Sınav kaygısı

Üniversite giriş sınavı başvurularının başladığı şu dönemde, yakınınızda sınava hazırlanan öğrenciler varsa davranışlarında, duygu ve düşüncelerinde değişimler olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Sınav yaklaştıkça öğrencilerin kaygı seviyeleri de artarak normalin üstüne çıkar. Öğrenciler başta olmak üzere aileler, öğretmenler herkes kaygıdan şikayetçidir. 
Halbuki sanıldığının aksine kaygı bu tarz sınavlarda en çok ihtiyacımız olan kaynaklardan birisidir. Herhangi bir durum için kaygılanmak o durumu önemsediğimizin aslında bir göstergesi niteliğindedir. 
Başarı basamaklarını tırmanırken kolumuzda bize eşlik etmesi şarttır. Ancak önemli ve zor olan nokta kaygımızı uygun seviyede tutabilmektir. Düşük kaygı seviyesi çalışma azmini yok edip, kazanma inancını zayıflatırken; yüksek kaygı ise dikkat kalitenizi azaltır, konsantrasyonunuzu bozar. Yüksek kaygı seviyesi bildiğiniz, sekiz ay boyunca çalıştığınız şeyleri sınavlarda yapmanızı engeller.
Peki kaygınızın yüksek olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Yüksek dozda kaygının fiziksel, psikolojik, duygusal ve davranışsal belirtileri vardır. Yani yüksek kaygı yaşayan bir insan hayatının hemen hemen her alanında rahatsızlık duyacağı durumlarla karşı karşıya kalır. Bir süredir kronikleşen kas ağrılarınız, baş ağrılarınız olabilir. Kendinize nur topu gibi küçük küçük mide krampları edinmiş olabilirsiniz ya da ülser başlangıcı? Her şeye alınmaya mı başladınız, en ufak bir olayda kendinizi karşıdakine bağırırken yakalıyor olabilirsiniz. 
Bir okuduğunuzu bir kerede anlamak ne kadar zor son zamanlarda değil mi. Kolay da olsa bir şeyi anlamak için en az beş defa okumak mı lazım yani? Dikkatiniz ve hafızanız da uçtu gitti sanki bir yerlere kayboldular gibi. Zaten ders çalışmak falan da çok zor bu ara. Etrafınızdaki olaylar bir türlü bitmiyor ki kalkıp kendinizi vererek ders çalışasınız. Zamanınız çok kısıtlı değil mi? Belki 24 saat yerine 30 saat olsa şu günler yetiştirebilirsiniz konuları. Ama böyle olunca sanki ders çalışmayı hep erteliyorsunuz e haliyle konular da çok birikiyor değil mi?
Bu tarz durumlar hayatınızda sık sık tekrarlanıyorsa; evet bugünlerde kaygı seviyeniz yükselmiş olabilir. Ama durun, hemen ‘’eyvah! ne yapacağım ben şimdi? ‘’diye tasalanmanızı gerektirecek bir durum yok. En başta da bahsettiğimiz gibi kaygı zaten başarmak için bize lazım. 
Önemli olan durup durumun farkına varmak. Ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü; duygu ve düşüncelerinizin davranışlarınıza nasıl yansıdığınızı iyi analiz etmek ve tanımlamak. Kendinize yönelik farkındalığınız arttıktan sonra ise kaygıyla baş etme yöntemlerini öğrenip, size uygun olanı seçerek uygulamaya koyulmanız gerekir. Böylece herkesin korkuyla baktığı sınav kaygısını siz bir engel olmaktan çıkararak fırsata dönüştürebilirsiniz. 
Gelecek yazımda sınav kaygısıyla baş etme yöntemlerinin bazılarından genel hatlarıyla bahsedeceğim ancak bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyorsanız bir PDR uzmanına başvurmanızı ve bire bir bilgi almanızı öneririm. 
Mutlu günleriniz olsun sevgili okur; kendinize iyi bakın.