Son günlerde Alanya kamuoyunda ciddi bir bilgi kirliliği dolaşıyor. Sosyal medyada hızla yayılan ve bazı haber sitelerinde sorgusuzca servis edilen “dolandırıcılık” iddiaları, 70 yılı aşkın bir ticari geçmişe sahip bir aileyi ve onların kurduğu KNE Yapı firmasını hedef almış durumda.

Bakın, burada bahsi geçen kişiler birer yabancı yatırımcı değil. Bu kentin sokaklarında büyümüş, bu topraklarda iş kurmuş, Alanya’ya sadece beton değil değer de katmış bir ailenin mensupları. İsmen tanıyoruz, yıllardır bu şehirde ticaret yapıyorlar, istihdam sağlıyorlar, alın teri döküyorlar.

Peki ne oldu?
Bazı projeler teslim edilmemiş. Bazı yatırımcılar mağduriyet yaşamış olabilir. Olabilir… Ancak ortada bir yargı süreci bile yokken — kim, ne hakla “dolandırıcı” damgasını vurabilir?

Sosyal medya yargıçlığıyla gerçekleri yıkamazsınız.

İnşaata başlanmamış dediler, şirketten gelen şantiye görüntülerinde kule vinçler dönüyor, iş makineleri çalışıyor, iskeletler yükseliyor. Peki o halde kim neyi görmüyor ya da görmek istemiyor?

Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkes kıymetlidir. Eleştirilecek konu varsa elbette konuşulmalı. Ama kişilerin onurunu hedef alan, işini, itibarını yerle bir eden linç kampanyaları — bu Alanya’ya yakışmaz.

KNE Yapı bir basın açıklaması yaptı. “Evet gecikmeler var” dedi. “Ekonomik kriz, deprem, döviz şoku bizi de vurdu” dedi. Ama “projelerimiz durmadı, devam ediyoruz” demeyi de ihmal etmedi. Açıklamanın dili açık, içeriği netti.

Gelin bir an durup düşünelim:
Siz kötü niyetli bir insan olsanız, neden hâlâ şantiye çalıştırırsınız?
Neden kamuoyuna açıklama yaparsınız?
Neden “buyurun inceleyin, her şey kayıtlı” dersiniz?

Bu şehir, çok şey gördü. Ama linç kültürünün bu kadar kolay, bu kadar acımasız hale gelmesi hepimizi düşündürmeli.
Her şeyin bir sınırı olmalı.
Eleştiri başka, iftira başka.

Yarın sabah çarşıda, pazarda, bir restoranda yine karşılaşacağız. Yüzüne bakamayacağınız insanlara bugünden yüklenmeyin.
Unutmayın:
Şantiyede beton yükselirken, klavyeyle yıkamazsınız.

Ve unutmayın…
KNE Yapı linçlenemez. Çünkü bu aile bu kente değer kattı.