,50 C), başağrısı ve myalji, ilk semptomlar olarak görülür. Sonrasında gelişen pnömoni ve plöreziye göğüs ağrısı eşlik edebilir. Olguların 1/3’ünde gastroenterit ve kusma gibi bulgular, % 50’sinde mental veya nörolojik bulgular ortaya çıkar. Hastalar genellikle 3-6 gün içinde hastanelere başvururlar ve % 15-20’si ölümle sonuçlanır.
Legionella cinsi bakterilerin doğal ortamı nehirler, göller, termal sular, çamurlar ve kaynak sularıdır. Doğal ortamda az sayıda bulunan bu bakteriler, binaların su sistemlerinde uygun alan ve faktörleri bulduğunda hızla çoğalırlar. Bu faktörler ve alanlar; air-condition sistemi soğutma kuleleri, ısıları yaklaşık 450C olan sıcak su tankları, su yumuşatma tankları, duş başlıkları ve sıcak su muslukları, su tesisatında yaygın şekilde bulunabilen biofilm katmanları, hastanelerdeki solunum terapi ekipmanlarıdır. Bakterilerin duyarlı konağa ulaşmasını sağlayan aracı mekanizmalar üçüncü halkadır.

Legionella bakterisi, ürediği ana rezervuardan su ile taşınır, suyun aerosolize olması ile solunum yolundan veya doğrudan aspirasyon ile insanlara geçer. Hastalığın insandan insana direkt bulaştığı gösterilememiştir. Enfeksiyon zincirindeki son halka ise duyarlı konak varlığıdır. Legionellaların solunum yolu ile alınmış olması, hastalığın her zaman ortaya çıkacağı anlamına gelmez. Sağlıklı ve bağışıklık sisteminde sorunu olmayan çocuklarda ve erişkinlerde enfeksiyon gelişmemektedir. 


En çok risk altındaki gruplar; 50 yaştan büyük ve erkek olmak, Sigara kullanmak (>1 paket/gün), Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olmak, Alkol kullanmak (>35cc/gün), Bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir hastalığı olmak veya immüno supresyona neden olacak ilaç kullanmak veya kanser tedavisi görmek. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı Seyahat İlişkili Lejyoner Hastalığı Kontrol Programı Genelgesi, Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik)

banner128
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.